Kamuoyu, özellikle 17 Temmuz'da meydana gelen ve 199 kişinin hayatını kaybettiği uçak kazasının ardından Lula'nın üç gün boyunca hiçbir açıklama yapmamasını eleştiriyor. 2003 yılından beri savunma bakanlığından yapılan uyarılara ve geçen yılın Eylül ayında meydana gelen ve 154 kişinin öldüğü uçak kazasına rağmen konuyla ilgili hiçbir adım atmayan Lula, geçen hafta havacılık sorunlarının ne kadar büyük olduğunu fark etmemiş olduğunu açıklamıştı. Kazayla ilgili olarak ciddi suçlamalarla karşı karşıya kalan Lula'nın baskılar karşısında tek yaptığı savunma bakanını görevden almak oldu.

Yoksulluk, yolsuzluk
İktidara ilk geldiği 2002 yılında yoksulluğa ve yolsuzluğa karşı ciddi bir savaş açtıklarını ilan eden Lula, ilk döneminde yüzde 5'lik ekonomik büyümenin getirisini sosyal politika alanında kullanarak yoksulluğu azaltma yönünde olumlu sinyaller verirken, yeni döneminde ardı ardına patlak veren skandallar liderin halk desteğinde ciddi bir düşüşe neden oldu. Bu skandallar arasında Mayıs ayında devlet ihaleleri için rüşvet aldığı iddiaları karşısında istifa eden enerji bakanı ve senato başkanı Renan Calheiros, en güven sarsıcı örneklerden biri. Patron çevrelerinin çalışma esnekliği ve çevre politikaları konusunda istedikleri reformları da gündeminin arka sıralarına atan Lula, patronlar arasındaki desteğini de yitirirken, tek önemli desteğini uluslararası etanol projesiyle ABD Devlet Başkanı George W. Bush'tan alıyor.

Eleştirilerle mücadele etmekte ve skandallardan ucuz kurtulmakta bir usta olarak nitelendirilen Lula, hükümetini protesto eden göstericilere seslendiği geçen haftaki demecinde "Bazıları demokrasiyle oyun oynamak istiyorsa, bu ülkede kimsenin benden daha fazla insanı sokağa dökemeyeceğini unutmasınlar" ifadesini kullandı.