www.soL.org.tr
NATO dünya barışını tehdit etmeye devam ediyor!
2 Nisan 2007, Pazartesi

Barış Derneği'nin 5 nisan tarihli açıklamasının tam metnini yayımlıyoruz...

4 Nisan, NATO’nun kuruluş yıldönümü olması dolayısıyla NATO günü olarak adlandırılmaktadır. Barış Derneği, bugün dünyada ve ülkemizde barıştan yana olan herkesi emperyalistler adına savaş üreten bu örgütü sorgulamaya davet ediyor.

NATO dünya barışı için büyük bir tehdittir. Emperyalistlerin çıkarları doğrultusunda hareket eden bir savaş örgütüdür. 1949’da İkinci Dünya Savaşı’nın ardından kurulan NATO ABD’nin başını çektiği emperyalist ülkelerin savaş tehdidini kalıcı hale getirmiştir. Kurulduğu tarihten itibaren, Sovyetler Birliği ve diğer sosyalist ülkeler için askeri tehdidi sürekli gündemde tutmuştur. Sosyalist ülkelerin ortadan kalkmasının ardından NATO, savaş tehdidi olmanın ötesine geçerek birçok sıcak savaşın faili haline gelmiştir. Yugoslavya’nın parçalanması doğrudan bir NATO operasyonu sonucudur. Bugün Afganistan’daki emperyalist işgal NATO tarafından devam ettirilmektedir. NATO’nun varlığı dünyamızı her gün savaşa daha yakın ve barıştan daha uzak kılmaktadır.

NATO dünya barışı için olduğu kadar ülkemiz için de büyük bir tehdittir. Türkiye'nin silahlı kuvvetlerinin emperyalizmin çıkarları doğrultusunda kullanılmasının aracıdır. Bunun en somut kanıtı Kore’de ölen yüzlerce askerimizdir. Hepimizin bildiği gibi Türkiye’nin NATO’ya üye olabilmesinin diyeti, Kore halkına karşı gerçekleştirilen ABD müdahalesine destek vermek için gönderilen ve bir bölümü geri dönmeyen binlerce askerimiz olmuştur. Bunun ardından NATO üyesi haline gelen Türkiye, NATO üsleriyle, denetimine sahip olmadığı nükleer füzelerle donatılmış, emperyalizmin olası bir savaşının yıkıma uğratacağı bir ülke haline gelmiştir. Türkiye’nin üyeliği ile birlikte ordu subayları NATO karargâhlarında eğitilmeye başlanmıştır. Türkiye’nin NATO üyeliği ile birlikte ülkemiz kendisiyle hiç ilgisi olmayan birçok savaşa asker göndermiş, ikili hiç bir sorunu olmadığı ülkelere askeri birlikler yollamıştır. Türkiye’nin Afganistan'daki birlikleri, Afganistan'daki ABD ve NATO işgalini meşrulaştırmaktan başka hangi amaca hizmet etmektedir? Bundan bir kaç gün sonra, 7 Nisan'da Türkiye Afganistan’da, NATO’nun Kabil Bölge Komutanlığı’nın liderliğini devralmaya hazırlanmaktadır. Afganistan’da işgale karşı direnişin yükseldiği bu dönemde Türkiye, işgalciler adına üstlendiği yeni görevle Afganistan halkının daha fazla hedefi haline gelecektir. NATO üyesi bir Türkiye her gün savaş tehdidi ile yaşamaktadır. Hem bulundurduğu nükleer silahlar dolayısıyla kendi sınırları içerisinde hem de NATO için başka ülkelere gönderdiği askeri birlikler nedeniyle. NATO üyesi bir Türkiye her gün savaşa daha yakın ve barış içinde yaşamaktan daha uzak olacaktır.

İşte bu yüzden NATO’nun varlığı sorgulanmalıdır. Türkiye’de arıştan yana olan herkes, Türkiye'nin NATO üyeliğini sorgulamalı ve karşı çıkmalıdır; ülkemizin bu savaş örgütünden çıkmasını talep etmelidir. Türkiye'de barıştan yana olan herkes aynı zamanda NATO'nun emperyalist bir örgüt olarak varlığını sorgulamalı ve karşı çıkmalıdır. 4 Nisan gününün insanlık için bir anlamı olacaksa, bugün NATO’nun dünya barışı için feshedildiği gün olmalıdır.

yazici   mail