www.soL.org.tr
Tecrit karşıtı mücadele sonuç verdi
23 Ocak 2007, Salı

Ölüm orucuna 293 gündür devam eden Behiç Aşçı, Adalet Bakanlığı’nın F-Tipi cezaevlerinde bazı iyileştirmeler öngören genelgesinden sonra eylemine ara verdi.

resim

HABER MERKEZİ Özellikle son dönemde giderek yoğunlaşan tecrit karşıtı mücadele sonuç verdi. F-Tipi cezaevlerinde uygulanan tecride karşı ölüm orucu eylemi yapan Avukat Behiç Aşçı ile Gürcan Görüroğlu, Adalet Bakanlığı’nın bir genelge yayınlayarak 5 saat olan birlikte zaman geçirme süresini 10 saate çıkarması üzerine eylemlerine dün akşam saat 19:00 sularında ara verdi.

Aşçı 293 gündür İstanbul Şişli’deki evinde, 2 çocuk annesi Görüroğlu ise 262 gündür Adana’da ölüm orucu eylemi yapıyorlardı. Öte yandan söz konusu sürenin 20 saate çıkartılması olanağı da bulunuyor. Eyleme ara verme kararının, F-Tiplerinde tecrit koşulları sürerken, kamuoyunda “Koşullar düzeltildi” gibi yanlış bir algılama yaratılmasına karşı dikkatli olmak için alındığı yorumları yapıldı.

Behiç Aşçı'nın annesi Fatma Erdoğan, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, İstanbul Barosu Başkanı Kazım Kolcuoğlu ve Halkın Hukuk Bürosu avukatlarından Taylan Talay’ın bulunduğu ve Aşçı’nın Şişli’deki evinin önünde gerçekleştirilen basın açıklamasını Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konsey Başkanı Prof.Dr. Gencay Gürsoy yaptı.

20 saate çıkarılması olanağı da var
Gürsoy, TTB'nin F-Tipi cezaevlerinde yaptığı incelemeleri raporlaştırarak sundukları Adalet Bakanlığı'ndan F -Tipi cezaevlerindeki koşulların değiştirilmesinin kabul gördüğünü ve bunun bir genelgeyle bugün yayınlandığını hatırlatarak, genelge uyarınca her hükümlünün sosyal alanlarda diğer mahkumlarla haftada 5 saat olan birlikte zaman geçirme süresinin 10 saate çıkarıldığını kaydetti. Bunun 20 saate çıkarılması olanağı olduğunu bildiren Gürsoy, “Daha sonra onun 20 saate çıkarılma ihtimali var. Daha başka açılımlar da olabilir. Biz de bu gelişmeyi Behiç Aşçı’ya ilettik ve ondan da ölüm oruçlarının durdurulacağı haberini aldık. Acı olayların sonunda bu sevindirici haberi vermekten mutluyuz” diye konuştu.

“Görevi Aşçı’dan devraldık”
Çelebi ise şunları söyledi:

“Demek ki bugünküne benzer düzenlemeyle, bu sorunlar aşılabilirdi. Bu kadar insan ölmeden bu adımlar atılabilirdi. Biz DİSK, TTB, KESK ve TMMOB olarak bu konuda önemli girişimlerde bulunduk. Hrant Dink’in ölümünden sonra tabi sıkıntılıyız ama az da olsa bu haber bizi sevindirdi. Böylelikle belki, ikinci bir ölümü yaşamayacağız. Umarım Aşçı’nın tedavisi gerçekleşir ve eski sağlığına kavuşur. Genelgeye ilişkin gelişmelerin takipçisi olacağız. Aşçı’yla konuştuk, bu görevi ondan devraldık.”

İstanbul Barosu Başkanı Kolcuoğlu ise Aşçı’nın sabırla ve kararlılıkla davranarak, insani taleplerinin bir ölçüde yerine getirilmesini sağladığını belirterek, bakanlık genelgesini, cezaevlerindeki insani koşullar konusundaki taleplerin tamamını karşılamasa da, önemli bir başlangıç olarak değerlendirdi.

Aşçı tecride karşı mücadelesini sürdürecek
Aşçı adına açıklama yapan Halkın Hukuk Bürosu’ndan avukat Taylan Talay da Aşçı’nın, sürecin tarafı olan demokratik kitle örgütlerine sonsuz teşekkürlerini ilettiğini aktararak Aşçı’yla birlikte, Adana’da ölüm orucunu sürdüren Görüroğlu’nun da eylemine “ara verdiğini” açıkladı. Talay, “Uşak Kapalı Cezaevi’nde 268 gündür ölüm orucunda bulunan Sevgi Saymaz bulunuyor. Adalet Bakanlığı’nın yayınlanan genelgesini Aşçı’ya ilettik, kendisi de ölüm orucuna ara verdi. Bundan sonra tecride karşı mücadelesini farklı eylemlerle sürdürecek. Sevgi Saymaz’ın, bırakıp bırakmadığı belli değil, umuyoruz o da bırakır” diye konuştu.

Çapa Tıp Fakültesi’ne götürüldü
Kararın açıklanmasının ardından evin önünde bulunan yaklaşık 100 kişi haberi alkışlarla kutladılar. Aşçı evinde yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansa bindirilerek tedavi altına alınmak üzere İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’ne götürüldü.

Şişli’deki evinden ambulansa bindirilerek götürülmesinin ardından Aşçı’nın evinin önünde toplanan grup halaylar çekerek, “Behiç Aşçı onurumuzdur, yaşasın ölüm orucu direnişimiz” sloganları attı.

Bakanlığın genelgesi
Adalet Bakanlığı’nın genelgesinde özetle şunlar kaydedilmişti:

“Hükümlü ve tutuklulardan isteyenlerin, İdare ve Gözlem Kurulu tarafından tespit edilecek 10 kişiyi aşmayacak gruplar halinde ve kurum idaresinin gözetiminde, açık görüş alanlarında veya diğer ortak yerlerdeki sosyal faaliyetler çerçevesinde, haftada toplam 5 saati aşmayacak şekilde sohbet amacıyla bir araya getirilmelerine imkan tanınmış, bu düzenleme 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’da korunmuştur. Bunun yanında hükümlü ve tutukluların sohbet amaçlı olarak bir araya gelme süresi 22/01/2007 tarih ve 45/1 no.lu Genelge ile 10 saate çıkarılmıştır. Hücreye koyma disiplin cezası alan hükümlü ve tutuklular bu cezaları infaz edildikten sonra, diğer disiplin cezalarını alanlar ise bu cezaların infaz koşulu aranmaksızın söz konusu faaliyetlerden yararlanabileceklerdir.”

yazici   mail