www.soL.org.tr
Tersane işçisinin ölüsüne de saygı yok
7 Şubat 2008, Perşembe

Tersanelerden ölüm haberleri ardı ardına gelirken, tersane patronları işçilerin cesedine bile saygı göstermiyor. 4 Şubat’ta çalıştığı gemiden denize düşerek hayatını kaybeden 20 yaşındaki işçi Turan’ın cesedi, denizden boynundan asılı olarak çıkartıldı ve bir süre öyle bekletildi.

resim

HABER MERKEZİ 4 Şubat günü Tuzla Tersaneler Bölgesi’nde Metin Turan adlı işçinin ölümünün ardından, dün Tersane İşçileri Birliği (TİB-DER) bir açıklama yaparak hem yaşanan olayı hem de Turan’ın cenazesine reva görülen rezaleti protesto etti.

Tuzla Gemi Tersanesi önünde toplanan işçiler adına basın açıklamasını okuyan TİB-DER Başkanı Zeynel Nihadioğlu “Tersanelerde ölmeye devam ediyoruz. Teker teker işçi kardeşlerimizin cesetleri tersane kapılarından çıkıyor. 14 Ocak'ta Sedef Tersanesi’nde Onur Bayoğlu'nu iş cinayetine kurban vermiştik, şimdi de Şahin Çelik Tersanesi’nde Metin Turan'ı iş cinayetine kurban verdik” dedi.

“İşçi kanıyla besleniyorlar”
Çalıştığı gemiden denize düşen 19 yaşındaki Turan’ın cesedinin işçi arkadaşlarının gözü önünde boynuna ip geçirilerek vahşiyane bir şekilde denizden çıkarıldığını ifade eden Nihadioğlu, Turan'ın da uzayıp giden ölüm listesinde yerini aldığını kaydetti. Nihadioğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yaşanan bunca ölüme rağmen tersane patronları halen işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerinin alınmasına kaynak aktarmamaktadır. Bu kokuşmuş ve çürümüş düzenin sahipleri tersaneler cehenneminde işçi kanıyla beslenmeye devam ediyor. Kanla beslenirken servetlerine servet katıyorlar. Biz ise bir lokma ekmeği bile zor kazanıyoruz. Gencecik yaşta ölümümüze sebep olanlar bu yaşananlara kader diyorlar. Tersanelerde her türlü haktan mahrum bir şekilde bizlerin kanını emenler bu yaşananlara ‘kaza’ diyorlar. Oysa bu yaşananlar ne bizim kaderimiz ne de basit bir kazadır. Patronlar düzeninin işçi sağlığı ve güvenliği tedbirlerini almamasından kaynaklı işlenen bir cinayettir.”

Nihadioğlu yaşanan zulme, sömürüye sessiz kaldıkça haklarının daha çok gaspedildiğini ifade ederken, “Uzayıp giden ölüm listesinde yer almamak için birleşmekten başka şansımız yok. ‘Artık Yeter!’ diye haykırmanın zamanı geldi” dedi. Eylemde “Metin Turan aramızda”, "Direne direne kazanacağız”, “Kahrolsun ücretli kölelik düzeni”, “Artık yeter! Ölmek istemiyoruz” sloganları atıldı.

Turan’ın ölümü
Tuzla Tersaneler Bölgesi’ndeki Şahin Çelik Tersanesi’nde Şaban Güven taşeron şirketinde çalışan Metin Turan 4 Şubat’ta akşam saatlerinde iskeleden denize düşerek yaşamını yitirmiş, tersane işçisinin cesedi ertesi sabah denizden çıkartılmıştı.

Turan’ın cenazesinin denizden boynuna ip geçirilerek çıkarılması ve bu arada tersanenin köpeklerinin cesede saldırması, tersane patronlarının tersane işçilerinin cenazelerine bile nasıl davrandığını ortaya koydu. Savcı gelene kadar cenazeyi indirmeyen tersane yönetimine işçilerin tepki göstermesi üzerine, tersanenin güvenliği işçilere müdahale etmiş, onlarca işçi de iş bırakmıştı. Tersane patronu ise Turan’ın ölümüyle alay edercesine, kendisinin denize yüzmek için atladığını ve boğularak öldüğünü ifade etmişti.

yazici   mail