www.soL.org.tr
Oyak kimin?
21 Haziran 2007, Perşembe

soL Oyak, ordu mensuplarının yardımlaşma sandığı. Yani, hayati risklerin yüksek olduğu bir "iş" ile uğraşanların, emekli maaşlarının yanında toplu para çekebilecekleri, ek maaş bağlatabilecekleri, konut yardımı vs alabilecekleri bir fon. Bu fonun profesyonel bir yönetimi var ve ordu mensupları, bu hizmet karşılığında ücretlerinin yüzde 10'unun kesilmesine "gönüllü" oluyorlar.

1970'lerde Fransız otomobil tekeli Renault ile yapılan yatırımdan beri, ordunun ticari işletme, sonrasında banka sahibi olması utangaç bir tartışma başlığı olageldi. Ordu, sermaye sınıfının çıkarlarıyla aynı çıkarlara sahip hale getirilmişti. Böylece "ulusal çıkarlar" ile sermaye sınıfının çıkarlarının çeliştiği noktada kolayca ulusal çıkarları koruyamaz hale gelmesi riski doğmuştu.

Ordunun üst komuta kademesinin bu iddiaya yanıtı, OYAK'ın ordu ile bağlantısı olmadığı, orduya ait değil, bağımsız bir fon yönetim holdingi olduğu yönünde. Ancak sermaye kiminse iştirakleri de onun çıkarları doğrultusunda yönetilir gerçeği, yönetimin bağımsız ve profesyonel olmasıyla değişmiyordu.

Fransız gerilimi
Ordu, OYAK üzerinden hep istemediği boyutlarda siyasallaştı. Banka krizinde OYAKBANK'ın haksız rekabete yol açan bir "güven" temsil ettiği, bunun diğer bankaları zor durumda bıraktığı iddia edildi. Nitekim 2001 krizi sonrası banka hızlı bir büyüme sürecine girmişti.

Otomotivde Renault, sigortacılıkta Axa gibi iki dev Fransız şirketiyle kurulan ortaklıklar, yine Ermeni soykırımı yasalarının gündeme geldiği dönemlerde büyük gerginliklere neden oldu. Fransa'nın bu konuda tavrını giderek keskinleştirdiği son yıllarda OYAK'ın bu ortaklıklara son vermenin yollarını aradığı dedikodularında da artış meydana geldi. Bu süreç OYAKBANK için de talipliler arasından Fransız sermayeli bankaların çizilmesine neden oldu.

Ordunun ayrı ve güçlü bir aktör olması ile egemen sınıfın siyasi mekanizmalarının sık sık krize girmesi bir arada düşünüldüğünde OYAK, bir yandan askeri, düzenin ekonomik çıkarlarına yaklaştıran, diğer yandan ordunun vermeye çalıştığı "halk ordusu" imajını zedeleyen ikili bir etkiye sahip oldu. Önümüzdeki dönemde gündeme daha fazla girecek "profesyonelleşme" ile birlikte OYAK'ın eskisi kadar problemli bir görüntü oluşturmayacağı, zaten halkın ordusu görüntüsünün, NATO hizmetinde dünyanın ABD çıkarları açısından hassas olan bölgelerinde halkların üzerinde baskı oluşturacak şekilde kullanılan birlikler nedeniyle iyice yıpranacağı düşünülüyor.

yazici   mail