HABER MERKEZİ YÖK Başkanı Erdoğan Teziç'e yönelik saldırı girişiminin ardından, dün 55 üniversitenin rektörü Yükseköğretim Yeterlilikler Çerçevesi Çalışma Toplantısı'na katılmak üzere Muğla Üniversitesi'ndeydi.

Muğla'ya gelen YÖK Başkanvekili Aybar Ertepınar ve rektörler, ilk olarak kent merkezinde bulunan Atatürk Anıtı'nı ziyaret ederek anıta çelenk koydular. Kent merkezinde yoğun güvenlik önlemleri alınırken, rektörlerin aracına polis ve jandarma eskortları eşlik etti.

Ertepınar, Muğla Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu'nun açılışını yaparken burda yaptığı konuşmada, "Bizim en önemli ve asli görevimiz Türkiye Cumhuriyeti'nin laik, demokratik ve üniter temel ilkelerini koruyarak bu temel ilkelere sahip çıkan nesiller yetiştirmek. Burada siyasi bir söylem yapmıyorum. Bu konuşmam siyasi bir söylem de değildir. Bu bize yasa ile verilmiş bir görevdir. Yasa ile verilmese de Atatürk'ün Nutku'nda verilmiş bir görevdir. Biz bu görevi her koşulda devam ettireceğiz" dedi.

Yapılan toplantıdan sonra, Teziç'e yapılan saldırı girişimine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ertepınar, "Olayla ilgili fazla bir yorum yapmak zor. Sansasyonel girişimler dizisinin bir parçası olarak algılamak lazım. YÖK'ün belli bir tutumu var, bu tutumuyla ilgili zaman zaman kamuoyunda ve yazılı basında fikir hürriyeti çerçevesinde yazılar çıkıyor, tepkiyle karşılanıyor. Ama ilk defa bir kişi farklı bir tepkiyle karşılıyor, ilk defa bu tepkiler bir insanı öldürme girişimi noktasına kadar geldi. Bu tür olaylar bizim yaklaşımımızı değiştirmez, biz yolumuza devam ediyoruz" açıklamalarında bulundu.

Olayın ölümle sonuçlanmasının önlenmesinde güvenlik tedbirlerinin etkili olduğunu belirten Ertepınar, saldırı girişiminden sonra üniversitelerin senatolarının bu girişimi kınadığını, toplumsal bir tepki oluştuğunu ifade etti.

"Saldırı şiddet ortamının parçası"
Eğitim Sen'de yaptığı yazılı bir açıklama ile Teziç'e yönelik saldırı girişimini kınadı. Eğitim Sen Genel Başkanı Alaattin Dinçer tarafından yapılan açıklamada, "Teziç'e yönelik bu saldırı, son zamanlarda Türkiye'nin içerisine çekilmeye çalışıldığı kaos ve şiddet ortamının bir parçasıdır. Saldırıyı gerçekleştiren kişinin yargılanarak olayın bir an önce tüm ayrıntılarıyla açığa çıkartılması şiddet ve kaos ortamının ortadan kaldırılmasına önemli katkıda bulunacaktır" denildi.

"Saldırılarda derinlere ulaşılmıyor"
İnsan Hakları Derneği'de (İHD) saldırıya ilişkin bir açıklama yaparken, TBMM'nin saldırıyı gündeme alması gerektiğini vurguladı. İHD'den yapılan açıklamada, "Türkiye'de yıllardır aydınlara, akademisyenlere, gazetecilere, insan hakları savunucularına yönelik birçok suikast gerçekleşmiş ve bu saldırılar sonucu birçok yaşamını yitirmiştir. Ne yazık ki bu saldırıların arkasındaki güçler ortaya çıkarılamamıştır. Her saldırıdan sonra birkaç piyon yargılanmış, fakat azmettirenlere derinlere ulaşılamamış, olaylar psikopat birkaç kişinin işi olarak açıklanmıştır. Oysa bu saldırıların çoğu incelendiğinde siyasi amaçlı saldırı ve cinayetlerdir" sözlerine yer verildi. İHD açıklamasında, "saldırının arkasındaki güçlerin ortaya çıkarılması için herkesi sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyoruz" dedi.

Türkiye İnsan Hakları Kurumu Başkanı Muzaffer İlhan Erdost da yaptığı açıklamada, bu saldırının Danıştay'a ve Cumhuriyet Gazetesi'ne yönelik saldırıların devamı olduğunu ifade ederken, "Bu saldırıların, siyasetin ve eğitimin (ilkokul birinci sınıftan başlayarak) dinselleştirilmekte olduğu ve dinin siyasallaştırılmak, bilimin Müslümanlaştırılmak çabalarının tırmandırıldığı günlerde gerçekleşmiş olmasının altını çiziyoruz" dedi.