HABER MERKEZİ “İstanbul Aydın'', ''Acıbadem'', ''İstanbul Arel'' ve ''İzmir'' adlarıyla 4 özel üniversite kurulmasına ilişkin tasarı, TBMM Başkanlığı'na sunuldu. Devletin sağladığı teşviklerle cazip hale gelen özel üniversiteler büyük kârlar elde ederken, tasarıda kâr amacı güdülmediği iddia edildi.

Özel üniversitelerinin öğrenci bulmakta zorlandığı ve ikinci kez ek yerleştirme yapılmasına rağmen pek çok özel üniversitede kontenjanların boş kaldığı bir dönemde yeni özel üniversitelerinin açılacak olması ise dikkat çekti. Özel üniversitelerin yükseköğretim piyasasındaki pastanın büyüklüğü ve devletin verdiği teşvikler nedeniyle hala cazip olduğu belirtiliyor.

Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı, Anadolu Eğitim ve Kültür Vakfı tarafından ''İstanbul Aydın'', Acıbadem Eğitim ve Sağlık Vakfı'nca ''Acıbadem'', Doğanata Eğitim ve Kültür Vakfı tarafından ''İzmir'' ve Kemal Gözükara Eğitim ve Kültür Vakfınca da ''İstanbul Arel'' isimleriyle özel üniversite kurulmasını öngörüyor.

Kontenjanlar tüm çabalara rağmen dolmuyor
Tasarının gerekçesinde, Anayasa'nın ilgili maddesinde, kazanç amacına yönelik olmamak şartı ile vakıflar tarafından, devletin gözetim ve denetimine tabi yükseköğretim kurumlarının kurulabileceği hükmünün yer aldığı hatırlatılırken, yükseköğretim hizmetinin devlet tarafından yürütülmesinin büyük boyutlarda maddi kaynak gerektirdiği belirtildi.

Gerekçede, ''Anayasamız, özel girişimcilerin üniversite kurmalarına imkân vermezken, kazanç amacına yönelik olmamak koşuluyla vakıfların üniversite kurmalarına imkân sağlamaktadır. 21. Yüzyılın bilgiyi üreten ve etkin kullanan saygın ülkeleri arasında yer alabilmemiz, özellikle yükseköğretimde nicelik ve nitelik açısından sağlayacağımız başarıyla mümkün olabilecektir” görüşüne yer verildi.

Yeni özel üniversitelerinin kurulmasında gerekçe olarak gösterilen “kazanç amacı olmaksızın vakıflar tarafından kanunla kurulan kamu tüzel kişiliğine sahip vakıf üniversiteleri Türk yükseköğretiminin ayrılmaz bir parçasını ve önemli bir bölümünü oluşturmaktadır'' görüşü ise özel üniversitelerinin öğrenci bulmakta zorlandığı ve her parası olana diploma verilen kurumlara dönüştüğü bir dönemde dikkat çekici bulundu.