www.soL.org.tr
Bir dergi ve birkaç nokta
Kemal Özer 25 Mayıs 2008, Pazar

Elimde Üç Nokta dergisinin Bahar sayısı var. Üç ayda bir yayınlanan bu derginin sürdürmekte olduğu toplu değerlendirmeler bu sayıda da odağa yerleştirilmiş. Titiz bir hizmet anlayışıyla düzenlenen bir dergi. Şiire hizmet diye özetlenebilir bu. Çünkü şiirimizin tarihini 10'ar yıllık dilimlerle ele almayı ve topluca değerlendirmeyi amaçlıyor.

Birkaç noktadan önemli. Birincisi, dergiyi çıkaran iki genç ozanın (Şeref Bilsel ve Cenk Gündoğdu) böyle bir amacı benimsemeleri. İkincisi, hem derginin hem bu değerlendirmelerin, kolay rastlanmayan bir titizlikle ve sağlıklı bir bakış açısıyla kotarılması. Sağlıklı derken, öncelikle değerlendirmelere çizdikleri tarihsel çerçevenin gerçeklere ne kadar bağlı kalarak belirlendiğini kastediyorum. Sonra da, kendilerinin içinde bulunduğu zaman dilimini ele alırken bile, kendi görüşlerini egemen kılmaktan kaçınmalarını.

Son sayı yine aynı titizliği ve dikkati yansıtıcı nitelikte. Bu kez ele alınan zaman dilimi, 1990'lar. Sunum yazısında Cenk Gündoğdu, 1990'ların tarih içindeki yerini belirlerken, "Edebiyatta ve hayatta karmaşa" demiş. 1960 ve 70'lerde yaşanan siyasal ve toplumsal ortamdaki coşkulu havanın 1980'lerde yerini cezaevlerine, sıkıyönetim hallerine, sürgünlere, yasaklamalara ve ölümlere bıraktığını anımsattıktan sonra, 1990'larda "kendine kapanan ben'in odalarına girip çıkan, yenilginin egemenliğine teslim olan şairin o hal'leri karşıladı bizi" diyor. 1990'ların karmaşa olarak nitelediği özelliğini, hem yaşamda hem de edebiyatta hangi olayların ve koşulların doğurduğunu ayrıntılı bir biçimde özetliyor.

Zaman dilimini ele alırken, dergide değerlendirme yapmaları istenenlerin çoğu ne yazık ki Cenk Gündoğdu'nun bu sunumda gösterdiği gerçekçi yaklaşımı ve nesnel değerlendirmeleri sürdürmüyorlar. Gerek sözkonusu döneme, gerek onu hazırlayan geçmişe bakışları bütünü kavramaktan uzak. İçinde yer aldıkları dergilere, temsilcisi oldukları anlayışlara geçerlik kazandırmak, onların dışında kalanları ya görmezden gelerek ya da küçümseyerek eleştirmek, onları ayrıntılara takılıp kalmaya yöneltiyor.

Ele alınan zaman dilimine ilişkin panorama, bütün bunlara karşın bence yararlı. Hatta gerçeği ortaya çıkarmak bakımından olumlu. 1990'ları değerlendirirken ortaya konan genel görünüm karmaşa ise, bu karmaşanın altında nelerin yattığını, onu doğuran koşulların edebiyata ve edebiyatçıya nasıl yansıdığını gösteriyor çünkü.

Bütünü göremeden, ayrıntılara boğularak yapılacak bir edebiyatı bugün nelerin bekleyebileceğini, yakınma konusu yapılan kimi olumsuzlukları ortadan kaldırmak için neler yapılması gerektiğini gösteren ipuçlarını da içeriyor aynı zamanda.

Üç Nokta dergisi, çizmeyi amaçladığı panoramayla bugüne olduğu kadar geleceğe de hizmet etmiş oluyor böylece. Gelecek sayısında 2000'li yılları ele alacağını duyururken, ilgiyle beklediğini vurguladığı "genç" ozanların bu ele alışta söyleyecekleri olacaktır. Bu sözün neleri kapsayacağı ve nerelere yöneleceği konusunda şimdiden atılmakta olan adımlar görülmeye başlandı bile.   

[email protected]
www.blogcu.com/kemalozer

 

yazici   mail