www.soL.org.tr
Kurul kararlarında AKP gölgesi var
11 Aralık 2007, Salı

AKP’nin sendikal operasyonuna sahne olan Türk-İş’in 20. Genel Kurul kararları dün açıklandı. Kararlarda AB’ye uyum ve Anayasa sürecinin işletilmesi vurgularının öne çıktığı görülüyor.

resimHABER MERKEZİ AKP yanlısı Mustafa Kumlu listesinin seçildiği Türk-İş 20. Olağan Genel Kurulu’nda ortaya çıkan talepler, dün genel kurul kararları olarak açıklandı. Kararlarda birçok haklı talep ilkesel olarak dile getirilirken, Anayasa gündemine ve AB uyum sürecine yapılan somut vurgular öne çıktı. 

“Anayasa sürecine özen gösterelim”
Türk-İş 20. Olağan Genel Kurulu esnasında toplanan komisyonların kaleme aldığı kararlarda en dikkat çekici vurgulardan birini, Anayasa değişikliği sürecine yapılan vurgu oluşturdu. Genel kurul kararlarında, “Anayasa’nın artık değiştirilmesinin kaçınılmaz olduğu” belirtilerek, “Anayasa değişikliğiyle ilgili çalışmalara tüm toplum kesimlerinin etkin katılımının sağlanmasına, şeffaf ve demokratik bir tartışma sürecinin işletilmesine azami özen gösterilmesi” talep edildi.

“Çoğulcu, özgürlükçü ve katılımcı demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla hayata geçirilmesi” istenen genel kurul kararlarında, yeni anayasanın “evrensel demokrasi ilkelerine, ILO sözleşmeleri ve AB standartlarına uygun olması”, sendikal hak ve özgürlüklerin en güçlü şekilde anayasal güvence altına alınması gerektiği kaydedildi.

“Basında tekelleşme olmasın”
Kurul kararlarında dikkat çeken bir diğer noktayı da, “basında tekelleşmeye karşı” yapılan vurgu oluşturdu. İlgili kararda, “Basın ve yayın özgürlüğü en geniş biçimiyle tanınmalı, basında tekelleşmenin önüne geçilmeli, medya çalışanları sendikal haklarını en etkin şekilde kullanmalıdır” görüşüne yer verildi.

Kararın Doğan tekeline karşı, AKP yanlısı Çalık’ın hamlesini selamlayan bir içeriğe sahip olduğu yorumu yapılıyor.

Avrupa Sosyal Şartı’na uyum
Örgütlenme özgürlüğünün evrensel ilkelerine ters düşen tüm yasal ve kurumsal engellemelere son verilmesi” istenen genel kurul kararlarında, Avrupa Sosyal Şartı’na konulan çekincelerin kaldırılması gerektiği vurgulandı.

Aynı kararda, “IMF ve Dünya Bankası patentli politikaların terk edilerek, insana öncelik veren ekonomik ve sosyal politikaların benimsenmesi” görüşünün de yer alması dikkat çekti. 

Kurulda alınan ve birçoğu detaylandırılmaksızın ilkesel düzeyde ifade edilen diğer bazı kararlar ise şöyle sıralanıyor:

-Tam istihdamı sağlamaya yönelik bir politika izlenmeli ve işsizlikle etkili bir biçimde mücadele edilmelidir.

-Devlet, yeniden istihdam yaratıcı üretken ve verimli yatırımlar yapar hale getirilmelidir.    

-İşe yerleştirilenlerin sosyal güvenlik hakları, iş güvenceleri, sendikal hak ve özgürlükleri gözetilmelidir.
   
-Esnek istihdam biçimlerinin uygulanması ve yaygınlaştırılması engellenmelidir.    

-Sendikasızlaştırmanın ve işçileri köleleştirmenin bir aracı olan özelleştirme durdurulmalıdır.   

-Sağlık hizmetleri devlet tarafından, parasız sağlanmalıdır.     

-Asgari ücret, 2 çocuklu bir ailenin insanca yaşamasına yeterli düzeyde olmalı ve 6 ayda bir enflasyona ve ekonomik büyümeye endeksli olarak artırılmalıdır.   

-Kadın-erkek işçi ayrımına son verilmeli, eşit işe eşit ücret ilkesi hayata geçirilmelidir.    

-15 yaşından küçük çocukların çalıştırılmaları kesinlikle engellenmelidir.
    
-Kıdem tazminatına yönelik hiçbir değişiklik kabul edilemez. Kıdem tazminatına getirilen tavan kaldırılmalıdır.        

-Başta hak grevi olmak üzere, grev hakkı üzerindeki tüm yasaklamalar, kısıtlamalar kaldırılmalıdır.    

-Çalışma hayatını düzenleyen yasalar, sosyal tarafların talepleri doğrultusunda, hak kayıplarına neden olmayacak ve çalışma barışını bozmayacak şekilde düzenlenmelidir.    

-Yapay işçi-memur ayrımı kaldırılmalıdır.    

-Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası, tüm taraflarla asgari müştereklerde sağlanacak uzlaşı doğrultusunda, hak ve yükümlülükte birliktelik sağlayacak şekilde yeniden düzenlenmelidir.    

-İşçilerin ve sendikaların seçme ve seçilme hakkından, üretimden ve tüketimden gelen gücü harekete geçirilmelidir.
    
-Sendikal örgütlenme nedeniyle işten çıkartılan işçilerin işverenlerine yönelik cezai şartlar ağırlaştırılmalı, hapis cezası getirecek düzenlemeler yapılmalıdır.    

-Örgütleme önünde en büyük engel olarak görülen bakanlık bürokrasinin ortadan kaldırılması için etkili ve sürekli bir çalışma yürütülmelidir.    

-Statüleri belli olmayan 4/a, 4/b, 4/c kapsamında istihdam edilen personel işçi kadrosuna alınmalı, personelin sendika üyesi olması sağlanmalıdır.    

-Özel güvenlik görevlileri işçi sayılarak sendikal örgütlenmelerini sağlayacak düzenlemelere acilen başlanmalıdır.    

-İşçilerin yoğun olarak çalıştığı başta Trakya bölgesi, İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi ve Kayseri Organize Sanayi Bölgesi'nde olmak üzere işçilerin yoğun olduğu bölgelerde örgütlenme büroları açılmalı.
    

yazici   mail