HABER MERKEZİ 14 Mayıs Eczacılık Günü'nü kutlamak için bir araya gelen İstanbul Eczacı Odası (İEO) üyeleri Galatasaray’dan Taksim’e yürüdü. Taksim Atatürk Anıtı önünde yapılan basın açıklamasında konuşan İEO Başkanı Zafer Kaplan, son üç dört yıldır uygulanan sağlık ve ilaç politikaları sonucu ülkede harcamaların arttığını ancak halka verilen ilaç hizmetinde bir iyiye gidiş olmadığını kaydetti. Hükümetin çeşitli yasal düzenlemelerle Türkiye’de ilaç alanını çokuluslu ilaç tekellerinin hizmetine ve egemenliğine teslim ettiğini söyleyen Kaplan, eczacılar olarak bundan son derece rahatsız olduklarını belirtti. Kaplan “Dışardan bakıldığında Türkiye’de ilaç pazarı büyüyor. Sağlıkla ilgili büyük harcamalar yapılıyor. Ama insanlarımız o hizmete eşit, adaletli ve kaliteli bir şekilde ulaşamıyor” diye konuştu.

27 Mayıs’ta Ankara Mitingi
Son olarak Sosyal Güvenlik Kurumunun Sağlık Uygulama Tebliği taslağında yer alan ve eczanelerin kuruma verecekleri iskonto oranının serbest bırakılmasına yönelik maddeyi de eleştiren Kaplan, bu uygulamayla eczacılar arasında bir rekabetin yaratılmak istendiğini savunarak “İlacın fiyatı devlet tarafından belirlenir ve Türkiye’nin her yerinde aynıdır. Eczacıların yasalarla belirlenen yüzde 15’lik meslek hakkından sınırsız iskonto yapmamız, rekabet etmemiz isteniyor. Bizleri birbirimize kırdırmak istiyorlar” diye konuştu. Kaplan, bu uygulamada geri adım atılmaması halinde 27 Mayıs’ta tüm eczacı odalarıyla birlikte Ankara’da bir miting yapacaklarını açıkladı.

İlaçta çok uluslu şirketlere bağımlılığı istiyorlar
Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanarak TBMM’ye sunulan Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Yasa Tasarısı'nı da eleştiren Kaplan, bu yasa tasarısının çokuluslu ilaç tekellerinin isteği üzerine ilaç ile eczacı arasındaki bağı kopartarak, ilacı sadece üretici ve ithalatçı sermayenin eline bıraktığını savundu. Bu tasarının seçim sürecine girildiği için kısa sürede yasalaşmasının söz konusu olmadığını da dile getiren Kaplan, şöyle konuştu: “Ama biz biliyoruz ki bu dünyaya egemen olan güçler Türkiye’de hangi siyasi iktidar gelirse gelsin aynı talepleri onların önüne koyacaklardır. Ve bağımlı olduğumuz, borçlu olduğumuz o emperyalist dünya bu sürecin devamını isteyecektir. İşte orada bizlere çok büyük görev düşüyor. Bu mesleğe sahip çıkmak, ilaca sahip çıkmak, bu ülkenin insanlarının sağlığına sahip çıkmaktır, bu da bizim boynumuzun borcudur.”