www.soL.org.tr
Can: Laiklik sivil din yaratıyor
17 Mayıs 2008, Cumartesi

2005 yılında yazdığı kitapta Refah Partisi'nin kapatılmasını "Laikliği korumak adına özgürlükleri hiçe saymak" olarak yorumlayan Can, AKP kapatma davasının da raportörü.

resimHABER MERKEZİ Son dönemin tüm kritik davalarında görev alarak dikkatleri üstüne çeken Anayasa Mahkemesi Raportörü Doç. Dr. Osman Can, “laiklik özgürlükleri engelliyor” biçimindeki tutumuyla tanınıyor.

Son olarak AKP’ye karşı açılan kapama davasında görevlendirilen Doç. Dr. Osman Can, daha önce de DEHAP’ın kapatılması, Cumhurbaşkanlığı seçiminde 367 şartı ve gündemdeki türban düzenlemeleri davalarında görevlendirilmişti. Anayasa Mahkemesi’nde ise toplam 72 raportör görev yapıyor.

Anayasa Mahkemesi raportörü Can, 2005’te kaleme aldığı “Demokratikleşme Serüveninde Anayasa ve Siyasi Partilerin Kapatılması” adlı kitabında, parti kapatma kararlarını “Laikliği korumak adına özgürlükleri hiçe saymak” olarak niteliyor.

367 kararını savundu
Can, Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecindeki “367 davası”nda hazırladığı raporda “Cumhurbaşkanının seçilmesi için Meclis Genel Kurulu’nda 367 kişinin bulunması gerekir” görüşünü savunmuş, yüksek mahkeme de bu doğrultuda karar vermişti.

“Laiklik yorumu sivil din yaratıyor”
2002’den beri Anayasa Mahkemesi raportörlüğü yapan Can, 2005 yılında Seçkin Yayınları’ndan çıkan “Demokratikleşme Serüveninde Anayasa ve Siyasi Partilerin Rolü” isimli kitabında Anayasa Mahkemesi’nin parti kapatma kararlarını eleştiriyor ve “Anayasa Mahkemesi’nin kategorik gerçeklik olarak bize sunduğu bu laiklik anlayışını türetmek mümkün değildir. Mahkemenin bu laiklik yorumu ‘sivil din’ yaratıldığı yönündeki görüşlere haklılık kazandırmaktadır” değerlendirmesinde bulunuyor.

Can, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarından örnekler verdiği kitabında, yüksek mahkemenin bazı kararlarında laikliğin özgürlük ve barış işlevinden ziyade Atatürk devrimlerini koruyucu işlevi üzerinde durduğu eleştirisinde bulunuyor.

“Marksist öğreti ya da tüm dinsel paradigmalardaki gibi”
Doç . Dr. Osman Can, özellikle Refah Partisi’nin kapatılması kararının “laiklik ilkesinin anlaşılış biçimine yeni unsurlar” kattığının altını çizdiği kitabında yüksek mahkemenin türban kararının gerekçesinde yer alan bazı ifadelerini de eleştiriyor. “Mahkeme bu ifadeleriyle laiklik ilkesini Marksist öğretide ya da tüm dinsel paradigmalarda olduğu gibi ulaşılabilecek son nokta, insan evriminin son aşaması olarak nitelendirmektedir” diyen Can, tarihin bittiği, diyalektik gelişimin sonlandığı bir an olarak resmedilen laiklik anlayışının yeni bir skolastik ve dogmatik düşünce tarzı yarattığını söylüyor. Raportörün marksizm ile dinsel "paradigmaları" eşitlemesinin düşünsel ufku konusunda fikir verdiği belirtiliyor.

Can, Demokratik Halk Partisi’nin (DEHAP) kapatma davasında, “örgütlenme özgürlüğünün ihlal edileceği” gerekçesiyle kapatmaya karşı çıkmıştı.

Osman Can kimdir?
Osman Can, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Almanya’da Köln Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde yüksek lisans ve doktora eğitimini tamamladı.

Doktora tezi Almanya’da kitap olarak basılan Can, “Demokratikleşme Serüveninde Anayasa ve Siyasi Partilerin Kapatılması” adlı çalışmasının ardından 2006 tarihinde Anayasa Hukuku Doçenti unvanını aldı. 2002 yılından beri Anayasa Mahkemesi raportörlüğü yapan Can, Anayasa ve Anayasa Yargısı Teorisi , Hukuk ve Siyaset Sosyolojisi ve Temel Hak ve Özgürlükler alanında akademik çalışmalar yürütüyor.

Çankaya Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan Can, diğer çeşitli üniversitelerde de dersler veriyor.

yazici   mail