HABER MERKEZİ Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Yükseköğretim Kurulunda (YÖK) boş bulunan beş sandalyeden dördü için atama yaptı ve imzaladı. Gül’ün atadığı isimler arasında Üniversiteler Arası Kurul (ÜAK) tarafından Yusuf Ziya Özcan’ın YÖK başkanlığına atanmasının ardından istifa eden Prof. Dr. Aybar Ertepınar’ın yerine seçilen Necmi Yüzbaşıoğlu da bulunuyor. Diğer üç atama AKP’ye yakın isimlerden yapılırken, bir sandalye halen boş. ÜAK, Galatasaray Üniversitesi rektörlüğüne atanan Prof. Dr. Ethem Tolga’dan boşalan sandalyeye Prof. Dr. Celal Şengör’ü seçmişti. Gül, Şengör’ün atamasını bekletmeye devam ediyor.

367 tartışması ile gündeme gelmişti
Ataması bir buçuk ay bekletilen Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Necmi Yüzbaşıoğlu, Temmuz 2007 seçimlerinden önce yaşanan 367 kriziyle gündeme gelmişti. O süreçte meclisin cumhurbaşkanı seçebilmek için 367 sandalyeyi sağlaması gerektiğini savunan Yüzbaşıoğlu, ÜAK tarafından istifa eden Prof. Dr. Aybar Ertepınar’ın yerine seçilmişti. Yusuf Ziya Özcan’ın YÖK Başkanlığı’na atanmasının ardından istifa eden Ertepınar, Özcan atanmadan önce YÖK Başkanvekili görevini yürütüyordu.

Diğer isimler
Gül’ün YÖK’e atadığı diğer isimler ise Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkanı Ömer Demir, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Berrak Kurtuluş ve Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Durmuş Günay.

Bu isimlerden Ömer Demir, Devlet İstatistik Enstitüsü’nün 5429 Sayılı Türkiye İstatistik Kanunu ile TÜİK’e dönüştürülmesi sürecinde başkanlık koltuğunda oturan kişi olarak biliniyor.

Berrak Kurtuluş ise İstanbul Üniversitesi’nde Cumhurbaşkanı Gül’ün de doktorasını yaptığı Çalışma Ekonomisi bölümünde doktorasını tamamlarken, Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından da uzun yıllar Kırgızistan’da bir üniversitede dekanlık görevi yaptı. Çalışma Ekonomisi bölümünde geçtiğimiz günlerde yaşamını yitiren ve Abdullah Gül'ün hocası olarak da tanınan Sabahattin Zaim ve AKP Milletvekili Nevzat Yalçıntaş'ın bağlı bulunduğu kürsüde görev yapan Kurtuluş, halen bu bölümün başkanlığı görevini sürdürüyor.

YÖK’te bir medrese yanlısı
Ancak atanan isimlerin arasında AKP’nin dinci söylemlerine en yakın eserler üretmiş kişi olarak Durmuş Günay öne çıkıyor. Uzmanlığı makine mühendisliği olan Günay, aynı zamanda felsefe ve bilim felsefesi gibi daha “sosyal” alanlarda da ürünler veriyor, hatta bu alanlarda ders verecek derecede yetkin olduğu düşünülüyor. Günay’ın fikirlerine çarpıcı bir örnek olan “Diriliş Düşünce Sistemi” başlıklı makalesinde Günay, aşağıdaki satırlara yer veriyor:

“Medeniyetin Dirilişi, krize girmiş,, ölüm sularına yaklaşmış bir medeniyetin; önce uyanış, yeniden doğuş ve çok büyük bir atılım ile yeniden kendine gelmesidir. Bir toplumun bazı kurumlarının düzelmesiyle, toplum kendine gelemez. Bozuluş, yıkılış ve toparlanma ve kendine gelme doğrultularındaki, ister negatif yönde olsun, ister pozitif yönde olsun, bütün değişimler bütüncül bir karakter gösterir. Nasıl, kıştan sonra bahar ile topyekûn tabiat canlanıyor, topyekûn diriliyorsa, öleyazan bir medeniyette öyle dirilir.”

Günay’ın ayrıca Osmanlı’dan günümüze yükseköğretim sisteminin nasıl değiştiğini inceleyen bir makalesi bulunuyor. “Medreseden Üniversiteye Trajik Bir Yolculuk” başlığını taşıyan bu makalede Günay, tam olarak başlıkta dile getirdiğini yapıyor ve medreseyle başlayıp üniversite ile noktalanan sürecin nasıl bir “trajedi” olduğunu inceliyor.