www.soL.org.tr
ABD taşeronu Aziz Nesin’e saldırdı
24 Ağustos 2007, Cuma

Eski adı MAH olan MİT’in ABD kontrolüne girdiği ve anti-komünizmin düzenin temellerine kazındığı yıllarda “hizmet vermiş” bir eski istihbaratçı, Aziz Nesin’e dönük ipe sapa gelmez iddialarda bulundu. İddiaların gördüğü “ilgi” düzenin ilericilikle hesabının hiçbir zaman kapanmayacağını ortaya koyuyor.

soL Aziz Nesin’e yönelik saldırılar, Nesin’in MİT ajanı olduğunu öne sürmeye kadar vardı. Eski MİT mensubu Neşet Güriş’in ağzından Tempo dergisinin yayımladığı iddialar, Aziz Nesin’in temsil ettiği düşüncelere dönük saldırganlığın hiç sona ermediğinin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.

O zamanki adıyla Milli Emniyet Hizmetleri Risayeti’ne 1931-32 yıllarında giren ve şu anda 98 yaşında olan Neşet Güriş, Tempo dergisinde yayımlanan röportajında Aziz Nesin’in MİT’ten para aldığını öne sürdü. Güriş’in sözleri şöyle:

“Aziz Nesin komünist olarak bilinen biriydi, biraz da onlara çalışıyordu. Türkiye'ye karşı da kırgındı. Teğmenken bazı haksızlıklar görmüştü. Solcu oldu. Onun bilinmeyen bir tarafı vardı: Milli Emniyet'e çalışıyordu.

1935-36 senesinde ben kendisine, Beyazıt Soğanağa Mahallesi'nde terk edilmiş bir konağın odasına aylığını götürüyordum. Bu Aziz Nesin, o odada yer şiltesi, idare lambası, bir iki de kitapla yaşıyordu. Ben Aziz'e, MİT' in aylık parasını götürüyordum. Gacur gucur bir kapıdan içeri giriyordum. Bir de onun hırpalanma meselesi var. Komünistleri çok hırpalıyorlardı. Aziz Nesin'i de yakalamışlar, fena hırpalamışlar ama konuşturamamışlar. Emniyet Müdürü Ahmet Demir de dövmüş, o esnada Aziz Nesin, ‘Ben MİT için çalışıyorum’ demiş, ‘Nee, namussuz, bize haber vermezsin haa’ diyerek iyice dövmüşler. Hastanelik olmuş. Sonra bana ‘Nedir başıma gelen, sizdenim dedim yine dayak yedim’ diye dert yanmıştı. Ne gibi görevler yaptı bilmiyorum, ama yaptı ki bir şeyler MİT para veriyordu.”

“Görev bilinci”
Aziz Nesin’in yaşam öyküsünü az çok bilenler için bu iddialardaki tutarsızlık hemen göze çarpıyor. Zira Nesin, 1935 yılında İstanbul’da Kuleli Askeri Lisesi’ni bitirdikten sonra Ankara’da Harp Okulu’na devam ediyor. 1937 yılında bu okuldan mezun olduktan sonra 1939 yılında da Askeri Fen Okulu’nu bitiriyor. Dolayısıyla Aziz Nesin’in 1935-36 yıllarında İstanbul’da “terk edilmiş bir konağın odasında” yaşaması mümkün değil.

Diğer yandan, İkinci Dünya Savaşı sonrası tamamıyla ABD’nin kontrolüne girdiği bilinen bir teşkilatın mensubunun Aziz Nesin’le ilgili bu tip iddialar öne sürmesi şaşırtıcı bulunmadı. Düzenin temellerine sinen anti-komünizmin uygulayıcılarından olan bir şahsın bunu yaşamının sonlarında tekrar “hatırlaması”, “görev bilincinin” halen devam ettiğinin bir göstergesi oldu.

Yaz anıyı al parayı
Aziz Nesin’e dönük saldırıların hiçbir zaman hız kesmediği görülüyor. Nesin Vakfı’na yönelik bu yılın başlarında başlayan karalama kampanyası halen devam ediyor. Vakfın Şirince’de kurmaya çalıştığı matematik köyü de geçtiğimiz günlerde kapatıldı. Yapılanların Aziz Nesin’in temsil ettiği ilericilik, aydınlanmacılık, bilimsellik gibi değerleri hedef aldığı vurgulanıyor.

Bunun yanı sıra Aziz Nesin’e saldırarak kişisel çıkar elde etmeyi umanlar da hiç eksik olmadı. Bunun son örneklerinden birini veren Ateş Nesin yayımladığı “anı kitabında” babasıyla ilgili “medyanın ilgisini çekecek” çeşitli “ifşaatlarda” bulunmuş ve bunun üzerinden prim yapmaya çalışmıştı. MİT mensubu Neşet Güriş’in de benzer bir motivasyonla hareket etmiş olabileceği belirtiliyor.

yazici   mail