Şii lider Mukteda el Sadr'ın yandaşlarının yaşadığı Sadr Semti'nde dün Cuma namazı çıkışı binden fazla kişinin katılımıyla düzenlenen gösteride Bağdat Güvenlik Planı çerçevesinde kısa süre önce kurulan ABD-Irak ortak üssünün kapatılması talep edildi.

ABD tarafından eğitilen Irak Güvenlik Güçleri mensuplarının gösteride atılan "ABD'ye hayır! İsrail'e hayır! Şeytana Hayır!" şeklindeki sloganlara eşlik etmesi dikkat çekerken gösteride Mukteda el Sadr'ın konu hakkındaki açıklaması okundu. Açıklamada "İşgalciler, aramızda pazarlık görüşmelerinin devam ettiği yönünde propaganda yaparak kentin şanına leke düşürmek istemişlerdir. Onları, düşmanınız olarak gördüğünüzden hiç şüphem yok. İşgalcilere teslim olmayın, siz onlardan daha iyisiniz" ifadeleri yer aldı.

Belediye başkanına saldırı
Sadr Semti'nin belediye başkanı önceki gün uğradığı silahlı saldırıda yaralanırken, beraberindeki bir polis memuru öldü.

Iraklı ve ABD'li yetkililerin açıklamalarına göre, Belediye Başkanı Şeyh Rahim el Darruci, beraberinde polis bir memuruyla birlikte aracıyla giderken dün öğleden sonra Sadr Semti'nin Habibiye Mahallesi'nde silahlı saldırıya uğradı. Başka bir araç içindeki silahlı saldırganların, belediye başkanını yaraladığı, polis yetkilisi ile Darruci'nin aracının şoförünü öldürdüğü kaydedildi.

ABD'li sözcü, Darruci'nin saldırıdan sonra kaldırıldığı hastanede tedavi altına alındığını ve durumunun iyi olduğunu söyledi.

El Sadr direnişçi mi, işbirlikçi mi?
ABD'de yayımlanan Washington Post gazetesinde dün çıkan makalede ise ABD ve El Sadr'ın karşılıklı güvensizliğe rağmen işbirliği yaptıkları, ancak ilişkilerin her an bozulabileceği belirtildi.

ABD birliklerinin üç yıl sonra ilk defa Bağdat'ın Sadr Semti'nde operasyonlar düzenlediklerinin altını çizen makalede, Şii lider Mukteda el Sadr ise Mehdi Ordusu militanlarına ABD askerlerine karşı koymama emri verdiği belirtiliyor.

Dört yıl süren çatışma dönemi sonunda ABD ve El Sadr'ın Mehdi Ordusu anlaşmaya varmış gözüküyor. Birkaç ay önce Mehdi Ordusu'nu "Irak'ın istikrarı için en büyük tehdit" olarak niteleyen ABD yetkilileri bugünlerde El Sadr'ı öven açıklamalar yapıyorlar. ABD birlikleri Sadr Semti'nde evleri basar ve Mehdi Ordusu'na mensup militanları tutuklarken Mukteda el Sadr, karşı koymama yönünde direktifler veriyor.

İşgalin ilk aylarında El Sadr'ın etkisini önemsemeyen ABD, Mehdi Ordusu'nun Irak'taki en önemli silahlı güçlerden biri haline gelmesi sonrasında Şii liderler anlaşma yolları aramaya koyuldu. ABD'nin askeri sözcüsü William B. Caldwell, iki taraf arasında muazzam bir diyalog ve işbirliğinin sürdüğünü ve bu durumun iki taraf açısından da çok kârlı olduğunu söyledi.

Bugün El Sadr'ın önderliğindeki grup Irak parlamentosunda 30 sandalyeyi hükümette ise 4 bakanlığı elinde tutuyor. Şii liderin verdiği desteğin işbirlikçi Şii politikacı Nuri el Maliki'nin başbakan olmasında kilit rol oynadığı belirtiliyor. Öyle ki; ABD'nin El Sadr'ın Mehdi Ordusu'na karşı sert önlemler alınması için bastırdığı dönemde dahi Maliki bu yönde adımlar atmaktan özenle kaçınmış, bu durum ABD açısından El Maliki'nin başbakanlığını sorgulanır hale getirmişti. ABD Başkanı George Bush'un ortaya attığı Bağdat Güvenlik Planı'nın uygulanması aşamasında El Maliki ABD tarafını El Sadr'ın Mehdi Ordusu'ndan çok Sünni direnişçilere yöneltmeye çalıştı. El Maliki'nin ayrıca El Sadr ile ABD arasında arabuluculuk rolü oynadığı da belirtiliyor.

Sadr hareketi içinde mücadele
Mukteda el Sadr'ın önderliğindeki hareket içerisinde ABD işgaliyle uzlaşmaya ve parlamentoyla hükümete katılmaya karşı olan bir grubun var olduğu belirtiliyor. Caldwell, son altı ay içerisinde Sadr hareketi içerisindeki "uzlaşmaz" kanada bağlı 700 silahlı militanın ABD askerleri tarafından tutuklandığını açıkladı. El Sadr'ın tutuklamalara karşı koymama kararının arkasında hareket içerisindeki bu "uzlaşmaz" kanattan kurtulma arzusunun da olabileceği düşünülüyor.

"Görevimizi unutmadık"
İşgal yönetimi Sadr Semti'nde ABD askerleri için bir garnizon ve işbirlikçi Irak askerleri için bir karakol yapma çalışmalarına başladı. Bu yöndeki gelişmelere rağmen Sadr hareketinin temsilcileri "ABD işgaline karşı görevlerini unutmadıklarını" açıklamaya devam ediyorlar. Mehdi Ordusu komutanı Muhammed Ebu Haydar "Gözümüzü işgalcilerden ayırmıyoruz, görevimizi unutmadık" dedi. Bu açıklamalarda hareketin bugünkü gücünü işgale karşı duruşu sayesinde kazanmasının etkili olduğu düşünülüyor.

Öte yandan ABD'nin El Sadr'ın elinde tuttuğu gücü potansiyel bir tehdit olarak görmeye devam ettiği ve iki tarafın da siyasi pazarlıklarda anlaşılamadığı takdirde yeniden karşı karşıya gelebileceği belirtiliyor.