Üç direnişçi kadına idam cezası verilmesine olanak sağlayan Irak Ceza Kanunu’nun 156’ncı maddesi “Ülkenin bağımsızlığına, birliğine veya ülke topraklarının güvenliğine halel getirmek kastıyla kendi iradesiyle eylemde bulunan herkes, bu eylem doğası gereği böyle bir ihlale yol açtığında, ölümle cezalandırılır” ifadesini içeriyor.

Avukat tutmalarına izin verilmeyen ve adil yargılama olmaksızın işgalcilerin kontrolündeki işbirlikçi hükümete karşı savaştıkları gerekçesiyle idama mahkum edilen üç kadın direnişçi için dünya çapında kampanyalar yürütülüyor.

Dünya Iraklı kadınların yanında
Irak’ta işgale karşı kurulan Dünya Mahkemesi de kadınların idamı ile ilgili yürütülen kampanyalara dönük bir bildiri yayımladı. Bildiride, “Vassan, Zeynep, Lika ve Irak’taki bütün siyasi mahkumların salıverilmesini talep ediyoruz. Bütün bireyleri, örgütleri, parlamentoları, işçileri, sendikaları ve devletleri mevcut, işgal yanlısı ve mezhepçi Irak hükümetini tanımaktan vazgeçmeye çağırıyoruz. Herkesi dünya genelinde, bütün Irak elçilikleri önünde acilen protesto eylemleri düzenlemeye çağırıyoruz. Kadınları öldürmenin onurlu bir yanı yoktur. İşgal, diktatörlüğün en üst biçimidir. Yargılanması gereken bu üç kadın değil, mevcut hükümet ve eline baktığı dışarıdaki patronudur” ifadesi yer aldı.

Hana el Beyati, Ian Douglas, Abdullah el Beyati, İman Sadun, Dirk Adriaensens ve Irak Dünya Mahkemesi Türkiye Platformu’ndan Ayşe Berktay’ın başlattığı kampanyaya içlerinde Eduardo Galeano, Ramsey Clark, Hans Von Sponeck ve Lieven De Cauter gibi tanınmış isimlerin de bulunduğu birçok kişi destek veriyor.

Barış Derneği: İşgale karşı direnmek meşrudur
Türkiye’deki Barış Derneği de idama mahkum edilen Iraklı üç yurtsever kadının derhal serbest bırakılmasını talep eden bir basın açıklaması yaptı. Barış Derneği’nin basın açıklamasında üç yurtsever kadının idamlarının 3 Mart’ta gerçekleştirilecek olmasının işgalin 4’üncü yıl dönümü olan 18 Mart ve tüm dünya emekçi kadınlarının mücadele günü olan 8 Mart vesilesiyle emperyalizmin hem direnen halklara hem de özel olarak mücadele eden kadınlara karşı mesaj vermeye çalıştığını gösterdiği vurgulandı ve “İşbirlikçi Irak Hükümeti, ABD’nin Irak’taki cinayetlerine bir yenisini eklemek anlamına gelecek idam kararlarını derhal geri çekmelidir” çağrısı yapıldı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da Irak Başbakanı Nuri el Maliki’yi telefonla arayarak, idama mahkum edilen üç direnişçi kadının durumlarını sorduğu ve adil yargılama konusundaki hassasiyetini dile getirdiği bildirildi.

İşbirlikçi geçici Irak hükümeti 2004’te ölüm cezasını yeniden uygulamaya koydu. İlk üç infaz 1 Eylül 2005’te gerçekleştirildi. 2006’da en az 65 kadın ve erkeğin idamı infaz edildi; bunların 27’si 6 Eylül’de Bağdat’ta, 11’i de 21 Eylül’de Erbil’de gerçekleştirildi. 2006’da idam edilenler arasında Devlet Başkanı Saddam Hüseyin de vardı.