soL 2007 yılında Türkiye siyaseti pek çok kanlı provokasyonun yanı sıra, kitlelerin düzen içi siyasi taraflaşmalara daha önce olmadığı kadar dahi edilmesine sahne oldu. Yılın daha ilk ayında Hrant Dink'in katledilmesi ve ardından yapılan cenaze töreni toplumda liberalizm ve milliyetçiliğin aynı anda alan genişletmesine vesile oldu. Ardından bahar aylarında düzenlenen cumhuriyet mitingleri ise genel seçimlere kadar sürecek laiklik-dincilik kamplaşması yarattı ve toplumu seçimlere bu sahte gerilim hattı üzerinden hazırladı.
Bir cinayet ve bir cenaze
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink 19 Ocak'ta uğradığı silahlı saldırı sonucunda öldürülmüş, cinayeti Ogün Samast isimli 16 yaşında bir genç üstlenmişti. Olaya dair gelişmeler yaşandıkça, ortaya çok çirkin, ama 12 Eylül öncesine benzemeyen kontrgerilla yapılanmaları çıkmıştı. Rezaletin boyutu Dink Cinayeti davasının ikinci duruşmasında sanıklar Ogün Samast, Yasil Hayal ve Erkan Tuncel'in mahkemeye üzerinde "Ya sev ya terk et" çıkartması olan bir cezaevi aracıyla getirilip, "hepimiz Mehmetiz, hepimiz çeteyiz" sloganları eşliğinde mahkeme salonuna sokulmasına kadar varmıştı.
Yaşanan kanlı provokasyon, hedefine yalnız Hrant Dink'in öldürülmesiyle değil, aynı zamanda cenazesinin kaldırılma biçimiyle de ulaşmıştı. Hrant Dink'in öldürüldüğü gün düzenlenen öfke dolu gösterinin aksine, cenazesinin "sessiz yürüyüş" ile kaldırılacağı ilan edilmiş, Dink cinayetini yalnızca bir azınlık sorunu üzerinden okuyan sağ ve sol liberal görüş, tekelinde tuttuğu cenaze törenini AKP'nin ellerine teslim etmişti. Cenazenin en önünde yürüyenler arasında ABD büyükelçisi Ross Wilson ile, aralarında Türkiye tarihinin en büyük katliamları da bulunan onlarca kanlı provokasyonun mimarı İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu bulunuyordu.
Böylelikle cinayetin uçları açıkça ABD emperyalizmi ve onun işbirlikçisi olan AKP hükümetine bağlanıyorken, her iki özne de cenazenin sahibi gibi hareket edebilmişti. Böylelikle cumhuriyet tarihinin en büyük kitlesel eylemlerinden biri olan Dink cenazesi, medyanın da dört koldan verdiği destek ile liberalizm için yeni bir sıçrama tahtasına dönüşmüş, normal şartlarda bu cinayetten en azından yara alması gereken AKP iktidarı ve onun temsilcisi olduğu gerici liberalizm, süreçten daha da güçlenerek çıkmıştı.
Cumhuriyet Mitinglerinden Mitingler Cumhuriyeti'ne
Yıla damgasını vuran en önemli gelişmelerden biri Cumhuriyet Mitingleri oldu. Altı doldurulamayan laik-dinci kutuplaşması bu mitinglerle doruğa çıktı. Yüzbinlerin katıldığı mitingler, büyük bir gayretle "Beyaz Türkler"in rengini çaldığı, orta sınıf karakterinin altı özellikle çizilen, emekçi kimliğinden ise özenli bir şekilde uzak tutulan eylemler oldu. AKP'nin, 22 Temmuz'daki ezici seçim başarısında, bu mitinglerin de önemli katkısı oldu.
![]() | Erdoğan Allah'tan 'yeni başarılar' diledi |
![]() | Belarus, ABD'ye sert çıktı |
![]() | Bitlis Tekel işçisinin psikolojisi bozuldu |
![]() | Küba dostları yeni yıla hazır |
![]() | Küba: Ekonomik büyümenin halka etkisi |