www.soL.org.tr
‘Düşmanımız erkekler değil, sömürü düzeni'
9 Mart 2008, Pazar

Türkiye'nin çeşitli yerlerinde yapılan eylem ve etkinliklerle emekçi kadınlar 8 Mart'ı kutladı. 8 Mart'ı dolar milyarderi kadınlarla emekçi kadınların "ortak" günü haline getirme çabaları eleştirilirken Başbakan'ın üç çocuk doğurma çağrısı "sağa sola asker göndersinler diye mi doğurmamız isteniyor" denilerek protesto edildi.

resim

HABER MERKEZİ 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Ankara'da yapılan etkinlikte Yurtsever Cephe Genel Meclisi üyesi Serpil Güvenç 8 Mart'ın dolar milyarderi kadınların değil emekçi kadınların günü olduğunu hatırlatarak "Güler Sabancı da kadın, kamyon kasalarında ölen mevsimlik tarım işçisi de kadın. Ancak bu ikisinin herhangi bir ortaklığı olamaz." dedi. Mersin'de miting yapan emekçi kadınlar, Samsun'da TEKEL fabrikasındaki sınıf kardeşlerinin yanındaydı. Vanlı emekçi kadınların AKP karşıtı etkinliğindeyse Başbakan Erdoğan'ın kadınlara çok çocuk doğurmaları yönündeki sözlerine tepki vardı.

‘Güler Sabancı'nın değil bizim günümüz'
Yurtsever Cephe Ankaralı Emekçi Kadınlar'ın, "Emekçiyiz, Kadınız, AKP'ye karşıyız" başlıklı bir etkinliğinde medyada ve alışveriş merkezlerinde "Kadınlar Günü" adı altında bir tüketim aracına dönüştürülmeye çalışılan 8 Mart'ın sömürü düzeniyle mücadele günü olduğu vurgulandı. Etkinlikte konuşan Yurtsever Cephe Genel Meclis üyesi Serpil Güvenç, AKP iktidarı döneminde Türkiye'deki sayısı artan Arzuhan Doğan Yalçındağ gibi dolar milyarderi kadınlara değinerek, tablonun diğer yüzündeyse en kötü koşullarda ve en düşük ücretlerle çalışmaya mahkum edilen emekçi kadınların yer aldığını söyledi. 8 Mart'ın "Kadınlar Günü" olarak dolar milyarderi kadınla emekçi kadının gününü ortak kutlamasının dalga geçmek anlamına geldiğini belirten Güvenç, "Güler Sabancı da kadın, kamyon kasalarında ölen mevsimlik tarım işçisi de kadın. Ancak bu ikisinin herhangi bir ortaklığı olamaz." dedi.

8 Mart'ın zengin kadınlara ait, ya da kadınlara hediye alınan bir gün olmadığını, bundan 151 yıl önce ABD'de çok düşük olan ücretlerini yükseltmek için mücadele edip kazanan tekstil işçisi kadınlardan devralınan bir gün olduğunu anlatan Güvenç: "8 Mart, Arzuhan Doğan Yalçındağ'ın ya da Güler Sabancı'nın günü değil bizim günümüzdür, emekçi kadınların günüdür. Tüm dünyadaki mücadelelerde hep ön saflarda yer alan kadınların günüdür." dedi.

Güvenç kadın hakları için mücadelenin tek başına ele alınmaması gerektiğini, emekçi kadınların asıl kavgasının sosyalizm için mücadele olduğunu söyledi. Kadın sorunlarının kaynağının erkekler değil sömürü düzeni olduğunu vurgulayan Güvenç sınıflı toplumların kadını köleleştirdiğini ifade etti. Güvenç: "Ertesi gün de işe gidebilmek, ertesi gün de sömürülebilmek için kadın hem kendini hem de eşini yeniden üretmek, hazırlamak zorunda kalıyor. Üstelik bu ev işçiliğini ücretsiz olarak yapıyor. Düşmanımız erkekler değil, bizleri bu duruma getiren düzendir. Bu düzenden kurtulmaktan başka çaremiz yoktur." dedi. Kadın-erkek eşitliğinin sosyalizmle geleceğini belirten Güvenç Sovyetler Birliği'nden çeşitli örnekler verdi. Etkinlikte söz alan ODTÜ Sağlık Merkezi çalışanı Müge Azizoğlu ise Macar bir hastasının sosyalist rejim sırasındaki deneyimlerine dair anlattıklarını aktardı. Azizoğlu "Sosyalist düzen kadınlara cesaret ve özgüven aşılamıştır, onları güçlü kılmıştır." dedi. "Türban Neyi Örtüyor" adlı filmin gösterildiği etkinlik Yurtsever Cephe Çocuk Kulübü'nün verdiği dinletiyle sürdü.

Mersin'de her adımda AKP'ye tepki
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde Mersin'de düzenlenen mitingde AKP'ye tepki vardı. Devlet Hastanesi önünde bir araya gelen demokratik kitle örgütleri ve siyasi parti üyeleri, ‘AKP'yi istemiyoruz' , ‘Bu ülke bu halk çarşafa sığmaz', ‘Tayyip'in türbanı Amerikan bayrağı', ‘Kadınlar savaş istemiyor', ‘Zamları türbanla örtemezsin Tayyip' şeklinde sloganlar attı. Mitingin kalabalık gruplarından Yurtsever Cepheli Emekçi Kadınlar "Emekçi kadınlar AKP'yi istemiyor" pankartı açtı. Alanda konuşma yapan Miting Tertip Komitesi Başkanı Selma Kılıçman, kadınların asıl sorununun yoksulluk ve eşitsizlik olduğunu söyledi, AKP hükümetinin bunu görmezden geldiğini ifade etti. Kılıçman türban, sınırötesi operasyon tartışmaları arasında hükümetin sosyal güvenliği daralttığını, kamuyu tasfiye ettiğini belirtti.

‘Tayyip sağa sola asker göndersin diye mi doğurmamızı istiyor?'
8 Mart Van'da Yurtsever Cephe lokalinde yapılan ‘8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününde AKP'ye karşı mücadeleyi yükseltiyoruz' başlıklı bir etkinlikle kutlandı. Etkinliğe ev kadınları, kamu emekçisi kadınlar ve üniversiteli gençlerin yanı sıra işçiler ve lise-dershane öğrencileri de katıldı.

Etkinlikte konuşan daha birkaç ay öncesine kadar evde otururken şimdi çalışmak zorunda kalan bir emekçi kadın, konuşmasına bir anne olarak yaşadığı zorlukları anlatarak başladı. "Benim 5 çocuğum var. Yoksul çocukları için eskiden tek çare okumaktı ama şimdi paranız yoksa okumayın diyorlar. Bir de Tayyip Erdoğan çıkmış en az 3 çocuk doğurun, hepsi de bereketi ile gelir diyor. Nedense bereketi ile gelen hep zengin çocukları oluyor. Daha fazla çocuğu aç, işsiz kalması için mi eğitim alamaması için mi doğuracağız. Tayyip Amerikayla anlaşıp oraya buraya asker göndersin diye mi doğuracağız? Çocuklarımızın geleceğini karartanlar şimdi de utanmadan kaç çocuk doğuracağımıza karar veriyorlar. Kaç aydır türban diye başımızı şişirdiler. Kim karışır benim türbanıma. İnsan hayatına değer vermeyenler inanca saygılı olabilir mi. Onlar önce sattıkları fabrikaların hesabını versinler. Amerika istiyor diye ölüme gönderdikleri, birbirine öldürttükleri çocuklarımızın hesabını versinler." diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Yurtsever Cepheli Emekçi Kadınların hazırladığı "Türban Neyi Örtüyor?" adlı propaganda filminin izlenmesinden sonra söz alan bir ev kadını konuşmasını Kürtçe yaptı. Kadınların hem tarlalarda, hem fabrikalarda, hem de evdeki ezilmişliğinden bahsetti. Ve en çok onların mücadeleye katılması gerektiğini anlattı. 

Daha sonra söz alan başka bir emekçi kadın konuşmasında "Daha dün Kadın ve Ülke'de okudum. 5,5 milyon ev kızı varmış Türkiye'de. Bence bu gencecik pırıl pırıl insanları bir ömür boyu evde oturmaya mecbur bırakanlar bu ülkeye ihanet içindedirler. Maalesef hepimiz her an o 5,5 milyon insana dâhil olmaya adayız. Ben daha önce çalıştığım işimden güler yüzlü olmadığım gerekçesiyle işten çıkarıldım. Hiçbir şey yapamadım. Ama bundan sonra bazı şeylerin bu kadar kolay olmayacağını 2 Mart'ta İstanbul'da katıldığım mitingde gördüm. Orada her kesimden emekçiler vardı ve umut verdi bana" dedi

Van'dan 2 Mart mitingine katılamayan emekçi kadınlar için hazırlanan miting görüntülerinden ve mitingi anlatan konuşmalardan sonra müzik ve şiirlerle etkinlik devam etti.

Etkinlik, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyesi Yard. Doç. Handan Tunç'un "Marksizm ve Feminizm" başlığında yaptığı sunum ile sona erdi. Marksizmin kadın sorununa yaklaşımını ele aldıktan sonra Türkiye'deki kadının durumuna da konuşmasında geniş yer veren Handan Tunç sözlerini "Devrim mücadelesinde beraber yürüdüğümüz yol arkadaşımızı daha iyi tanımamız gerekiyor" diyerek bitirdi.

Ballıca'da TEKEL işçisi kadınlarla birlikte kutlama
TKP ve Yurtsever Cephe üyeleri, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü TEKEL Ballıca Sigara Fabrikası'nda çalışan işçi kadınlarla kutladı

Samsun'da, kadının sınıfsal sömürüsü ve ezilmişliğine, emekçi kimliğine, emperyalizme ve yerli işbirlikçilerine, özelleştirme mağduru kadınlara dair söz söylenmeyen 8 Mart alan etkinliklerinin ardından, TKP ve Yurtsever Cephe üyeleri, Tekel Ballıca Sigara Fabrikası'na gittiler. 

Basın emekçilerinin de yoğun ilgi gösterdiği ziyaret öncesi Tek Gıda-İş sendika yönetiminden bir temsilci aranarak yapılacak ziyaret ve basın açıklamasının bilgisi verildi. Sendika temsilcisi tarafından, 3. vardiya çıkışı fabrika girişinde işçilerle buluşabilecekleri teyit edilen TKP ve Yurtsever Cephe üyeleri 10 kişilik bir heyetle Tekel Ballıca'ya gittiler. Vardiya çıkışında fabrikadan işçileri taşıyan servisler nizamiyede durmaksızın uzaklaşırken, sadece kadın işçilerin olduğu bir servis aracı, fabrika girişindeki TKP ve Yurtsever Cephelileri görünce durdu ve işçi kadınlar otobüsten inerek hoş geldiniz dediler. İşçi kadınların yoğun ve sıcak ilgisiyle karşılanan TKP ve Yurtsever Cepheli emekçi kadınlar, Tekel işçisi kadınlara karanfil dağıtarak "8 Martımız kutlu olsun" dediler.

"Ne mutlu ki bize, bu ülkede işi için direnen, greve çıkan, mücadele eden, İstanbul'da, Adana'da, Tokat'ta, Bitlis'te, Ballıca'da TEKEL işçisi yüzakımız, onurumuz kadınlar var. Ne mutlu ki, çocuklarının geleceği için alanlara çıkan, mücadele eden analar var. Ne mutlu ki, emperyalistlere ve işbirlikçilerine hadlerini bildirmek için örgütlenen yurtsever kadınlar var. Emekçi Kadınlar Gününüz kutlu olsun" diyen TKP'li ve Yurtsever kadınların fabrikaya yapacağı ziyaret konusunda Tek Gıda-İş yönetiminin kendilerini bilgilendirmediğini söyleyen işçi kadınlar, eğer sizin geleceğiniz sendika yönetimince bize söylenip haberdar edilseydik fabrikadan servislerimizle değil, yürüyerek çıkar, sizi karşılardık diyerek sendika yönetimine tepki gösterdiler. "Bizi yalnız bırakmayın, desteğinizi sürdürün" diyen kadın işçiler, daha sonra TKP ve Yurtsever Cepheliler ile basın emekçilerini kendi servislerine alarak ilçe girişine kadar götürdüler.

Samsun'de bir de ortak kutlama eylemi yapıldı. Samsun'da 8 Mart kutlamalarında KESK'in demokratik kitle örgütlerine ve siyasi yapılara çağrısıyla düzenlenen yürüyüşe destek veren kadınlar ve erkekler KESK sorumlularınca ayrıştırılarak kadınların önde, erkeklerin arkada yer aldığı bir yürüyüş zinciri oluşturuldu. 

"Kadınlar için kadınlarla birlikte başka bir dünya istiyoruz" pankartı arkasında, sık sık "Kadınlar ne istiyor?" "Yaşasın kadın dayanışması" sloganlarının atıldığı korteje, TKP'li ve Yurtsever Cephelilerin "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz", "Emekçi kadınlar AKP'ye karşı", "Yaşasın sınıf dayanışması", "Yaşasın iş, ekmek, özgürlük mücadelemiz", "Kadın erkek elele örgütlü mücadeleye" sloganları damga vurdu. Hiçbir yapının kendisini ifade eden pankart ve dövizlerle katılamadığı yürüyüşte TKP'li ve Yurtsever Cepheli kadınların sloganları da KESK Eğitim-Sen sorumlusu bazı kadınları rahatsız edince sloganlara destek veren yürüyüş kortejine megafonla "Farklı sloganlar atmayın" uyarısında bulundular. Çiftlik Caddesi'nden başlayıp Cumhuriyet Meydanı'nda sona erdi.

yazici   mail