www.soL.org.tr
12 Eylül değil 'devletçilik' hesaplaşması
2 Eylül 2007, Pazar

AKP'nin bir grup akademisyene hazırlattığı anayasa taslağı parti yönetimince inceleniyor. Taslağı hazırlayan komisyonun başkanı Prof. Dr. Ergun Özbudun AKP'nin birkaç gün içinde metni kamuoyuna sunacağını açıkladı.

resim

HABER MERKEZİ AKP'nin isteği üzerine bir grup akademisyenle birlikte yeni anayasa taslağını hazırlayan Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ergun Özbudun yürüttükleri çalışmanın tamamlandığını açıkladı. Özbudun hazırladıkları "sivil" anayasa taslağının 137 maddeden oluştuğunu ve taslağı AKP yönetimine sunduklarını bildirdi. AKP'nin birkaç gün içinde anayasa çalışmasını kamuoyuna açıklaması bekleniyor.

Gazi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Levent Köker, Polis Akademisi'nden Prof. Dr. Zühtü Arslan, Selçuk Üniversitesi'nden Prof. Dr. Yavuz Atar, Dicle Üniversitesi'nden Prof. Dr. Fazıl Hüsnü Erdem ve Bilgi Üniversitesi'nden Doç. Dr. Serap Yazıcı ile birlikte hazırladıkları anayasa taslağı için çalışmalarına AKP'den kimsenin katılmadığını belirten Özbudun, çalışmaları tamamen bağımsız yürüttüklerini ifade etti.

Özbudun, taslakta laiklik ilkesinin ise "fazlasıyla" korunduğunu belirtti. Taslakta din derslerinin isteğe bağlı olmasını önerdiklerini söyleyen Özbudun, taslak metinde eğitimin laik, demokratik ve çağdaş bilim esaslarına göre yapılacağı vurgusunun yer aldığını kaydetti.

Özbudun ayrıca taslakta, Cumhurbaşkanı veya Meclisin 10'da 1'i oranında milletvekili tarafından Anayasa Mahkemesine "iptal" davası açılabilmesinin de yer aldığını da dile getirdi. Özbudun, temel hak ve hürriyetlerle ilgili maddelerin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve ek protokolleri ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi karar ve içtihatlarının temel alınarak, kaleme alındığını kaydederek, söz konusu karar ve sözleşmelere uyum sağlandığını sözlerine ekledi.

"Sivil" anayasa 12 Eylül'e karşı değil
1982 Anayasasında birçok "otoriter devlet hükmü" bulunduğunu belirten Özbudun "artık Türkiye'de herkesin daha fazla demokrasiden yana" olduğunu ileri sürdü. AKP'nin akademisyenlere hazırlattığı "sivil" anayasa taslağında 12 Eylül darbecilerine yargı yolunu kapatan 1982 Anayasasındaki geçici 15. maddenin kaldırılmasıyla ilgili olarak geçtiğimiz günlerde Özbudun "zaten suç işlenmişse zaman aşımına uğramıştır" demişti. Özbudun yeni anayasanın 12 Eylül'le hesaplaşma anlamına gelmediğini ifade ederek "Bu maddeyi yasa tekniği açısından kaldırıyoruz. Yoksa 12 Eylül'le hesaplaşma gibi algılanmamalı. Zaten bir suç işlenmişse, zaman aşımına uğramıştır" diye konuşmuştu. Özbudun'un sözleri 12 Eylül'ün insanlık suçu olduğu için zaman aşımına uğrayamayacağı yorumlarına neden olmuş, ayrıca bir anayasa hukukçusunun ceza hukukunu ilgilendiren bir konuda "zaman aşımı" yorumu yapmasıysa hukukçular tarafından eleştirilmişti.

Geçici 15. madde, 12 Eylül 1980 darbesi sonrasında kurulan Milli Güvenlik Konseyi'nin, Konsey döneminde kurulmuş hükümetlerin ve Danışma Meclisi'nin her türlü karar ve tasarruflarından dolayı haklarında cezai, mali veya hukuki sorumluluklarının iddia edilemeyeceği ve bu maksatla herhangi bir yargı merciine başvurulamayacağı hükmünü içeriyor. DSP-MHP-ANAP koalisyonu hükümeti, Geçici 15. maddenin son fıkrasını kaldırarak, 13 Eylül 1980'den ilk seçimler sonrası kurulan TBMM Başkanlık Divanı'nın oluştuğu 6 Aralık 1983 tarihine kadar çıkarılan kanunların, kanun hükmünde kararnamelerin anayasaya aykırılığının ileri sürülemeyeceği hükmünü Anayasadan çıkarmıştı.

16 geçici, 177 esas maddeden oluşan 1982 Anayasası'nın bugüne kadar 83 maddesi değiştirildi. Değiştirilen maddeler içinde ağırlıklı olarak siyasi haklar, kişi hak ve özgürlükleri ve sendikalara ilişkin hükümler yer aldı. Cumhurbaşkanının yetkileri, laikliğe ilişkin hükümlerin olduğu 24. madde, YÖK, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, Yargıtay, Askeri Yargıtay, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, Sayıştay, ekonomiye ilişkin hükümler ise değiştirilmedi.

Önümüzdeki günlerde kamuoyuna sunulması beklenen yeni Anayasa taslağında, 12 Eylül ile hesaplaşma ve "demokratikleşme"nin değil "devletçi" uygulamalarla hesaplaşma ve "piyasalaşma"nın öne çıktığı ifade ediliyor. 

yazici   mail