www.soL.org.tr
F-Tipi’ne ilişkin ortak deklarasyon
5 Aralık 2006, Salı

HABER MERKEZİ DİSK, KESK, TTB, Hak-İş, TMMOB, meslek örgütleri temsilcileri, sanatçılar ve aydınların aralarında bulunduğu bir grup, F-Tipi cezaevlerine ilişkin ortak bir deklârasyon yayınladı. Deklarasyonda, kalıcı çözüm için bir çözüm önerisinde bulunuldu.

Türk Tabipler Birliği (TTB), DİSK, KESK, TMMOB, Hak-İş’in de aralarında bulunduğu meslek örgütleri, sendika temsilcileri, avukatlar, aydın ve yazarlar, The Marmara Oteli’nde “123. Ölümü Durdurmak İçin: F Tipi Cezaevinde-Tecrit Sorunu ve Çözümü” başlıklı toplantı düzenledi. Toplantıya Vedat Türkali, Eşber Yağmurdereli, Atilla Dorsay, Edip Akbayram da katılarak destek verdi. F Tipi cezaevlerinde uygulanan “tecridin” kaldırılması talebiyle 244 gündür ölüm orucunda olan avukat Behiç Aşçı’nın videoya alınan konuşması katılımcılara aktarıldı.

“Sorun ölüm orucu değil, tecrit”
Aşçı, tecridin getirdiği yıkım ve tahribatın çözülmesi gereken önemli bir sorun olduğunu belirterek, “Sorun ölüm orucu değil, tecrittir” dedi. Tecridin içine aldığı herkesi öğüttüğünü, yok ettiğini ve posa haline getirdiğine dikkat çeken Aşçı, bu insanların daha sonra et-kemik şeklinde toplumun içine salındığını söyledi. Aşçı, “Tüm herkesi, bugün ve yarın tecride karşı mücadele etmeye ve tecridi ortadan kaldırılmasına karşı adım atmaya ve çözüm üretmeye çağırıyorum” diye konuştu.
DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, TTB Merkez Konseyi Başkanı Gencay Gürsoy, TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı, KESK Başkanı İsmail Hakkı Tombul’un katıldığı toplantıda, F Tipi Cezaevlerinin insan sağlığı açısından zararları konunun uzmanları tarafında gerçekleştirilen sunumlarla katılımcılara anlatıldı.

Yayınlanan deklârasyonda, Türkiye’de 19-22 Aralık 2000’den beri, F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevleri başta olmak üzere, benzeri diğer cezaevlerinde, tutuklu ve hükümlülerin tek kişilik veya küçük gruplu hücrelere yerleştirilerek, diğer tutuklu ve hükümlülerden yalıtıldığı bir infaz modelinin uygulandığı hatırlatıldı.

F-Tiplerinde haklar kimi zaman tamamen ortadan kaldırılıyor
Deklarasyonda, “ıslah” adı altında geliştirilen ve uluslararası sözleşme, standart ve uygulamalara aykırı olan bu uygulama nedeniyle, tutuklu ve hükümlülerin, savunma, havalandırma, okuma, görüş yapma, diğer tutuklu ve hükümlülerle temas etme, giyinme, sağlık olanaklarından yararlanma gibi temel ve vazgeçilmez haklarının kısıtlandığı, hatta kimi zaman tamamen ortadan kaldırıldığı kaydedildi. Bu modelin olumsuzlukları dışında, tutuklu ve hükümlülerin en başta bedeni ve ruhsal yapılarında, kültürel ve siyasal kimliklerinde onarılmaz yaralar açtığına dikkat çekilen deklârasyonda, tartışılan bu infaz modelinin, altı yıl içinde, 122 tutuklu ve hükümlünün hayatına mal olduğu, 600’ün üstünde de tutuklu hükümlünün sakan kalmasına yol açtığı anımsatıldı.

Kötü muamele için gerekçe kabul edilemez
Deklârasyonda, sorunun kalıcı çözümüne ilişkin şunlar savunuldu:
“Adalet Bakanlığının, baro ve meslek odalarının katıldığı bir çalışma grubu sorunun kapsamını ve çözüm imkanlarını araştırmasında olduğuna inanıyoruz. Köklü ve kapsamlı çözüm bulununcaya kadar mevcut mevzuatın izin verdiği iyileştirme gerçekleştirilmelidir. Bakanlık infaz mevzuatının gereklilikleri, ulusal infaz politikası, güvenlik gibi gerekçelerle mevcut modeli sürdürme ısrarını iki nedenle terk etmelidir. Birincisi önerilen çözümün cezaevlerinde ne iç ne de dış güvenlikte en küçük zaafa yol açması söz konusudur. İkincisi ise muhtemel bir güvenlik safiyeti iddiası hem gerçek olmakla hem de ‘kötü muamele’ için gerekçe kabul edilemezliği nedeniyle gündemden çıkarılmalıdır.”

Hiçbir güvenlik sakıncası bulunmamasının yanında, mevzuat değişikliği ve mimari tadilat da gerektirmeyen bu çözümün insani bir infaz rejimine geçiş açısından zorunlu olduğu belirtildi. Adalet Bakanlığı’nın ilgili meslek odaları ve infaz idaresiyle ortak yürüteceği sorun tespiti ve değerlendirme çalışmaları sonuçlanıncaya kadar bu “güven artırıcı” adımın atılması istenilerek, yedi yıla varan süredir merkezinde F tipi cezaevi uygulamalarının bulunduğu protesto eylemlerinin sona ermesi olanağının sağlanacağı vurgulandı.

yazici   mail