www.soL.org.tr
Avrupa İran konusunda temkinli
19 Eylül 2006, Salı

Irak'tan sonra Lübnan'da da duvara çarpan ABD'nin bölgede yaşadığı tıkanma, Avrupa'yı İran'ı karşısına almak konusunda temkinli davranmaya zorluyor.

resim

DIŞ HABERLER Fransa Başkanı Jacques Chirac, İran'a karşı BM Güvenlik Konseyi yaptırımı tehdidinin geri plana çekilmesi gerektiğini söyledi. Chirac'ın bu açıklamaları, hem Fransa iç siyasetinde, hem de Avrupa-ABD ilişkilerinde İran konusunda yaşanacak yeni gerilimlerin habercisi olarak yorumlanıyor.

BM Güvenlik Konseyi'nin yaptırımlar konusunda tavrını yumuşatması gerektiğini belirten Chirac, "İran ile yapılacak müzakereler sırasında altı ülke (ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, Çin ve Rusya) Güvenlik Konseyi'ni işe karıştırmayı bırakmalı, İran ise müzakereler süresince uranyum zenginleştirme faaliyetlerini bırakmalı" dedi. Bilindiği gibi ABD ve diğer ülkeler bu yılın başında alınan bir BM Güvenlik Konseyi kararıyla, İran'ın 31 Ağustos'tan (yani müzakereler başlamadan) önce uranyum zenginleştirme faaliyetlerini askıya almasını istemiş, aksi takdirde ekonomik yaptırımların gündeme geleceğini belirmişi. İran ise böyle bir kararı ancak müzakereler başladıktan sonra, görüşmeler esnasında uygulayabileceğini söylüyordu. Fransa'nın bu açıklaması, eski tavrından farklı olarak İran'ın tezine destek olarak yorumlandı.

Fransa'nın yanı sıra Almanya, Rusya ve Çin de ekonomik yaptırımdan önce diplomatik görüşmelere şans verilmesini ve İran ile barışçıl bir anlaşmaya ulaşmanın mümkün olduğunu savunuyor. Diğer yandan İngiltere, ABD ile birlikte, İran'ın derhal faaliyetlerini askıya alması gerektiğini iddia ediyor.

Fransa ile İran anlaşma imzalıyor
ABD'nin İran üzerindeki ekonomik yaptırımları arttığı dönemde Fransa ile İran'ın bir mali anlaşma imzalayacağı haberi alındı. Önümüzdeki Çarşamba günü Fransız  Societe General Bank ile İran Ulusal Petrol Şirketi (NIOC) arasında imzalanması beklenen anlaşmanın, petrol ve doğalgaz zengini güney İran'da geliştirme projeleri yürütülmesini içeriyor. Proje, döşenecek boru hatları ile bölgedeki doğalgazın rafine ve işlem tesislerine taşınmasını öngörüyor.

ABD'nin kendi şirketlerine uyguladığı yaptırımlar nedeniyle İran pazarında önemli payı olan Avrupalı şirketlerin, İran'a karşı Güvenlik Konseyi yaptırımı uygulanmasını istemedikleri biliniyor.

Fransa'da ABD ile ilişkiler tartışılıyor
İran krizinde alınacak tavır, Fransa iç siyasetinde de ABD ile ilişkilere odaklanan bir tartışmayı gündeme getirdi. Chirac ile arasının açık olduğu bilinen ve bir sonraki seçimlerde başkan adayı olması beklenen, İçişleri Bakanı Nicolas Sarkozy, geçtiğimiz hafta Washington'da yaptığı bir konuşmada, "Fransız kibirini" eleştirmiş ve Paris'in 2003 yılında Irak işgalini Güvenlik Konseyi'nde veto etme tehdidini kullanarak fazla ileri gittiğini iddia etmişti. Chirac bu eleştiriye karşılık olarak, "Irak'ın bugününe baktığında bir hata yapmadığını düşündüğünü, ABD ile ilişkilerinin bir tabiyet değil, eşitler arası bir ilişki olması gerektiğini" söyledi.

Fransa'da önümüzdeki sürecin dış politika ve özellikle de ABD ile ilişkiler konusunda sert tartışmalara sahne olması bekleniyor. Almanya'da Merkel hükümetinin selefi Schröder hükümetini "ABD ile ilişkileri fazla rekabet eksenli düşünmek" ile eleştirdiği ve daha uyumlu bir dış politika öngördüğü hatırlatılıyor. ABD'nin tüm dünyadaki baskılarının ve saldırgan politikalarının arttığı bir dönemde Fransa'nın kendi dış politikasını nasıl şekillendireceği merakla bekleniyor.

 

yazici   mail