www.soL.org.tr
'Geçiyorduk uğradık'
21 Haziran 2007, Perşembe

Senaryo toplantısına ilişkin açıklamasında "geçerken uğramıştık" diyen Genelkurmay, AKP’den yediği golü çıkaramadı. ABD yönetimi içinde AKP desteğine karşı ağırlık yaratmaya çalışan askerler, Washington koridorlarında daha çok kazaya uğrayacak gibi…

HABER MERKEZİ Genelkurmay Başkanlığı, Hudson Enstitüsü'ndeki toplantıya SAREM heyetinin davet edilmediğini, sadece ziyaret amacıyla orada bulunulduğunu ve tartışılan senaryolar hakkında bilgileri olmadığını iddia eden bir açıklama yaparken, sızdırılan toplantı davetiyesi ve içerik metni, Genelkurmay'ın açıklamasını yalanladı.

AKP ile Genelkurmay arasındaki karşılıklı atışmalar gösteriyor ki, Washington koridorları iki tarafın da ABD'den destek arayışlarına sahne oluyor.

"Geçerken uğramıştık"
Genelkurmay Başkanlığı, Hudson Enstitüsü'ndeki toplantı hakkındaki haberleri, dün sabah resmi internet sitesine koyduğu bir açıklamayla yanıtladı. Açıklamada, ABD'deki düşünce kuruluşu Hudson Enstitüsü'nde yapılan toplantıya askeri bir heyetin kısa süreyle izleyici olarak katıldığı, ortaya konulduğu iddia edilen senaryonun TSK ile ilişkilendirilmeye çalışılmasının ise "ibretle izlendiği" belirtildi.

Açıklamada, Genelkurmay Başkanlığı'na bağlı Stratejik Araştırmalar ve Etüd Merkezi'nin (SAREM) Hudson Enstitüsü'nü ziyaretinin çok önceden planlandığı ve "kesinlikle yapılan toplantıyla ilgili olmadığı" iddia edildi. SAREM'in kanlı senaryoların tartışıldığı toplantıya, "öğle yemeğinden önce kısa süreli olarak ve izleme amacıyla katıldığı" iddia edilirken, sözkonusu toplantı için senaryoyu da içeren bir davet alındığı inkar edildi.

Ancak yine basına sızdırılan toplantı davetiyesi ve toplantının içeriğiyle ilgili metin, Genelkurmay'dan gelen açıklamayı yalanlıyor. Hudson Enstitüsü Avrasya Politikaları Direktörü Zeyno Baran imzasıyla gönderilen davetiyede, SAREM üst düzey subayların da ziyaretçi katılımcılar arasında olacağı belirtiliyor.

Ayrıca toplantının içeriğine ilişkin yollanan metinde, senaryo kapsamında tartışılan provokatif eylemlere de yer verildiği ortaya çıktı. Basına sızdırılan senaryoda, eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu'nun görev döneminde bir suikasta kurban gitmesi, İstanbul'da bir PKK saldırısı ve Türkiye'nin Kuzey Irak'a girmesi gibi olasılıkların gerçekleşmesi durumunda ABD'nin tepkisi ve Türkiye'de neler olabileceği tartışmaları yer almıştı. Bu senaryoların tarihleriyle birlikte içerik metninde de belirtildiği ortaya çıktı. Ayrıca Washington Silahlı Kuvvetler Ataşesi'nin toplantıya şifahi bir şekilde davet edildiği ve Genelkurmay Başkanlığı izniyle katıldığı, ancak kendisine toplantı öncesi senaryo ile hiçbir bilgi ve belge verilmediği açıklaması da yalanlanmış oldu.

Açıklamada, Genelkurmay Başkanlığı'nın Irak ve Kürt politikası konusunda "kamuoyunu yanılttığı" imalarına da yanıt verildi. "Irak'a Yapılacak Müdahaleye Muhtemel Tepkiler konulu atölyeye katılan askeri ataşemiz, Türkiye'nin Irak'a yönelik bilinen görüşleri dışında hiçbir ifade kullanmamıştır" denilen metinde, "Türkiye'ye teslim edilmesi düşünülen teröristlerle ilgili haber"in tamamen hayal ürünü olduğu ve TSK'yı karalama amacı taşıdığı savunuldu. Bilindiği gibi ABD ve Kuzey Irak yönetiminin Türkiye'ye kimi PKK'lileri teslim etmeyi önerdiği, ancak bunun AKP hükümetine yarayacağı kaygısıyla Genelkurmay'ın bu öneriyi reddettiği haberleri çıkmıştı.

AKP'den hamle üzerine hamle
Toplantıların basına sızdırılmasının ardından, Genelkurmay'dan gelen açıklamanın hemen ertesinde davet ve içerik metninin de basına sızması, "AKP'den bir gol daha" şeklinde yorumlandı. Bir süredir Kuzey Irak'a operasyon tartışmaları üzerinden köşeye sıkıştırılmaya çalışan AKP, karşı hamleleriyle Genelkurmay'ı zor durumda bıraktı.

Hatırlanacağı gibi, toplantının basına sızmasının ardından Meclis Başkanı Bülent Arınç, askerlere "açıklama yapın" çağrısında bulunmuştu. AKP'ye destek sunan basın organları ve kimi köşe yazarları ise, özellikle ülkede kanlı provokasyonların planlanması ve "AKP'ye yarar" düşüncesiyle PKK'lilerin teslimi önerisinin reddedilmesi konularında Genelkurmay'ı köşeye sıkıştıran yorumlara yer vermişti.

AKP'nin Zapsu'su, Genelkurmay'ın Baran'ı:
Washington koridorları kalabalık
Son yaşananlar, içeride AKP ile ordu arasındaki karşılıklı atışmaların Washington'da destek arayışlarıyla sürdüğünü gösterdi.

Toplantıya ilişkin olarak ilk yalanlama, Hudson Enstitüsü'nün sözkonusu toplantısını yöneten, Avrasya Politikaları Direktörü Zeyno Baran'dan gelmişti. Davetin altında imzası bulunan Baran, önceki günlerde yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye ile ilgili senaryoların sözkonusu toplantıda "kesinlikle tartışılmadığını" iddia etmiş, basına isimsiz olarak "sözde bilgi veren" kimsenin, Türk Milleti'ne ait kurumları yıpratmaya çalıştığını söylemişti. "Bu toplantı sadece PKK terörünün Türkiye için hayati önemini ortaya koymak ve Türkiye'nin ABD ile ilişkilerinin PKK nedeni ile daha da gerilmesini önlemek amaçlı yapılmıştır" diyen Baran, Türkiye'nin iç politikasını ilgilendiren hiçbir konunun konuşulmadığı savunmuştu.

Daha önce de Newsweek dergisinde "Türkiye'deki darbe olasılığının yüzde 50 olduğunu" iddia eden bir makale yazan Baran'ın, Bush yönetimi içinde özellikle 1 Mart tezkere kazası ardından AKP'ye güvenmeyen çevrelerle bağlantılı olduğu biliniyor. Nitekim ABD Dışişleri Bakanlığı'nda Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Matt Bryza ile "yakın arkadaş" olduğu bilinen Baran'ın, Genelkurmay adına lobicilik yaptığı iddia ediliyor. Byrza, 1 Mart tezkeresinde ABD'ye verdiği sözü tutamayan AKP hükümetine karşı sert tavrıyla tanınıyor.

Diğer yandan ABD yönetiminin AKP'ye dönük desteğinin hala sürdüğü gözlemleniyor. Önümüzdeki seçimlerde yine birinci parti olması beklenen AKP, ABD yönetiminin bu desteğini sağlama almak için yoğun mesai içinde. Son olarak geçtiğimiz hafta beş milletvekilinin ABD'yi ziyaretiyle seçim turlarına devam eden AKP'nin bu çabası, önceki aylarda Erdoğan'ın danışmanlarından Cüneyd Zapsu'nun "bu adamı kullanın" sözleriyle ülke gündemine oturmuştu.

Türkiye'de seçimlerin ardından siyasi çatışmaların artması beklenirken, taraflar ABD'den destek almak için Washington koridorlarını turluyor. Bu rekabette ABD ve İsrail'in bölge politikalarına en etkin desteği sunma vaadinin belirleyici olacağı düşünülüyor. 

yazici   mail