soL Yurtsever Cephe İşçi Birliği, dün Selah Tersanesi'nde gerçekleşen ve bir işçinin feci bir şekilde ölümüne, altı işçinin de ağır yaralanmasına yol açan patlamanın ardından bir bildiri hazırladı.

Bildirinin tam metni şöyle:

Onlar konuştukça ölenler çoğalıyor!
Tersanelerdeki can pazarı hakkında gerçekleri açıklamak isteyen işçiler susturulurken, patronlar ve onların vicdansız, satılık borazanları yüksek sesle konuşmayı sürdürüyor.

Askeri gemi inşaatı ihalesi verilerek devlet bütçesinden zenginliğine zenginlik katılan Rahmi Koç'un, Tuzla'da hükümet, ordu ve polis erkanıyla birlikte katıldıkları törende yaptığı konuşmada, "yapacakları, dört gemiyi taahhüt ettikleri tarihe yetiştirmek için gece-gündüz çalışmak" diyerek biz işçiler adına konuşmasının üzerinden gün geçmeden;

Tuzla tersanelerindeki iş kazaları ile ilgili olarak Parlamento'da oluşturulan araştırma komisyonunda Çalışma Bakanlığının utanmaz bürokratları tersane patronlarını aklayan beyanlarının hemen peşinden;

Mart ayında, inşası biten bir geminin denize indirilişi sırasında yaptığı konuşmada, "Türk gemi inşa tersaneleri rüştünü ispat etti ve hiçbir şey bu başarılara gölge düşürmeyecektir " diye açıklamada bulunan tersane patronu Erkan Selah'ın Selah Tersanesi'nde dün büyük bir iş kazası daha gerçekleşti ve bir işçi can verdi, çok sayıda işçi ve bir mühendis de yaralandı.

Patronların ve siyasal temsilcilerinin 1 Mayıs 2008'de işçilerin söz hakkını iç savaş tatbikatı boyutlarında önlemlerle neden boğmaya çalıştıkları şimdi daha iyi anlaşılıyor. Başbakanın dilindeki "ayaklar ve başlar" edebiyatının anlamı şimdi apaçık ortaya dökülüyor.

İşçiler Tuzla tersanelerinde ölmek için değil, geçimlerini sağlamak, hayatlarını sürdürmek için çalışıyor. İşçilerin hayatlarından çalınan uzun iş saatleri boyunca, alınteri ve göz nuru akıtması patronlara yetmiyor. Sömürü düzeni, işçilerin hayatlarından çalmakla yetinmiyor, bizzat hayatlarını da çalıyor. Tıpkı kıdem tazminatı, emeklilik hakkı, sağlık ve sosyal güvenlik ile ilgili kazanılmış haklarını da AKP'nin çıkardığı son yasalarla çalmak istedikleri gibi.

Bizim bu alçakça kurt kapanından, bu acımasız can pazarından kurtulmak için, yarın sıranın bize gelmemesi için birleşmek, örgütlenmek dışında çaremiz yoktur.

Yurtsever Cephe İşçi Birliği, yaşı, cinsiyeti, etnik kökeni, yasal statüsü ne olursa olsun bütün işçileri sömürü düzenine karşı birleşmeye ve kurban verdiğimiz arkadaşlarımızın anısına ayağa kalkmaya çağırıyor!

Yurtsever Cephe İşçi Birliği