soL (Samsun) Karadenizlilere düşüncelerini sorduk.

Karadenizli Ozan Arif ile İsmail Türüt, Hrant Dink cinayetinin türküsünü yaptı ama cinayete güzelleme yaparak... Bir Karadenizli olarak katillere övgüler düzen Arif ve Türüt’le ilgili yorumunuz nedir?
Haydar Şaşmaz (Emekli öğretmen): Ozan Arif, Perşembe Öğretmen Okulu’ndan sınıf arkadaşımdır. Maddi yardımlarla okuyan biriydi ve o yıllarda bugün taşıdığı şoven duyguları yoktu. O dönemde savunduğu demokratik düşünceleri ne oldu? Öğrencilik yıllarımın arkadaşını bugün dehşetengiz biçimde insan sevgisini kaybetmiş olarak görüyorum. Dini, ırkı, milliyeti yüzünden insanlar öldürülebilir mi? Şovenizmin batağına batılır mı bu kadar? O yıllarda savunduğu hümanist düşüncelerinde asma kesme var mıydı? Barış ve kardeşlikten anladığı, bir insanın katline güzelleme yapmak mıdır? Düşmanlık tohumları ekerek yaşanır mı?

Perşembe Öğretmen Okulu’nda kendisinin de içinde aktif olarak yer aldığı “Öğrenci Cemiyeti”miz vardı. Ozan Arif, o cemiyetin fotoğrafçılık kolundaydı ve aynı cemiyetin içinde edebiyat kolunda görevli benim ve Ozan Arif’le ortak bir arkadaşımız daha vardı. O da 1982’de Samsun Emniyet Müdürlüğü’nde öldürülen TÖB-DER Başkanı Abdurrahim Aksoy’du. Böyle bir sosyal ortamda bulunan, 69 boykotuna katılan TÖS’lü öğretmenleriyle birlikte tavır alan, tiyatro gösterimlerinde Nâzım Hikmet’i oynayan bu adam, nasıl oldu da bu noktaya gelebildi? Keşke mümkün olsa da bu sözlerimi okuyabilseydi… Onunla ilgili bu sözlerimi kendisinin yüzüne söylemek isterdim.

E. Yaşar Babalık (Karikatürist): Karadenizli Türüt’ün, yaptığı müzik ve savunduğu ırkçı fikirlerin hiçbir zaman Karadeniz’i temsil ettiğini düşünmüyorum. Karadeniz coğrafyası Laz’ı, Çerkes’i, Ermeni’si, Rum’u ve Gürcü’sü ile yüzyıllardır bir arada yaşamış ve yüzyıllar sonra da bir arada yaşayacaktır.

Şevki Yıldırım (Gazeteci): Ucuz bir propaganda türkücüsü olan Türüt, ırkçı damarı gıdıklayarak bildik tavrını sürdürmektedir. Türüt, daha önce de Rize Belediye Başkanı Şevki Yılmaz’ı överek kimliğini ortaya koymuştu (pardon kimliksizliğini). Sedat Peker’e de ‘Reis’ diyen zevattan her şey beklenir. Bir Karadenizli olarak onun gibi düşünmemiz asla mümkün değildir. Sanatsal icrası ancak bu kadardır. Yazıklar olsun.

Ali Kurt (Emekli öğretmen): Karadeniz’in müziğinin yüzü aşka ve sevgiye dönüktür, düşmanlığa değil. Malum kişiler, düşmansız yaşayamazlar. Onlara göre Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur. Bu nedenle, Ermenilere, Rumlara, Abazalara, Boşnaklara, Kürtlere, Çerkeslere, Çeçenlere ve tüm halklara onlar düşmandır. Çünkü onlar faşisttirler.

Mahmut Konuksever (Mimar): İnsanları kategorize eden bir kültür yaratılıyor. Aslında mücadele edilmesi gereken de bu kültürü yaratanlardır. Can Dündar yazısında hepimiz Türüt’üz diyor ya, işte o Türüt yanımızı ortadan kaldırma sorumluluğumuz var diye düşünüyorum. Endişe verici bu müzik ve kliple korku salmaya çalışanlara inat kardeşlik duygularımızı bugün daha da çok ön plana çıkarmalıyız. Bu ülkenin gerçek yurtseverleri de kendinden başkalarını düşman ilan etmez, halkların kardeşliğine yürekten inanır ve savunucusu olur.

Nilüfer Alptekin (Samsun ÇYDD Başkanı): Arifler, Türütler… Elbet bir gün içlerine sindirmek zorunda kalacaklar, medeniyetler beşiği, kültür mozaiği, farklılıklar cenneti Anadolu’yu… İsteseler de istemeseler de…

Mustafa Hasançebi (Emekli): Türkiye’de ümmet toplumunun altyapısının izleri derin… Bu toplumsal çürümenin altını biraz kazıyın, binlerce İsmail çıkar piyasaya. İzmir Baro Başkanı da bunlardan birisidir. Daha özgürlükçü lanse edilmeye çalışılan mevcut AKP iktidarının altından da benzer çürüme çıkar. Türütler’in, Arifler’in 75-80’lerdeki ağabeyleri dün Maraş, Çorum katliamlarını tezgâhlayanlardı. CIA ile birlikte bu memleketin anasını ağlatanlardır. Anti-emperyalist kavganın takipçisi olduğumuz, üzerinde yaşadığımız bu topraklarda yaşama hakkımı kimse elimizden alamaz. Baro Başkanı Erdemir’in bu türkü ve klip için “Yurtseverce kutlanılması gereken bir eser” demesi ise endişe vericidir.