www.soL.org.tr
Mevsimlik öğretmen uygulaması intihar getirdi
3 Mart 2007, Cumartesi
resimHABER MERKEZİ Bursa’da ücretli öğretmen olarak çalışan Şengül Özkan’ın 19 Şubat günü intihar etmesinin nedeninin kadrolu öğretmen olarak atanamaması nedeniyle yaşadığı bunalım olduğu ifade edildi.

Gürsu ilçesinde dört yıldır ücretli öğretmenlik olarak çalışan, geçen ay içerisinde yapılan atamalarda da kadrolu öğretmen olarak atanamadığı belirtilen Özkan’ın ölümü üzerine dün Bursa Eğitim-Sen Şubesi'nde bir basın açıklaması yapıldı.

Şube Başkanı Kemalettin Yıldız’ın okuduğu açıklamada “Bu ilk değildir. Basında Adana ilimizde aynı şekilde yaşanan bir olay önceden manşetlere taşınmıştı. Şimdi Şengül Özkan yarın daha da acı tabloların yaşanacağının habercisi değil de nedir? Bu kadro sistemini bilinçli olarak, IMF politikaları ile sürdüren hükümet ona bağlı Milli Eğitim, Maliye Bakanlığı bu yıkımı göremiyorlar mı? Sosyal yıkımı tahmin edemiyorlar mı? Elbette farkındalar ve ısrarla sürdürüyorlar” sözlerine yer verildi.

Bu şekilde bir istihdam biçiminin okullara, çocuklara olumlu yansımasının imkansızlığını tartışmaya gerek olmadığını belirten Yıldız, “Öğretmen ihtiyacı herkesin malumu 165 bindir. İhtiyaç bu rakamlardayken kadrolu istihdamının azaltılmaya çalışılması anlaşılır değildir” dedi. Yapılan açıklamada Göksu'da yaşanan olayın sorumlusunun Milli Eğitim Bakanlığı olduğu ifade edildi.

İki yüz yılda emeklilik
Yaşanan üzücü olaya ilişkin “İşsiz ve Güvencesiz Eğitim İşçileri Örgütlenme Girişimi” de (İGEDER) bir açıklama yaptı. Açıklamada “Şengül arkadaşımız üniversiteyi bitirip diplomasını almasına rağmen önüne KPSS adı verilen bir sınavla diğer mezun arkadaşlarıyla anlamsızca rekabete zorlandı. Bu sınava defalarca girmesine rağmen istediği sonuca ulaşamadı. Dört yıldır ücretli olarak çalışırken her an işten atılmanın korkusuyla ve ailesinin geçim sorununun omuzlarında olmasından dolayı son umudunu Şubat atamalarına bağlamıştı. Şubat atamasında da kadrolu atanamaması onu çözümsüzlüe itmiş ve çözümü intihar etmekte bulmuştur” sözlerine yer verildi.

Yaşanan olayın kader olmadığı belirtilen açıklamada “Bunlar devletin yıllardır eğitim, sağlık ve diğer alanlarda çalışan tüm emekçilerin mevcut kazanılmış haklarını gasp etmeye yönelik yaptığı amaçlı saldırılardır” denildi.

“Bizler, eğitim alanında çalışan, iş güvencesinden yoksun öğretmenleriz yani eğitimin mevsimlik işçileriyiz” ifadelerine yer verilen açıklamada, bir ücretli öğretmenin ortalama 400 YTL ücretle çalıştırıldığı, ayda sadece 12 gün sigorta yatırıldığı ve bununda yaklaşık 200 yılda emeklilik anlamına geldiği belirtildi.

Açıklamada ayrıca “Bugün devlet okullarında görev yapan 150 bin öğretmen iş güvencesinden yoksun olarak çalışıyor. Şu anda ise 100 bin civarında öğretmen ücretli olarak çalışmakta ve hiçbir sosyal güvenceden yararlanamamaktadır. Ayrıca bakanlık sözleşmesiyle 25 bin öğretmen ve anaokullarında çalışan 40 bin usta öğreticide iş güvencesinden yoksun olarak çalıştırılmaktadır” sözlerine yer verildi.

İş güvencesinden yoksun olarak istihdam edilen ücretli ve sözleşmeli öğretmenler yaşadıkları ücret, sigorta gibi sorunlar yanında, paso ve öğretmenevi giriş kartı gibi haklardan da faydalanamıyorlar.

yazici   mail