www.soL.org.tr
Maden işçilerinin de birlik ve mücadele günüdür 1 Mayıs *
Tahir Öngür 8 Mayıs 2008, Perşembe

Onlar kentlerden uzakta, kırsal yörelerde çalışıyor ve yaşıyorlar. Ailesi kentte olanlar birkaç hafta çalışıp kısa bir süre için ailesinin yanına gelebiliyor. Kimi de yakındaki köylerde.

Ama geleceklerini de belirleyen yaşamları daha çok yeraltında ya da yer üstünde, toz soluyarak, sürekli risk altında geçiyor. Soludukları toz silisli ise silikosiz, amyantlı ise asbestosiz, demirli ise siderosiz, kömürlü ise pneumoconiosiz, berilli ise berillosiz, her durumda yıllar sonra ortaya çıkıp, onlara ızdıraplarla dolu kısa bir yaşam bırakan akciğer hastalıkları armağan ediyor.

Onları yüzleri kirli, siyahlaşmış, bitkin fotoğraflarıyla tanıyoruz. Ama, hemen hemen hiç kimse yeraltında onlarla bir öğünü paylaşmadı, bereketli olsun-sağol demedi. Şakalarının, umutlarının, kaygılarının ne kadar zengin ve ne kadar insanca olduğunu çok az kişi bilir.

Öyle yorucu, gergin ve yıpratıcı bir işte çalışıyorlar ki bu bütün toplumsal yaşamlarını sarmalıyor, onları toplum dışı kişiler olmaya zorluyor.

Onlar iş kazalarının en sık yaşandığı ortamlarda çalışıyorlar.

Çalıştıkları maden çevreye ağır metal yayılmasına neden oluyorsa, çevre bölgelere göre çok daha fazla kanser oluyorlar.

Metal fiyatları düştüğünde işsiz kalıyor, yükseldiğinde eski işlerine kavuşabilmek için yalvarıyorlar.

Bütün bu riskleri ve kaderi eşleri, çocukları ile birlikte paylaşıyorlar.

Güney Afrika Cumhuriyeti'ndeki AIDS hastalarının yarıdan çoğu maden işçisi.

1 Mayıs dünya emekçilerinin birlik ve mücadele günü. Bütün dünya emekçileri bugün, dünyanın her yerindeki üretenleri ta derinden duyumsuyor. Dayanışmanın tadına varıp, gücünü algılıyor. Hiçbir yerde bugün emekçilere bağışlanmadı. Kutlama hakkı kavga ile mücadele ile alındı. Bizde daha meşrulaştırma mücadelesi veriliyor. Yaşamında hiçbir şey üretmemiş lafazanlara dert anlatılmaya çalışılıyor ki, bugünü gereğince yaşayacak olan emekçiler saldırıya uğramasın.

Ama, 1 Mayıs dünya emekçilerinin birlik ve mücadele günü. Maden işçilerinin de. Bugün Kanada'lı maden işçileri de, Avustralya'da yeraltında çalışanlar da, Güney Afrika Cumhuriyeti'nde 3 bin metre derine inenler de, Peru'daki, Romanya'daki, Moğolistan'daki maden emekçileri de birbirlerinin kalp atışını, hırslarını, direnme azimlerini, dünyayı değiştirme kararlılıklarını duyumsayacaklar. Çoğu, bunu partilerinin, sendikalarının önderliğinde yapacakları için başları daha dik duracak.

1 Mayıs dünya emekçilerinin, elbette maden işçilerinin de birlik ve mücadele günü. İnsanlık dışı çalışma koşullarına; düşük ücretlere; el konan emeklerine; sendikasızlaştırma baskılarına; iş güvencesizliğine; yarattıklarının ellerinden alınmasına; emperyalizmin ülkelerinin yeraltı kaynaklarına el koymasına; en başta kendi yaşam çevrelerinin yıkıma uğratılmasına; toz-asit maden-drenajı-su kaynaklarnın kirletilmesi-ağır metal yayılması-su kaynaklarının tüketilmesi-atıklarla kuşaklar boyu yaşadıkları yörelerinin yaşanmaz duruma gelmesine; kendilerinin ve ailelerinin her türlü kanser riskine açılmasına; toplu zehirlenmelere uğramasına karşı mücadele alanı maden işçilerinin savaşım konuları. Onlar, başka emekçilerden çok daha fazla sorunla boğuşmak durumundalar.

Ülkemizdeki maden işçilerinin en büyük sendikası Türk-İş'in de Taksim'e çıkmasına karşı. Bu sendika ağaları örgütledikleri işçilere de karşı. Bağıtladıkları sözleşmelerle hak aramak bir yana, işçilerin üstlerinin ve dolaplarının didik didik aranmasını sözleşmelerine sokuşturuveriyorlar. Onlar değil mi, emperyalist şirketlere karşı açılan davalara da en önde karşı çıkanlar.

Ülkemizin maden işçileri belki bugün kent meydanlarını dolduramayacaklar. Ama, onların uzun soluklu mücadele geçmişleri bir çok şanlı örnekle dolu. Ülkemizin en büyük sendikalarından birini daha geçen yüzyılın başında onlar kurmuştu. Balya'da emperyalist maden şirketine karşı ülkemizin ilk büyük grevini onlar yaşamıştı. Zonguldak, Çeltek, vb yerlerdeki maden işçilerinin savaşımı belleklerden silinmedi.

Onlar şimdi de ülkemize üşüşen küresel emperyalizmin madenci şirketlerine karşı mücadelede. Onlar şimdi, Valhalla'nın GM ve YK Başkanı Dr Martin Oczlon'a; Anatolia (AMDL)'nın Başkan, GM ve YK Başkanı Edward C. Dowling, Jr.'a; Eldoradogold'un GM ve YK Başkanı Paul N. Wright'a; Alridge Minerals'ın Başkanı Dr Hikmet Akın'a; Silvermet'in GM ve YK Başkanı Stephen G. Roman'a; Odyssey Resources'un GM ve YK Başkanı Murray John'a; Fronteergroup'un GM ve YK Başkanı Dr O'Dea'ya; Eurasian Minerals'ın GM ve YK Başkanı David M. Cole'a; Ariana Resources'un Başkanı Michael Spriggs'e; European Nickel'in GM ve YK Başkanı David Whitehead'a; ve daha birçok yabancı madenci şirketin CEO'larının hırslarının ülkemize yönelik tehditlerine boyun eğmemeye kararlı.

1 Mayıs Emek Bayramı maden işçilerine de kutlu olsun; birlik ve mücadele yolları açık olsun.

* 30 Nisan günü gönderilen yazı bir teknik aksaklık sonucu elimize ulaşmadığı için bugün yayımlayabiliyoruz.

yazici   mail