HABER MERKEZİ Cumhurbaşkanı'nın seçilmesi için TBMM'de yapılan oturumun ardından sert bir açıklama yapan TSK, "laikliğin kesin savunucusu" olduğunu ve "gerektiğinde tavrını ve davranışlarını açık ve net bir şekilde ortaya koyacağını" belirtti.

Genelkurmay Başkanlığı'nın resmi internet sitesinde dün gece saat 23:10'da yayımlanan açıklamada "laiklik başta olmak üzere cumhuriyetin temel değerlerine" yapılan saldırılara değinilerek, yetkililerin bu saldırılara kayıtsız kaldıkları belirtildi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın 12 Nisan'daki basın toplantısında dile getirdiği "Cumhuriyet rejimine sözde değil özde bağlı olmak ve bunu davranışlarına yansıtmak" ilkesinin anımsatıldığı açıklamada, Cumhurbaşkanlığı seçiminin, laikliğin tartışılmasına odaklandığı ifade edildi. Muhtıranın son bölümünde ise TSK'nın "endişe ile" izlediği gelişmelerde taraf olduğu, "gerektiğinde tavrını ve davranışlarını açık ve net bir şekilde ortaya koyacağı" dile getirildi.

Açıklamanın AKP'nin, Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanlığından vazgeçerek, erken seçim çağrısı yapması beklentisi içerdiği yorumu yapılıyor. Kimi kaynaklar, Bülent Arınç'ın son süreçteki tutumunun orduyu bu müdahaleye ittiğini vurgularken, kimileri Vecdi Gönül'ün üzerinde varılan bir anlaşma olduğunu ve AKP'nin Abdullah Gül'ü çıkararak anlaşmayı bozduğunu savunuyor.

CHP memnun, AKP sessiz
Muhtıranın ardından AKP'den resmi bir açıklama gelmezken, AKP Grup Başkanvekili Saadullah Ergin katıldığı bir televizyon programında "AKP iktidarı laiklik noktasında bu bildiri sahipleri kadar hassastır" dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek ise Genelkurkay'ın açıklamasının muhtıra niteliği taşıdığını söyledi. Açıklamanın siyasete olumlu yansıması gerektiğini belirten Özyürek, "İnsanlar bundan ders çıkarmalıdır" diye konuştu. Cumhurbaşkanlığı seçimi çerçevesinde yaşanan laiklik tartışmasının Genelkurmay'ı rahatsız ettiğini söyleyen Özyürek, Büyükanıt'ın 12 Nisan'da yaptığı açıklamaların yeterince anlaşılmadığını, TSK'nın son açıklamasıyla bu durumun daha da anlaşılır kılındığını belirtti.

AKP ve CHP'nin bugün konuyla ilgili resmi bir açıklama yapmaları beklenirken, Türkiye Komünist Partisi Merkez Komitesi de bu sabah İstanbul'da toplanarak Genelkurmay'ın muhtırasını ve cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili son gelişmeleri değerlendirecek.

ABD izliyor
Genelkurmay'ın muhtırası konusunda dün remi bir açıklama yapmayan ABD'nin de durum değerlendirmesi yaptığı belirtildi.
NTV Washington muhabiri Ümit Enginsoy, "ABD'liler konunun üzerinde çok titiz çalışıyorlar. Türkiye'deki sürecin demokrasiden kopmadan yapılmasından yanalar. Hem demokratik, hem anayasal süreçte ilerlemesini istiyorlar. Bu meselenin çözümü Türklere ait deniyor" diye konuştu.

Mahkemelik seçim
Genelkurmay'ın açıklamasına vesile olan cumhurbaşkanlığı seçimi için dün TBMM'de yapılan birinci tur oylamadan sonuç çıkmazken, CHP oylamanın geçersiz kılınması talebiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu.

Cumhurbaşkanının seçimi için dün mecliste yapılan oylamaya, oturumun yapılması için gerekli olduğu ileri sürülen 367 milletvekilinin Genel Kurul'da hazır bulunması tartışması damga vurdu.

AKP Meclis'teki oylamaya firesiz katılırken, DYP ve ANAP'tan genel başkanlarının katılmama kararına karşın ikişer milletvekili Genel Kurul'da hazır bulundu. CHP'li Hakkari milletvekili Esat Canan oylamaya katılarak Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanlığı için lehte oy kullanırken, CHP Genel Başkan Vekili Kemal Anadol, usule dair partisinin itirazlarını iletmek için oturuma katıldı.

Abdullah Gül'ün tek aday olarak katıldığı seçimlerin birinci turunda 357 kişi Gül lehine oy kullanırken, cumhurbaşkanlığı seçimi için ilk iki turda aranan 367 sayısına ulaşılamaması nedeniyle seçim süreci 2 Mayıs'ta yapılması öngörülen ikinci tura kaldı.

CHP ise dünkü oylamanın iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. CHP'nin cumhurbaşkanı seçiminin ilk turu ile ilgili yaptığı başvurunun dilekçesini aldıklarını ve raportöre havale ettiklerini söyleyen Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Haşim Kılıç, sürecin hızlı bir biçimde işletileceğini ve ikinci tur oylama başlamadan önce kararın açıklanabileceğini belirtti.

AKP 367 tartışmalarında CHP'nin gündeme getirdiği itirazları dikkate almazken, sürecin Anayasa Mahkemesi'ne götürülmesine ilişkin olarak kayıtsız bir tutum izliyordu. Ancak bir yandan da hukuki konumunu sağlama almak için gerekli kulis ve temasları da sürdürüyordu.