Teslimiyet siyasetinin kanlı cinayetlerine antiemperyalist mücadelenin bir parçası olarak karşı çıkmak provokasyon planlarını bozmanın bir adımıdır. On binlerin öfkesinin provokasyon mezesi haline getirilmeye değil, bu hesapları bozmaya yöneltilmesi gerekiyor.
soL Bir süredir yaklaşan seçim gündeminin de baskısıyla emperyalist planlar çerçevesinde “inisiyatif” alma geriliminin yaşandığı Türkiye siyasetinde Hrant Dink cinayeti gündemin göbeğine bir dinamit gibi düştü. Düzenin farklı aktörleri, Kürt düşmanlığıyla ABD karşıtlığının oluşturduğu bileşimi “oy” ve toplumsal desteğe tahvil edecek hesaplar peşinde koşar ve bunun için pazarlık zemini ararken Dink’in öldürülmesi mevcut siyasi ekseni kaydıracak bir gelişme oldu.
Şimdi bekleneceği üzere yeni bir siyasi denklem kurulacak ve emperyalizme teslimiyet pazarlıkları bu çerçevede yürütülecek, emperyalist planlara yeni konumlarla dahil olunacak.
AKP iktidarıyla doruğa ulaşan Türkiye’nin emperyalizme teslim edilmesi sürecinde, siyasette dönem dönem yaşanan kilitlenmelerin kan dökülerek açılması bir gelenek haline geldi. Evet, Tayyip Erdoğan “seçimlerin ilk kez zamanında yapılması”nın kendilerine ait bir başarı olduğunu düşünüyor; ancak iktidarı döneminde yaşanan ve siyaseti yeniden yapılandıran kanlı eylemlerin de bu “başarının” bir parçası olduğunu görmezden geliyor.
Emperyalist planlara dahil olma çabasındaki Türkiye siyasetinin dönem dönem “daha pazarlıkçı” bir rotaya sokulmak istenmesine ilişkin hizaya getirilmesi operasyonları olarak görülebilecek saldırı ve cinayetlerin yanısıra, işbirikçilerin kendi rekabetinin ortaya çıkardığı tıkanıklıkları aşmak için de siyasi cinayetler gündeme geldi.
Bugünküne farklı yönleriyle benzeyen sansasyonel bir saldırı, AKP iktidarının bir kez daha Kuzey Irak’a girme hezeyanı yaşadığı 2003 sonbaharında gerçekleşti. Bush ile Blair’in İngiltere’de ABD’nin Irak’a egemenliğin devri planını açıkladığı gün İstanbul’da yaşanan sinegog saldırılarının ardından Kuzey Irak gündemi kapanmış ve yeni bir siyasi tablo ortaya çıkmıştı.
Siyasete kanla müdahalenin bir başka yakın örneği ise, yine teslimiyet yarışındaki düzen içi siyasi odakların hizaya getirilmesi sonucunu veren Danıştay cinayeti olmuştu.
Siyasetin kanla şekillendirilmesi, ülkemizin emperyalizme teslimiyet sürecinin ağır bedellerinden biri olarak süreklilik kazanmaktadır. Teslimiyetin tüm tezahürleri gibi şiddetle karşısında durmamız gereken bir gerçekliktir. Hrant Dink cinayeti sonrasındaki eylemde gösterilen tepkinin önemli bir boyutunu bu tavır oluşturuyor.
Bugün karşı karşıya olduğumuz siyasi cinayetleri ve kanlı saldırıları “derin devlet” ve demokrasinin yerleşmemişliği gibi -aslında hiçbir zaman açıklayıcılığı olmamış olan- değerlendirmelerle karşılamak ve bu cinayetlerden yeni demokratikleşme dersleri çıkarmak yalnızca provokasyonu tezgahlayanların hesaplarının bir parçası olarak kalmak anlamına gelecektir.
Teslimiyet siyasetinin kanlı cinayetlerine antiemperyalist mücadelenin bir parçası olarak karşı çıkmak ise provokasyon planlarını bozmanın bir adımıdır. On binlerin öfkesinin provokasyon mezesi haline getirilmeye değil, bu hesapları bozmaya yöneltilmesi gerekiyor.
***
Emperyalizmin hedef tahtasında provokasyonlar cumhuriyeti haline gelen Türkiye siyasetinde düzen güçlerinin “inisiyatif alıyoruz” çığlıklıyla başlattığı saldırgan hamle Hrant Dink cinayetiyle birlikte farklı bir mecraya girecek gibi görünüyor. Pazarlık çıtasını yükseltme “inisiyatifinin” budandığını tespit etmek ve bir kez daha emperyalistlerle pazarlık yapılamayacağını teslim etmek gerekiyor.
Bu hevesi paylaşanlar, işbirlikçilikten “iktidar” çıkmayacağını, inisiyatiflerini ise çoktan teslim ettiklerini bir kez daha anlayacaktır. Salı günkü meclis oturumunda hangi iktidarla hangi inisiyatifi kullanacaklarını gerçekten de “gizli gizli” konuşmaları gerekecektir.
İşbirlikçiliğin siyasi geleceği kanlı saldırılara bağlanmıştır; iktidarı ve inisiyatifi bulunmamaktadır.
![]() | ‘Dink cinayeti hedefi 12’den vurdu’ |
![]() | ‘Amaç düşmanlık yaratmaktı’ |
![]() | AB'den İran'a dönük provokasyon |
![]() | Hükümetten seçime yatırım |
![]() | Kübalı siyasetçi İstanbul’da |
![]() | Bush’u İran’da frenleme tasarısı |