DIŞ HABERLER Haiti'deki Birleşmiş Milletler Barış Gücü'nün çetelere karşı yeni bir operasyon başlatmasının ardından, çok sayıda çete üyesinin tutuklandığı bildirildi. Güvenlik güçleri geçen hafta başkent Port-au-Prince'in en tehlikeli gecekondu mahallelerinden biri olduğu ifade edilen Cité Soleil'de, çete liderleri tarafından merkez olarak kullanılan bir binayı ele geçirdi.
Diğer yandan, BM askerlerinin saldırılarını yoğunlaştırdığı iki ay içerisinde, kentteki barikatların ve tel örgülerin hâlâ kaldırılamadığı ifade ediliyor. Cité Soleil'in Boston mahallesinde oturan Mercius Lubin, bu ayın başında BM barış gücü MINUSTAH tarafından mahalledeki çetelere yapılan bir saldırı sırasında iki çocuğunun öldürüldüğünü belirtti. MINUSTAH birliklerinin gece herkese yere yatmasını anons ettikten sonra açtığı ateş sonucu iki kızını kaybeden Lubin, kızlarının ölümüne MINUSTAH'ın kurşunlarının yol açtığını kaydetti. Görgü tanıkları da Lubin'in iddialarını doğruladı. MINUSTAH yetkilileriyse her iki tarafın da kayıpları olduğunu ancak orada René Preval hükümetinin talebi üzerine çetelerle savaşmak için bulunduklarını ifade etti.
BM genel sekreteri özel temsilci yardımcısı Joel Boutroue, çocukların çete üyeleri tarafından öldürüldüğünü iddia ederek "MINUSTAH askerleri sivil kayıpları en aza indirmeye dikkat ediyorlar" dedi. Boutroue, çatışmalarda ölen sivillerin MINUSTAH tarafından mı yoksa başka bir silahla mı vurulduğunu incelemediklerini hatırlatarak "Bunu bilmek imkansız" şeklinde konuştu.
BM ve hükümet yetkililerinin çok sayıda çete lideri ve üyesi ele geçirdiklerini iddia etmesine karşın, yerli halk ve insan hakları örgütleri, çatışmalarda çetelerle ilgisi olmayan çok sayıda kişinin öldürüldüğünü, yaralandığını ve tutuklandığını öne sürdü. Kentteki binalarda çok sayıda kurşun deliğine rastlanmasının yanı sıra, bazı operasyonlarda MINUSTAH askerlerinin kente birkaç saatte on binlerce kurşun yağdırması büyük tepki çekiyor. 2004 yılının bahar ayında silahlı çetelerin ayaklanması sonucu eski devlet başkanı Jean-Bertrand Aristide görevden alınmış, ardından BM barış gücünün bölgeye müdahale etmesine karar verilmişti.