HABER MERKEZİ Sakarya'nın Pamukova ilçesinin Mekece köyü yakınlarında, 41 kişinin öldüğü hızlandırılmış tren kazasıyla ilgili davada birinci makinist Fikret Karabulut'a 2 yıl 6 ay hapis ile bin 100 YTL para cezası, ikinci makinist Recep Sönmez'e 1 yıl 3 ay hapisı ile bin 333 YTL para cezası verildi. Tren şefi Köksal Coşkun ise beraat etti.

Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın duruşmasında makinistlerin avukatı Salih Ekizler, yaptığı savunmada, kaza sırasında vagonlardan savrulan parçaların, kazadan sonra TCDD yetkilileri tarafından bulundukları yerden alınarak yol kenarına öbek halinde toplandığını ve kazanın nedenini açıklayıcı unsurların ortadan kaldırıldığını belirtti.

Vagonlardan düşen her parçanın, düştüğü yer itibariyle kazanın meydana gelişini açıklayabilecek bir unsur olduğunu söyleyen Ekizler, “Deliller TCDD yetkililerince karartılmıştır” diye konuştu.

Bilirkişi incelemelerine göre kazanın nedeninin hız olmadığının tespit edildiğini söyleyen Ekizler, trenin kaza anındaki hızının raydan çıkması için yeterli düzeye ulaşmadığını vurguladı.

Verilen aradan sonra kararı açıklayan mahkeme heyeti, “sanıkların iyi niyetli hallerini de göz önüne alarak” temyiz yolu açık olmak üzere, birinci makinist Fikret Karabulut'a 2 yıl 6 ay hapis cezası ile bin 100 YTL para cezası, ikinci makinist Recep Sönmez'e 1 yıl 3 ay hapis cezası ile bin 333 YTL para cezası, tren şefi Köksal Coşkun'un ise beraatine karar verdi.

Mahkeme heyeti TCDD hakkında daha önce Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulduğu için herhangi bir işlem yapılmayacağını belirtti.

Özelleştirme uğruna can gitmiş çok mu!
22 Temmuz 2004 tarihinde Haydarpaşa - Ankara seferini yapmakta olan “hızlandırılmış tren”in Sakarya'nın Pamukova ilçesinde raydan çıkması sonucu meydana gelen kazada 41 kişi ölmüştü. Kaza, TCDD’yi parçalayarak özelleştirmeye hazırlamak üzere yolcu kapasitesi yüksek belli hatları daha kârlı hale getirmeyi hedefleyen “hızlı tren” projesinin, yeterli alt yapı yatırımları yapılmadan raylara çıkartılmasının sonucu olmuştu. Personel azaltılması ve nitelikli personelin kurumdan uzaklaştırılması gibi kazaya zemin hazırlayan diğer uygulamalar da özelleştirme hazırlıklarının bir parçasıydı.

Ulaştırma Bakanlığı ve TCDD kendilerine iletilen teknik raporlarda demiryolu hattının alt ve üst yapısının hızlandırılmış trene uygun olmadığının ve kaza riskinin çok yüksek olduğunun net bir şekilde belirtilmesine rağmen, AKP iktidarı bir “şov” uğruna hızlı tren seferlerini başlatmıştı. Makinistlere verilen cezayla birlikte AKP’nin ve TCDD yönetiminin sorumluluğu göz ardı edilmiş oldu.

Kütahya’da da sorumluluk işçilere yıkıldı
Son olarak geçtiğimiz hafta sonu İstanbul'dan Denizli'ye giden Pamukkale Ekspresi'nin Kütahya yakınlarında bazı vagonlarının raydan çıkması sonucunda 9 kişi hayatını kaybetmiş, 30'u aşkın kişi de yaralanmıştı. Kazayla ilgili 2 makinist ve 3 hat işçisi göz altına alınmış ve çıkarıldıkları mahkemede işçiler tutuklanmıştı.

Kaza sonrası Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) tarafından yapılan açıklamada kazanın hız yüzünden meydana gelmiş olamayacağı vurgulanarak, AKP’nin ve TCDD yönetiminin kazadaki payı şu sözlerle vurgulanmıştı: “Tren işletmeciliği, güvenlik unsuru yüksek bir işletmeciliktir ve bir sistemdir. Gerekli, yeterli ve yetişmiş personel sayısı, düzenli yol bakım ve onarımı, çeken, çekilen araçların düzenli bakımı, onarımı ve teknolojik yatırım bu işletme sisteminin temel unsurlarıdır. Eğer bunlardan biri eksilirse ya da yerine getirilmezse, kazaya davetiye çıkarılmış demektir.”