www.soL.org.tr
Bağımsızlık izolasyon değil
5 Aralık 2006, Salı

Venezuela sosyalizme yürürken alternatif bir siyasal ve ekonomik entegrasyon projesine de imza atıyor.

resimHABER MERKEZİ Venezuela’da seçim sonuçlarının belli olmasının ardından, seçimin galibi Hugo Chavez yaptığı ilk açıklamalarda “Latin Amerika’da sol hükümetlere sahip ülkelerle entegrasyonu derinleştirme ve içerde ise radikal dönüşümleri hızlandırma” hedefini öne çıkardı. Chavez’in açıklamalarında belirtilen, birbirini tamamlayan ve güçlendiren iç ve dış politikadaki bu temellerin Venezuela’nın Chavez ile devam kararı verdiği önümüzdeki altı yılda da gözetilmesi bekleniyor.

Chavez, bölgesel entegrasyon ve anti-emperyalist bloku güçlendirmek için uluslararası işbirliği politikalarını benimserken, ülke bağımsızlığının altını çiziyor. Chavez sık sık Venezuela’nın bağımsızlığını vurgulayan konuşmalar yapıyor. Son olarak Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda Eylül ayında yaptığı konuşmada Chavez, “Venezuela bağımsızdır, Venezuela özgürdür. Venezuela Kuzey Amerika’nın sömürgesi olmayacaktır” demişti.

Amerikalar için Bolivarcı Alternatif (ALBA)
ALBA, Venezuela’nın bölgesel entegrasyonu ve işbirliğini artırmak için Küba ile birlikte öncülük ettiği en önemli proje olarak göze çarpıyor. ABD’nin kıtaya dayattığı Amerika Serbest Ticaret Bölgesi’ne (FTTA) alternatif olarak oluşturulan ALBA projesinde, Küba lideri Fidel Castro ile Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez arasında 12 Aralık 2004 tarihinde ilk anlaşmaya imza atıldı. Anlaşma iki ülke arasında sağlık alanında işbirliğini öngörürken, petrol ticaretinde ve sektöründe de karşılıklı yardımı esas alıyor. Bu anlaşma doğrultusunda, Küba’dan Venezuela’ya 20 bini aşkın sağlık elemanı ve öğretmen Bolivarcı devrime destek sunmaya giderken, Venezuela da Küba’ya petrol fiyatlarının yüksek seviyelerde seyrettiği bir dönemde oldukça ucuza petrol sağladı.

29 Nisan 2006’da ise Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales, Bolivya’yı ALBA’ya dahil eden anlaşmaya imza attı. Nikaragua’da iktidara yeni gelen Sandinist lider Daniel Ortega da ülkesinin ALBA’ya girmesini destekleyeceğini açıkladı.

Venezuela’nın 2006’da tam üyesi olduğu Güney Ortak Pazarı (MERCOSUR) da Latin Amerika’daki entegrasyon sürecinin önemli ayaklarından birini oluşturuyor. Üyelerinin yarıdan fazlasının FTTA’ya dahil olmayı reddeden ülkelerden oluşması, ekonomik birliğin bölge için neo-liberal projelere bir alternatif olduğuna işaret ediyor.

Diğer yandan Chavez, Rusya ve Çin ile imzaladığı yüklü ticari ve askeri anlaşmalarla ABD’nin tepkisini çekiyor.

Bağımsız ve onurlu dış politika
Venezuela, bağımsız ve anti-emperyalist cepheyi güçlendirmeyi gözeten bir dış politika hattı izliyor. Lübnan işgali sırasında, Avrupa Birliği, İslam Konferansı Örgütü ve BM’nin kınamakta tereddüt ettiği İsrail ile bütün diplomatik ilişkilerini kesmiş, büyükelçisini geri çağırmıştı.

Chavez aynı dönemde ABD tehditleri altındaki İran ve Suriye'ye destek ziyaretleri gerçekleştirerek ABD ve müttefiklerine önemli bir mesaj vermişti. Venezuela’nın bu cesur dış politika adımları, Chavez ile başlayan ve ülkenin bağımsızlığını hedefleyen alternatif ekonomi politikaları ile halkın desteğine dayanıyor.

Venezuela, ABD karşıtı ülkelerin ağırlıklarını artırdıkları Bağlantısızlar Hareketi’nde de önemli bir rol oynuyor.

yazici   mail