www.soL.org.tr
Öcalan: Sorunu gelip benimle görüşün
24 Şubat 2007, Cumartesi
resim

HABER MERKEZİ Abdullah Öcalan, PKK'nin bitirilmeye çalışıldığı taktirde federasyon eğilimini savunanların güçleneceğini söyledi. Bu durumda PKK'nin de federasyon eğilimine kayma tehlikesinin ortaya çıkabileceği uyarısında bulunan Öcalan, "Türkiye sorunu ABD'ye veya hiç kimseye havale etmemelidir. Türkiye sorunun çözümünü dışarıda değil, gelip bizzat benimle görüşmede aramalıdır" dedi. Öcalan, taleplerinin MİT müsteşarının dile getirdiği görüşlerden fazlası olmadığını söyledi. Avukatlarıyla Çarşamba günü bir görüşme yapan Öcalan, son günlerdeki gelişmeler üzerine görüşlerini bildirdi.

PKK'yi bitirmeye yönelik oyunlar oynandığını vurgulayan Öcalan, böyle bir girişim sonrası meydana gelecek olası gelişmeleri şöyle değerlendirdi: "PKK, direnecektir. Diyelim ki PKK'yi bitirdiler, beni de burada imha ettiler. Peki ondan sonrası ne olacak? Sonra çok daha fazla taleplerle, federasyonla Türkiye'nin karşısına çıkacaklar. HAK-PAR (Hak ve Özgürlükler Partisi) var. KADEP (Katılımcı Demokrasi Partisi) yeni kuruldu. PKK bitirilirse federasyon bağlamında bunlar öne çıkarılacak ve Türkiye'den federasyon talebinde bulunacaklardır."

Askerlere çağrı
Tarihsel sorumlulukla yaklaştığını söyleyen Abdullah Öcalan, kendisinin ve diğer PKK yöneticilerinin zaman zaman dile getirdiği "Mayıs ayına kadar adım atılmalı" sözlerine atfen, "İki aylık süre kaldı. Öyle iki üç tane PKK'linin ortadan kaldırılması ile PKK hareketi ortadan kaldırılamaz. Bir gider bin gelir. PKK'de kadrodan çok ne var? Ben tarihsel ve siyasal sorumluluğum gereği olarak söylüyorum. PKK'nin tümden bitirilmesi Türkiye'nin lehine değildir. PKK bitirilmeye çalışılırsa veya daraltılırsa, o zaman demokrasi projesi zarar görür ve bahsettiğim federasyon eğilimini savunanlar güçlenirler. Uyarıyorum, o zaman PKK'nin de bu eğilime kayma tehlikesi ortaya çıkabilir."

Halen PKK üzerinde inisiyatifinin olduğunu söyleyen Öcalan, kıyamet kopmadan bu sorunun çözülmesi gerektiğini belirtti. Öcalan, askerlerin içinde de "yurtsever" bir kesimin olduğunu ve bunların da tavır almasını istediğini söyledi.

"MİT Müsteşarı'nın görüşlerinden fazlasını istemiyoruz"
"Türkiye sorunu ABD'ye veya hiç kimseye havale etmemelidir. Türkiye sorunun çözümünü dışarıda değil, gelip bizzat benimle görüşmede aramalıdır" diyen Öcalan, taleplerinin MİT müsteşarının dile getirdiği görüşlerden fazlası olmadığını söyledi. Zamanında kendisine çağrılar yapıldığını, Türkiye'ye getirildikten sonra soruşturmada bir yetkilinin "komployu birlikte boşa çıkaralım" önerisi getirdiğini söyleyen Öcalan, bunların arkasının gelmediğini söyledi.

İki eğilim
Öcalan, Kürtler arasında iki eğilim bulunduğunu, bunların birinin federasyonu temel aldığnı söyledi. Bunun Irak'taki temsilcilerinin Barzani ve Talabani, Türkiye'de de KADEP ve HAK-PAR olduğunu söyleyen Öcalan, HAK-PAR Genel Başkanı Sertaç Bucak'ın Alman istihbaratıyla işbirliği içinde olduğunu ileri sürdü. "Bunlar Amerikancıdır, kurtuluşu Amerika'dan ve Avrupa Birliği'nden beklerler" diyen Öcalan, ikinci eğilimin ise PKK'nin demokratik özerklik veya demokratik konfederalizm diye ifade ettiği anlayış olduğunu söyledi.

Öneriler
"Onlarınkinin sonucu Sırbistan, Filistin ve Irak'tır. Halkların birbirini boğazlamasıdır. Bizim çizgimiz ise dış güçlere bağımlı olmaksızın ve mevcut sınırlara dokunulmadan tüm halkların kendini özgürce ifade ettiği demokratik bir projedir" diyen Öcalan, çözüm için önerilerini şöyle sıraladı: 1) Devletin temel ilkelerine, üniter yapısı, anayasal kurumlarına karşı değiliz. Bizim bu kurumlarla bir sorunumuz yoktur. Dikkat edin demokrasi projemde sınır kavramı yoktur. Biz Türkiye'nin mevcut anayasal kurumlarını ortadan kaldırmak amacında değiliz. 2) Devlet Kürtlerin demokratik örgütlenmesine engel olmamalıdır. Kürtlerin temel hak ve özgürlükler bazında kendilerini ifade edebileceği ve örgütlenebileceği bir ortamın oluşturulması ve buna devlet tarafından engel olunmamasıdır. 3) Bireysel haklar ve kültürel haklar önemlidir. Bu aşamada bireyin özgürleşmesi temelinde çalışmalar ve örgütlenmeler yapılabilir. 4) Demokratik siyaset ve zihniyetin gelişmesi sağlanabilir. Siyaset kurumlarının rahat hareket edebileceği bir projedir."

"Avrupa'nın ikiyüzlülüğünü deşifre ettim"
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin kendisi hakkındaki yeniden yargılanma talebini reddetmesine değinen Öcalan, "Komite alelacele benim aleyhime hızla karar verdi. Bunun nedeni komiteye üye bazı devletlerin çirkinliklerini, iğrençliklerini, komplolarını ve ikiyüzlülüklerini deşifre ettiğimden dolayıdır" dedi.

Türkiye'ye teslim edilmesinde Avrupa'nın rolüne ilişkin olarak Öcalan, "Benim de komplo başlangıcında önce imham planlanmıştı. Ama bu olmayınca Türkiye'ye teslim edildim. Türkiye'de kaba bir direniş göstereceğim ve asılacağımı düşünüyorlardı. Fakat ben özgün duruşumla bunu boşa çıkarttım. Böylelikle komplocuların maskelerini düşürdüm. Bu yüzden benim mahkemedeki savunmalarımı itiraf olarak değerlendiriyor ve bana yeniden yargılanma ve savunma hakkı tanımıyorlar" diye konuştu.

"Beni zehirliyorlar demek istemiyorum"
Öcalan sağlığıyla ilgili olaraksa şu açıklamaları yaptı: "Aslında sağlığımın ne olduğunu ben de bilmiyorum, farkında bile değilim. Sürekli vücudumda yanma, kaşınma, boğazımda akıntı ve acı var. Son bir haftadır kulağım cızlıyor, çınlıyor, sürekli sesler duyuyorum. Uyuyamıyorum. Beni zehirliyorlar demek istemiyorum, yanlış anlaşılmasın. Fakat yapılan uygulamaların nasıl bir sonuç vereceğini de kestiremiyorum. Merak etmeyin ben sonsuza kadar direneceğim. Bunda kimsenin şüphesi olmasın."

yazici   mail