HABER MERKEZİ Son günlerde, Kerkük seferine hazırlanmakta olan düzen siyasetçileri, Hrant Dink cinayetinin ardından birliği, dirliği; barış ve istikrarı hatırladılar. Bunun; Türkiye’nin barışına ve kardeşliğine, demokrasi çabalarına yönelmiş bir cinayet olduğunu vurguladılar. Nefretle kınan bir cinayet olmanın ötesinde Hrant Dink’in ardından söylenenler ve yapılan vurgular siyasetçilerin ikiyüzlülüğünün ve yalancılığının açık kanıtı niteliğinde.
Cinayetin öğrenilmesinin ardından Bakanlar Kurulu toplantısını yarıda kesen Başbakan Erdoğan, basına açıklamada bulundu. Erdoğan, “Bu saldırı Hrant Dink'in şahsında hepimize, birlik ve beraberliğimize, huzur ve istikrarımıza yapılmıştır. Kanlı ellerin bu kez Dink'i seçmiş olması son derece manidardır. Özellikle bazı ülkelerde sözde Ermeni soykırımı iddialarının gündemde olduğu günlerde bu cinayetin işlenmiş olmasını manidar buluyoruz. Şunu herkes bilmelidir ki hiçbir kanlı provokasyon, hiçbir karanlık mihrak, hiçbir hain plan birlik ve beraberliğimizi bozamayacaktır” dedi.
Erdoğan’ın olaya ilişkin ilk değerlendirmeleri ülkenin “birlik ve beraberliğini bozmaya çalışanlar” üzerine yoğunlaşırken, ABD Dışişleri Bakanlığı müsteşarı Burns’ün yeni Irak politikasıyla ilgili olarak Ankara’da olduğu bugünlerde Erdoğan, Irak’ta olup bitenlere seyirci kalınmayacağına dair demeçler veriyor, Kerkük’te yapılacak olan referandumdan duyulan rahatsızlığı dillendiriyordu.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ise oldukça kısa bir açıklama yaparken, cinayeti insanlık dışı bir olay olarak kınadı.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın, “Hırant Dink’e sıkılan kurşunların aynı zamanda Türkiye’ye sıkıldığı anlayışı içinde, failin en kısa zamanda bulunarak oynanan çirkin oyunun ortaya çıkarılması en büyük beklentimizdir” şeklindeki açıklamasıyla cinayete ilişkin birçok siyasetçi tarafından da ortaklaşan bir vurgu yapmış oldu.
Huzur ve istikrardan bahsedenler…
Hrant Dink’e sıkılan kurşunlar elbette geleceğe de sıkılmış oldu, ülkenin geleceğine… Siyasetçilerin açıklamalarında ortaklaşan “ülkenin huzuru ve istikrarı” sözleri ise hangi huzur ve hangi istikrardan bahsediliyor sorularını hatırlattı.
Erdoğan’ın cinayetle ilgili görevlendirdiği iki bakanından da hükümetin konuya ilişkin ortaklaştığı dili yansıtan açıklamalar geldi.
Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in “hunharca ve alçakça işlenmiş bir cinayet” sonucu yaşamını yitirdiğini belirterek, bunun Türkiye’nin birliğine, dirliğine, barışına ve kardeşliğine, demokrasi çabalarına yönelmiş bir cinayet olduğunu vurguladı.
Cinayeti, “iyi hesaplanmış bir provokasyon” olarak nitelendiren Çiçek, “Bazı ülkelerde sözde soykırım tartışmalarının gündeme geldiği ve yasal bir statüye kavuşturulmak istendiği bir dönemde bu cinayetin işlenmiş olması son derece manidardır” dedi. Çiçek, aylar önce Dink'i hain ilan ederek dünkü cinayetin yolunu döşeyenlerden biri olarak kendisini bu provokasyonun neresinde durduğunu açıklamadı.
İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu da Hrant Dink’in öldürülmesinin “demokrasiye, barışa ve kardeşliğe yapılmış bir saldırı olduğunu” söyledi.
CHP Başkanı Deniz Baykal ise, “Hiçbir inanç, düşünce, yurtseverlik veya milliyetçilik anlayışının bu cinayetle bir ilişkisi olamaz. Böyle girişimler Türkiye’nin hoşgörü ve barış ortamını sarsmaya yetmeyecektir” dedi.
Hangisi tuzak?
Son günlerin gündemden düşmeyen isimlerinden Terörle Mücadele Özel Temsilcisi Emekli Orgeneral Edip Başer’in ise cinayete ilişkin sorulan sorulara verdiği yanıtta “Türkiye’nin uluslararası ilişkileri bakımından zor durumda bırakma amacına yönelik bir tuzaktı bu. Özellikle de soykırım iddialarının gündemde olduğu bir dönemde... Özellikle Türkiye’nin daha çok dikkatlerinin ulusuyla, yönetimiyle her şeyiyle güneyimizdeki o sıkıntılı bölgede olduğu bir dönemde böyle bir şeyin olması tabii ki başka amaçları da çağrıştırıyor” dedi.
Türkiye’nin ABD emperyalizminin Ortadoğu planlarına ortak yapılmaya çalışıldığı diğer yandan ise Türkiye siyasetçilerinin Kerkük’teki haklarımız diyerek, Kuzey Irak’a müdahale etme telaşına girdiği bugünlerde Hrant Dink cinayeti siyasi denklemi dağıttı. Ancak şu gerçek ki, ne huzur ne istikrar, ne birlik ne dirlik ne barış ne kardeşlik bu planlara dahildi. ABD ile işbirliği yarışından huzur, birlik ve kardeşliğin çıkması mümkün olabilir mi?
![]() | ‘Dink cinayeti hedefi 12’den vurdu’ |
![]() | ‘Amaç düşmanlık yaratmaktı’ |
![]() | AB'den İran'a dönük provokasyon |
![]() | Hükümetten seçime yatırım |
![]() | Kübalı siyasetçi İstanbul’da |
![]() | Bush’u İran’da frenleme tasarısı |