Yeni bir anayasa yazılmasını oylamak için sandık başına giden Ekvador halkı, ezici bir çoğunlukla tarihi bir karar alarak Devlet Başkanı Correa'ya destek verdi.
Referandumun ardından liman kenti Guayaquil’de zaferini kutlayan Devlet Başkanı Rafael Correa, “Bugün tarihsel bir zafer kazanıldı, ama daha kazanılacak çok zafer var. Sözkonusu olan gelecekti, sözkonusu olan vatandı ve Ekvadorlular geleceğe evet dedi” diye konuştu.
Resmi sonuçlar henüz kesinleşmese de Cedatos-Gallup adlı kuruluşun oylama sonrası 40 bin seçmen üzerinde gerçekleştirdiği anket, seçmenlerin yüzde 78,1’inin “Ekvador anayasasının yeniden yazılması için bir kurucu meclis seçilmesini destekliyor musunuz?” sorusuna “evet” cevabı verdiğini gösterdi. Anketlerden yüzde 10 civarında geçersiz oy çıkarken “hayır” oyu verenlerin oranı yüzde 11,5’de kaldı.
Referandumun zaferle sonuçlanacağından şüphe duymadığını her fırsatta dile getiren Rafael Correa, henüz herhangi bir anket sonucu yayınlanmamışken “Bu halkımız için bir zaferdir, ülkemiz ve demokrasimiz için bir zaferdir” şeklinde konuşmuştu.
Referandum öncesinde Rafael Correa’nın gücü kendi elinde toplamak ve ülkeyi diktatör gibi yönetmek istediği yönünde propaganda yapan muhalefet partilerinin iddiaları, Correa’ya verilen olağanüstü halk desteği sayesinde doğal olarak gündem dışına itildi.
Ülkede topyekun bir değişiklik vaadiyle iktidara gelen solcu Başkan Correa, koltuğa oturduğu gün referandum önergesini imzalayarak çalışmalara başladı. Yüzde 57 gibi yüksek bir oranla seçilmesine karşın Kongre’de çok az sayıda destekçisi bulunan Correa, zorlu hukuki ve siyasi mücadeleler sonucunda referanduma gitme kararını kabul ettirdi. Kapsamlı reformlar gerçekleştirebilmek için siyasi yapının yeniden düzenlenmesi gerektiğini vurgulayan Correa, referandumdan “evet” çıkmadığı takdirde istifa edeceğini açıklamıştı.
Kongre’nin ağırlığına son
Ülkedeki muhafazakar siyaset erbabının hakimiyetindeki Kongre, mevcut anayasadaki boşluklar nedeniyle hak etmediği bir ağırlığa sahip. En temel sorunlarından biri siyasi istikrarsızlık olan Ekvador’un son 10 yılda 8 başkan eskitmesinde Kongre’nin büyük payı bulunuyor. Statükoyu korumak isteyen siyasi elit, Kongre’nin elinde bulunan geniş siyasi imkanlar sayesinde çeşitli reform taleplerini gündeme getiren birçok hükümeti düşürmeyi başardı.
Hükümet ve Kongre arasındaki gerilim, Correa’nın iktidara gelmesinin hemen ardından başladı. Geçen ay Correa’nın referandum önerisini kabullenmek istemeyen muhalif milletvekilleri, öneriyi onayan Yüksek Seçim Mahkemesi üzerinde baskı oluşturmak istemişlerdi. Mahkeme ise karara itirazın anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle 57 muhalif milletvekilinin yetkilerini bir yıl boyunca askıya aldı. Askıya alma kararını bozmak için her türlü yolu deneyen milletvekilleri yargı mensuplarının ve Correa destekçilerinin kararlı tutumu sayesinde etkisiz hale getirildi. Kongre’den kovulan milletvekillerinin yerine bazı bölgelerde ara seçim yoluyla yeni vekiller seçilmiş durumda.
Correa’nın “siyasi mafya” olarak nitelendirdiği muhalefetin, anayasanın yeniden yazılmasına bu kadar tepki duymasının bir nedeni de milletvekillerinin bulaşmış olduğu büyük çaplı yolsuzluklar. Ülkenin yerli ve yabancı tekeller tarafından talan edilmesinde büyük payı olan siyasi elit, Correa’nın eski defterleri kurcalamasından çekiniyor. Bu çekincenin haksız olduğunu söylemek güç, zira Correa hükümeti bir önceki hükümetin bütçe defterlerini incelemek için bir komisyon oluşturmuş durumda. Anayasa yeniden yazıldığı takdirde ayrıcalıklarını kaybedecek olan geleneksel siyasetçilerin, hukuki bazı değişiklikler sonucunda hüküm giymelerinin de olasılık dahilinde olduğu ifade ediliyor.
![]() | Bağımsızlık Yürüyüşü’ne İzmir’den destek |
![]() | Arınç’tan Erdoğan'a Özal benzetmesi |
![]() | FKÖ: Yedi yılda 900 çocuk öldürüldü |
![]() | Alman askerlerine ırkçılık eğitimi |
![]() | 5 Kübalı Yurtsevere Özgürlük |