www.soL.org.tr
Behice Boran’ın ölümünün 19’uncu yıldönümü
10 Ekim 2006, Salı
resim

soL (Ankara) Türkiye sosyalizm mücadelesinin en önde gelen isimlerimden Behice Boran'ın ölümünün üzerinden 19 yıl geçti. Türkiye İşçi Partisi'nin (TİP) eski başkanlarından olan Boran, aynı zamanda Urfa Milletvekilliği yaptı.

Boran - kendisi için de çok anlamlı bir günde - 1 Mayıs 1910'da Bursa'da doğdu. Kırım'dan göç eden bir ailenin ilk kız çocuğuydu. Ortaöğrenimini Arnavutköy Amerikan Kız Koleji'nde tamamladıktan sonra kazandığı bir bursla ABD'nin Michigan Üniversitesi'nde sosyoloji öğrenimi gördü. Burada sosyoloji doktorası yaptıktan sonra 1939'da Türkiye'ye dönen Boran, ortaöğretimde İngilizce dersleri verdi. Daha sonra ise Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi'ne geçti. Burada doçent olarak görev yapan Boran, Nail Çakırhan'ın önerisiyle TKP'ye girdi. Siyasi görüşlerinden dolayı 1948 yılında Pertev Naili Boratav ve Niyazi Berkes'le birlikte üniversiteden ilişkileri kesildi. 1946 yılında yayıncı Nevzat Hatko ile evlenen Boran cezaevinde iken Dursun isimli bir erkek çocuk dünyaya getirdi. 1950 yılında Türk Barışseverler Cemiyeti'ni kuranlar içinde yer alan Boran kurucu ve başkan görevini aldı. Kore'ye TBMM'ye danışmadan asker gönderen Adnan Menderes (Demokrat Parti) hükümetinin bu kararına karşı çıkan bir telgraf gönderdiği için yargılandı ve arkadaşlarıyla birlikte 15'er ay hapis cezası çarptırıldı. 27 Mayıs Askeri Darbesi'nden sonra 1961'de kurulan TİP'e 1962'de üye oldu, 1965'te de Urfa'dan milletvekili seçildi. 1970 yılında TİP'in Dördüncü Kongresi'nde Genel Başkan oldu. 12 Mart Darbesi'nin ardından tutuklanan Boran, 15 yıl ceza aldı ve 1974 affıyla özgür kaldı. 1 Mayıs 1975'te ise TİP'i yeniden kurdu.

Mücadeleyi yurtdışında da sürdürdü
12 Eylül faşizmi sonrası yurtdışına çıkmak zorunda kalan Boran, darbe sonrasında kısa süre tutuklu kaldı ve hastalığından dolayı serbest bırakıldı. Daha sonra Bulgaristan üstünden yurtdışına çıktı ve 18 yıl boyunca inandığı bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm için mücadelesini yurtdışında sürdürdü. Bu çabalardan birisi de sosyalist solun birleştirilmesiydi. Yurtdışında TSİP, TİP, TKP'nin de içinde bulunduğu "Sol Birlik" oluşturuldu. Bu yapının dağılmasının ardından, TİP ve TKP'nin birleştirilmesi doğrultusunda çabaları sürdürdü. Boran TBKP'nin oluştuğunun açıklandığı basın toplantısından üç gün sonra 10 Ekimde hayata gözlerini yumdu. Pinochet faşizminden kaçıp Belçika'ya sığınan Şilili bir doktor, kendisine "Siz intihar ediyorsunuz" demişti.

Cenazesi Türkiye'ye getirilen Boran için, tüm engellemelere karşın TBMM'de bir tören yapıldı ve İstanbul'da Şişli'den Zincirlikuyu mezarlığına yapılan görkemli bir yürüyüşle toprağa verildi. Boran TİP'e Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan kapatma kararına karşı mahkemede yaptığı savunmaya ilişkin olarak ise - yaşamının ve hayata bakışının özeti niteliğindeki - şu sözleri dile getirmişti:

Burjuva ideolojisine karşı işçi sınıfı ideolojisi
"...parti kapatılmıştı, ama askeri mahkemede yine de parti tüzel kişiliği yargılanıyordu ve bizler parti yöneticisi, temsilcisi sıfatıyla sanık sandalyesinde oturtuluyorduk. Demek ki TİP'in somut şart ve durumlarda demokrasi ve sosyalizm için verdiği yasal mücadele henüz tam kesintiye uğramış değildi. Bunun için, son derece önemli olan bu durumda da - bu davada da - parti üyesi, yöneticisi olarak TİP'in niteliğini, görüşlerini açıklamam, savunmam, kapitalizmin karşısına sosyalizmi, burjuva ideolojisinin karşısına işçi sınıfı ideolojisin, dimdik koymam gerekliydi..."

yazici   mail