www.soL.org.tr
Türbana 'özgürlükçü' destek
5 Şubat 2008, Salı

Türban oylaması yaklaşırken, "özgürlükçü sol"un gericiliğe olan desteği artıyor. Gericilik karşıtlığını "laiklik yoluyla Türkleştirme" çabaları olarak değerlendiren "özgürlükçüler", MHP ile yan yana olmaktan çekinmiyor.

soL Gerici-liberal-faşist ittifakın imza sayısı 2 bini 200 bulurken, ittifakın çağrıcısı İhsan Dağı, dün Zaman gazetesine 1500 imzanın yeterli olduğu, amaçlarına ulaştıkları açıklaması yaptı. Dağı'nın açıklaması, kampanyanın gazının liberal desteğe göre ayarlandığı, liberal ya da "solcu" yeni isimler eklenmeden gerçekleşecek bir genişlemenin listenin tamamen bir "kara" liste hali almasına yol açacağının farkında olunduğu yorumlarına yol açtı.

Sol görünümlü liberalizmin ilericilik karşıtlığı da, türban oylaması yaklaşırken zirveye doğru ilerliyor.
Çeşitli elektronik posta gruplarında ve forumlarda yapılan tartışmalarda, gericiliğin sembolü olan türbana karşı olmak “Kemalizmin solun damarlarına işlemesinin” bir sonucu olarak yorumlanıyor.

AKP ve MHP tarafından getirilen türban teklifinin “yıllardır kangren olan bir soruna çözüm olacağı” öne sürülüyor. Türban teklifi “Türkiye, inanç alanıyla ilgili bir sorunu çözmek için anayasa değiştirmiş, yasa çıkarmış bir ülke olma özelliği kazanacaktır” savıyla olumlanıyor.

Bilindiği gibi söz konusu kesimler, türban tartışmalarının yoğun olduğu bir başka dönem olan 1996 yılında da, üniversitelerde türban yasağına karşı İslamcılarla ortak kimi eylemlere imza atmışlardı.

12 Mart döneminde “Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde polis tarafından çevrilip alıkonan sakallı-postallı” gençlerle, “üniversiteye alınmayan” türbanlı kızlar arasında benzerlik kuranlara bile rastlanıyor. O dönemde solcu gençlere yapılan “uygulamaların”, bugün türbanlı kızlara yapıldığı savunulurken, solun, “İçeriği son derece tartışmalı bir ‘laikperestlik’ uğruna halktan, yoksullarla diyalogtan biraz daha uzaklaştığı” iddia edildi.

Ali Nesin: Onlar yapsın, biz yapmayalım
Son dönemde yaptığı açıklamalar ve önceki gün kardeşi Ahmet Nesin tarafından verilen yanıtların ardından dün kendini savunan Ali Nesin, “laikliğinden kimsenin şüphe duymaması gerektiğini” söyledi.

“Komünistliği yaşam biçimi olarak benimsemiş biri olarak solculuk derslerine ihtiyacım yok” diyen Ali Nesin, açıklamalarına tepki olarak Nesin Vakfı’na bağışlarını kesenleri anlamadığını söyledi.

Türbanı ilkesel bir sorun gibi yansıtmaya çalıştığı gözlenen Nesin, şöyle konuştu:

“Yani bu yasak ne doğrudur, ne iyidir, ne de güzeldir. Onlar bize aynı hakkı tanımayacaklar diyenler oldu. Belki... Olabilir... Mümkündür. Ama aramızda bir fark olsun değil mi? Eleştirdiklerimizle, karşı olduklarımızla aynı davranışı gösterirsek o zaman onlardan ne farkımız kalır? Bu yasak kalkarsa başı açık kızlarımız örtünme konusunda baskı göreceklerdir diyenler oldu. Doğrudur, böyle bir olasılık vardır. Ama demokrasi engebeli bir yoldur. Bu engebeli yolu yasaklarla düzleştirmeye çalışmak beyhude bir davranıştır. Gereken mücadele etik olarak doğru bir biçimde verilmelidir. Türkiye bugün bu sorunla daha demokratik yollarla başa çıkacak olgunluktadır.”

yazici   mail