www.soL.org.tr
İlerici, devrimci gazeteciler bir araya gelmeli
10 Ekim 2006, Salı
resim

HABER MERKEZİ Türkiye Gazeteciler Sendikası Yönetim Kurulu Üyesi Yıldırım Boran, küçük basın kuruluşlarda çalışan gazetecilerin, muhaliflerin de örgütlenmesi gerektiğini belirterek, gazeteciliğin sigortasız, sözleşmesiz, örgütsüz meslek bir hale geldiğini vurguladı. Boran "İlerici devrimci gazeteciler neden bir araya gelmezler" diye sordu.

Son günlerde yaşanan baskılar ve göz altılarla gündeme gelen Atılım gazetesinin 12'inci yılı nedeniyle "Basın Özgürlüğü Sempozyumu" Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nde yapıldı. Sempozyuma gazeteci-yazar Ragıp Zarakolu, Düşünce Suçuna Karşı Girişim Temsilcisi Şanar Yurdatapan, Milliyet Gazetesi yazarı Ece Temelkuran, Türkiye Gazeteciler Sendikası Yönetim Kurulu Üyesi Yıldırım Boran, Birgün yazarı Mehmet Güç, Evrensel Gazetesi yazarı Bülent Falakoğlu ve Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformu Temsilcisi Necati Abay katıldı.

"Sansüre karşı en tecrübeli Türk basını"
Ragıp Zarakolu, Türkiye'de basınla devlet arasında yaşanan çatışmayı "bitmeyen bir senfoniye" benzeterek, dünyada sansüre karşı en tecrübeli basın geleneğinin, Abdülhamit döneminden bu yana cezalarla uğraşan Türkiye basınında olduğuna dikkat çekti. 12 Eylül döneminde basına verilen cezaların binlerce yıla vardığını hatırlatan Zarakolu, "Susmayı bilmiyoruz, ya da devlet susturmayı bilmiyor" dedi.

Sadece Özgür Gündem'e 600 dava
Sadece Özgür Gündem Gazetesi'ne açılan dava sayısının 600 olduğunu kaydeden Zarakolu, basının tüm bunlara karşın hala daha işlevini yerine getirmeye çalıştığının altını çizdi. Zarakolu, yasalarla basınla uğraşmaktan vazgeçilmesi çağrısında bulundu.

Davalarla tek tek uğraşılmalı
Şanar Yurdatapan, devletin "manevi şahsiyetine hakaret davaları"yla uğraşmasını, boksörün çocuk dövmesine benzeterek, davalarla tek tek uğraşarak kanunsuzluklarını göstermek gerektiğini belirtti.

"Büyük basın kuruluşlarında çalışanlar 'orta yol' gazetecisi"
Ece Temelkuran ise, büyük basın kuruluşlarında çalışan gazetecilerin küçük kuruluşlarda çalışan muhalif gazetecileri "yan yollara sapmış" olarak görme eğiliminde olduklarına dikkate çekerek, büyük kuruluşlardaki gazetecileri "otoban/orta yol gazetecisi" olarak nitelendirdi.

Temelkuran, son dönemlerde kendisine "Gazeteci olmak için kimleri tanımak gerekiyor" sorusunun çok yöneltildiğini ifade ederek, "Gazeteci olmak için zalim sofralarından geçmek gerektiği düşüncesi yaygınlaştı" diye konuştu.

Düşünce suçu davalarında gazeteler ikiyüzlü davranıyor
Mehmet Güç, gazetecilerin artık topluma bir şeyleri aktarmak yerine yorumlamak işlevini üstlendiğini dile getirerek, "Büyükanıt'ın bir medya kuruluşuna sağladığı bir ihale midir bunu söyletmeyen" diye sordu.

Güç, gazetelerin düşünce suçlarına ilişkin davalarda ikiyüzlü bir tavır izlediğini belirterek, "ulusal çıkar" söz konusu olunca savunulan davaların, AB söz konusu olduğunda kötülendiğine dikkat çekti. "Bağımsız medya kuruluşlarını nasıl daha iyi kullanabiliriz" sorusuna cevap aranması gerektiğini dile getiren Güç, sorunların anlık tepkilerle geçiştirildiğini sözlerine ekledi.

yazici   mail