www.soL.org.tr
Memleket Tartışmaları sürüyor
9 Kasım 2007, Cuma

TKP Genel Başkanı Aydemir Güler, Memleket Tartışmaları başlıklı toplantılar dizisinin ikinci bölümünde ABD ile Türkiye arasındaki 5 Kasım zirvesini, kaçırılan askerlerin iadesi sürecini ve 3 Kasım mitingi ile solun genel tavrı konularını irdeledi.

resim

soL “Memleket Tartışmaları” başlıklı toplantılar dizisinin ikinci bölümü dün TKP Genel Başkanı Aydemir Güler’in katılımıyla Kadıköy Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Güler toplantıda ABD ile Türkiye arasındaki 5 Kasım zirvesini, kaçırılan askerlerin iadesi sürecini ve 3 Kasım mitingi ile solun genel tavrı konularını irdeledi.

5 Kasım görüşmesi ve sınırötesi operasyon
Güler toplantıya, 21 Ekim'den bu yana devam etmekte olan süreçte bütün tarafların kendilerince mesafe kaydettikleri saptamasıyla başladı.

Özellikle 5 Kasım’daki ABD-Türkiye görüşmelerinin ardından, Türkiye’nin hareket alanının genişliğinin kesin çizgilerle belirlendiğini ifade eden Güler, Kuzey Irak’a yönelik yapılması beklenen operasyonun sınırlarının da bu görüşmelerde karara bağlandığını vurguladı.

TSK’nın sürecin bir parçası olarak görüşmelere katıldığını ve ABD’ye giden heyette yer aldığını hatırlatan Güler, ordunun buna rağmen kamuoyunda AKP kadar eleştirilmiyor olduğunun altını çizdi. TSK’nın sürecin hem parçası olup, hem de süreç içerisinde eleştirilmeyen bir kurum olarak kalmayı başardığını söyleyen Güler, olası bir savaş durumunun ordu tarafından arzulandığını, bunun ordunun cumhuriyet mitingleri, genel seçim ve cumhurbaşkanlığı seçimi süreci boyunca kaybettiği siyasi gücü geri kazanmasını sağlayacağını belirtti.

Öte yandan kaçırılan askerlerin iade sürecinin DTP açısından bir güç gösterisi olduğunu ifade eden Güler, ABD’nin süreçteki rolünün önemine işaret etti. Hükümetin bu gerçeği unutturmaya çalışmasına rağmen, 5 Kasım görüşmesinde George Bush’un “askerlerin iade sürecinde Türkiye ile ABD arasında oluşturulan işbirliği”nden bahsettiğini hatırlatan Güler, bunun maksatlı olduğunu belirtti.

3 Kasım mitingi ve solun tavrı
Solun sürece yönelik tavrı konusunda 3 Kasım mitingini ele alan Güler, mitingin solun kendisini ifade etmesi açısından çok değerli olduğunu belirtti. “Bizi evlerimize, binalarımıza hapsedebileceklerini sandılar ve yanıldılar” diyen Güler, 3 Kasım mitinginin tüm siyasi dağınıklığına rağmen güven tazeleme açısından değerli olduğunu vurguladı.

Güler öte yandan Türkiye solunun, karşı durulacak olgunun tahlili konusunda netlik sağlayamadığını ifade etti. Solun başat hareket ekseninin Kürt halkıyla dayanışma veya savaşa karşı barışı savunma olamayacağını vurgulayan Güler, sol siyasetin sağlıklı bir düşman tanımı yapması ve yaklaşmakta olan çalkantılı süreçler boyunca sürekli olarak bu düşmana vuracak bir siyaset hattı izlemesi gerektiğini ifade eden Güler, bu şartların ancak sağlıklı bir anti-emperyalist ideoloji ile sağlanabileceğini belirtti.

Güler ayrıca, kimi sol çevrelerde Türkiye’nin emperyalist ve yayılmacı bir devlet olarak tanımlandığını, bunun bir yanılsama olduğunu belirtti. Türkiye’nin tam tersine, emperyalizm karşısında biçare ve işbirlikçi olduğunu ifade eden Güler, Türkiye’yi emperyalist olarak tanımlamanın, samimi biçimde güçlü ve bağımsız bir Türkiye arzu eden insanların aldatılmasına katkı koymak manasına geleceğini ifade etti.

yazici   mail