HABER MERKEZİ 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) ile zorunlu avukatlık uygulamasının kapsamı genişletildi. Ancak AB'ye uyum için gündeme gelen bu düzenleme bir kez yapıldıktan sonra, uygulama için gerekli kaynağın aktarılması için adım atılmaması avukatların tepkisine neden oldu.

CMUK'taki yeni düzenlemeye göre, zorunlu avukatlık görevlendirmesinin kapsamı "şüpheli/sanık"tan "şikayetçi", "mağdur", "suçtan zarar gören" ve "katılan"a kadar genişletildi. Soruşturması ve kovuşturması bir müdafi bulunmadan yürütülemeyecek suçlar da çoğaltıldı. Bu genişleme zorunlu avukatlık iş yükünde büyük artışlara yol açarken, uygulama için ayrılan kaynakta herhangi bir artışa gidilmemesi baroların tepkisine yol açtı.

Konuyla ilgili olarak, ödemelerin zorunlu avukatlık uygulaması çerçevesinde görevlendirilen avukatların harcamalarını karşılamaya yetmediği, avukatların çoğunlukla masraflarını ceplerinden ödemek zorunda kaldıkları, verdikleri hizmet karşılığında devletten alacakları ödemeyi uzun süre alamadıkları söyleniyor.

Barolar, devletten alacaklarının ödenmemesi ve sorunlarına çözüm geliştirilmemesi durumunda 1 Ağustos tarihinden itibaren zorunlu avukat görevlendirmeyeceklerini açıkladılar.

Barolar: Hükümetle görüşemedik
Sorunlarını aktarmak için başbakandan randevu istediklerini belirten baro başkanları, yaklaşık 2 aydır taleplerine cevap alamamalarından yakındılar. Bugüne kadar, konuyla ilgili olarak Cumhurbaşkanı ile bir görüşme yaptıklarını, Başbakan'dan yanıt alamayınca bir eylemle seslerini duyurmaya karar verdiklerini belirtiyorlar.

AB'ye uyum için düzenleme yapınca
CUMK'ta zorunlu avukatlık hizmet alanını genişleten düzenlemeler yapılmasının kaynağında hükümetlerin bu konuda AB'ye uyum sağlamak istemeleri yatıyor. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ndeki insan hakları ilkelerine uyum olarak görüldüğü için barolar tarafından da desteklenen değişiklik, gelinen noktada büyük sıkıntı yaratıyor.

AB'ye uyum olsun diye çıkarılan yasaların Türkiye'deki uygulanabilirliklerinin önemsenmediğini gösteren bu düzenleme, kısa süre sonra tıkanmaya yol açtı. Gerekli altyapının oluşturulmamış olması, avukatların ve baroların sıkıntı yaşamasına neden oluyor. Türkiye'deki 55 bin avukattan 17 bininin zorunlu avukatlık yaptığı ve bu nedenle konunun oldukça geniş bir kesimi ilgilendirdiğine dikkat çekiliyor.