www.soL.org.tr
“Uzak değil”
5 Aralık 2006, Salı

Chavez, seçim zaferi sayesinde toplumsal dönüşümü siyasi düzlemde de yakalama şansına kavuştu. Venezuela halkının son üç yıl içinde geldiği nokta, sosyalizme geçiş için önemli bir fırsat oluşturuyor.

resimsoL 1998 yılında Chavez iktidara gelmeden önce Caracas’taki evlerin yüzde 40’ında şebeke suyu bulunmuyordu. Okur-yazar olmayanların oranı çok yüksekti. Venezuelalıların yüzde 80’i yoksulluk sınırının altında yaşıyorlardı. Sağlık ve eğitim sistemi çalışmıyordu, 1970’lerde ülkede solcu liderlerin ortadan kaybolması çok sık raslanan bir durumdu. Chavez dönemine kadar tüm basında ciddi bir sansür uygulandı.

Son sekiz yılın bilançosu ise oldukça etkileyici. Bu, petrol gelirlerinden devlete aktarılan fonların artmasıyla gerçekleştirilen dev bir sosyal proje.

Küba’nın desteği, paranın doğru yere gitmesini sağlıyor

Eğitim ve sağlıkta Küba modelini hayata geçirmeye çalışan Chavez hükümeti, Sosyalist Küba’nın yardımıyla, dev bir okuma-yazma seferberliğini hayata geçiriyor. Ülkede önümüzdeki birkaç yıl içinde okuma-yazma bilmeyen kalmaması hedeflenmiş durumda.

Diğer yandan okullaşma oranı hızla artıyor ve sadece gençler değil, yaşlılar da yaygın eğitim sayesinde sadece ilköğretimden değil, orta ve hatta yükseköğrenimden yararlanma fırsatına kavuşmuş bulunuyorlar.

Ülkede 17 bin Kübalı doktor bulunuyor ve tüm yoksul semtlerde ücretsiz sağlık hizmeti veren klinikler kurulmuş durumda.

Yoksullara gıda yardımı programları ise kitlesel bir boyut kazanmış. Son üç yıl içinde 14 bin ucuz gıda dağıtım noktası kurulmuş. 26 milyonluk ülke nüfusunun 17 milyonu, ucuz ya da ücretsiz gıda dağıtımı hizmetlerinden yararlanıyor. Her gün 900 bin kişiye doğrudan sıcak yemek dağıtımı yapılıyor.

Petrol halkın hizmetinde
Chavez, bir ABD saldırısını tetiklememek için ülkede faaliyet gösteren petrol tekellerini doğrudan kamulaştırma yoluna gitmedi. Yalnızca çıkardıkları petrolden devlete ayırdıkları payı iki katına ve tabi oldukları kurumlar vergisini de yüzde 30 civarından yüzde 50’ye yükseltti. Petrol şirketleri, hâlâ kâr edebildikleri bu yeni durumu kabullenmek zorunda kaldılar ve ülkede yatırımlara devam ettiler.

Diğer yandan dev kamu petrol şirketi PDVSA, yalnızca 2006 yılında, vergi, çıkarılan petrolün kamu payı ve sosyal yardım olmak üzere, devlete tam 26 milyar dolar aktaracak. Bu, ülkenin milli gelirinin yüzde 15’ini bulan bir miktar.

Tarım ve sanayide dönüşüm geliyor
Venezuela, nüfusun kentlerde yoğunlaştığı bir ülke. Kırlarda yaşayanların oranı sadece yüzde 12. Tarıma elverişli toprakların oranı sadece yüzde 2,8 ve bu toprakların yüzde 80’ine ülkedeki toprak sahiplerinin yalnızca yüzde 5’i sahip. Chavez, yeni dönemde bir toprak reformu yapmayı planlıyor.

Ülkede sanayi, petrol sektörü dışında gelişkin değil. Bu durum sanayi burjuvazisinin de güdük kalmasına yol açmış. Çin, Rusya ve İran ile peşpeşe ortak yatırım anlaşmaları imzalanıyor. Böylece yabancı sermaye ortaklığında büyük devlet işletmeleriyle sanayideki egemen mülkiyet yapısının kolektif hale getirilmesi hedefleniyor.

Mülkiyet yapısında son yıllarda görünen en büyük değişiklik ise kooperatiflerden kaynaklanıyor. Bu, çoğunlukla özel şirketlerin etiket değiştirmesi şeklinde oluyor. 1998’de 800 olan kooperatif sayısı geçen yıl 100 bini geçti. Yetişkin nüfusun yüzde onu kooperatifçilik yapıyor. Hükümet, kooperatifler için diğer kooperatiflerle tercihli alım-satım, ucuz kredi ve eğitim hizmetleri sağlıyor.

Ülkedeki demokratikleşme, eskisiyle karşılaştırılamayacak düzeyde
İnsan hakları örgütleri, Venezuela’daki insan hakları ile ilgili olumsuz raporlar yazamıyorlar. Ülkede Chavez döneminde basına uygulanan tek sansür, Chavez’i iki günlüğüne görevden uzaklaştırabilen darbecilerin devlet televizyonunu kapatması olmuştu. Chavez, darbe sonrasında bile komploda parmağı olduğu açık olan medya tekellerine karşı bir yaptırım uygulamadı. Ülkedeki medya tekellerinin büyük çoğunluğunun halen Chavez karşıtı yayınlar yaptıkları ve hiçbir engellemeyle karşılaşmadıkları biliniyor.

Muhalefet, kalabalık mitingler düzenleyebilecek örgütlenmeleri serbestçe sağlayabiliyor.

Kazanımlar Chavez’e daha da ileri gitmesi için destek getiriyor
Ülkede asgari ücrette ve ortalama ücretlerde, yüzde 70’e kadar ulaşan ciddi artışlar kaydedildi. Yalnız yaşayan çocuklu kadınlara asgari ücretin yüzde 80'i kadar aylık bağlanıyor. Özel şirketlerin uyması gereken ve sıkı denetlenen işçi hakları da gün geçtikçe ilerletiliyor. Çalışma koşulları, insanileştirilmeye çalışılıyor.

Yoksullukla mücadelede, ücretsiz eğitim ve sağlık hizmetlerinde kaydedilen başarı, yoksul kent nüfusunu Chavez’e bağlamış durumda.

Venezuela, tükettiği gıda maddelerinin üçte ikisini ithal etmek zorunda. Chavez, artan destekten yararlanarak ülkenin en büyük sonuru olan tarım reformunu yapmak ve devlet aygıtındaki bürokratik yolsuzluklarla daha etkin mücadele etmek hedefinde. Son dönemde gıda dağıtımındaki yolsuzluklar nedeniyle yapılan bir dizi tutuklama, yolsuzlukla mücadelenin ciddiyetini gözler önüne serdi.

ABD askeri doktriniyle kurulmuş olan ordu ise Chavez döneminde hızla millileştiriyor. Ordu, potansiyel bir ABD işgaline karşı bir halk direnişi oluşturmak anlayışıyla yeniden örgütleniyor.

Chavez, iktidarının sekiz yılındaki icraatları ve kazandığı köklü kitle desteğiyle, darbecileri ve kendini petrol zengini bir diktatör olmakla suçlayanları haksız çıkarmayı başarmış görünüyor.

yazici   mail