HABER MERKEZİ Türkiye, Kosova'daki NATO gücü KFOR’un beş bölge komutanlığından biri olan Çokuluslu Güney Görev Kuvvetinin (MNTF-S) Komutanlığını, 29 Mayıs Salı günü bir yıllığına üstlenecek.

Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, MNTF-S görev bölgesinde halihazırda Türkiye'nin yanı sıra Almanya, Avusturya, Azerbaycan, Bulgaristan, Gürcistan ve İsviçre'den birlikler görev yapıyor.

MNTF-S Karargahının, Türklerin ağırlıklı olarak yaşadığı Prizren bölgesinde olduğu ifade edilen açıklamada, NATO'nun “Kosova'daki çatışmaların durdurulması için görev üstlendiği” 1999'dan bu yana KFOR'a katkı yapan Türkiye'nin, bu görevi, “Kosova'nın geleceği için önem arz eden” bir dönemde üstlendiğine işaret edildi.

Açıklamada, "Böylelikle Balkanlar'da barış ve istikrarın korunmasına atfettiğimiz önem ve bu yönde katkıda bulunmak hususundaki kararlılığımız bir kez daha vurgulanmaktadır. Ayrıca, Türkiye'nin 2009-2010 dönemi için adaylığını koyduğu BM Güvenlik Konseyi üyeliği çerçevesinde uluslararası güvenlik bağlamında üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeye devam edeceği teyit olunmaktadır" denildi.

Bir yıl sürecek
Tuğgeneral Uğur Tarçın komutasında yürütülecek görev süresince, halihazırda bünyesinde Azeri ve Gürcü takımlarını da barındıran Türk Görev Kuvvetinin yaklaşık 300 askerle takviye edileceği de ifade edilen açıklamada, bu süre zarfında ayrıca üç adet UH-1 tipi genel maksat helikopterinin bu komutanlığa tahsis edileceği bildirildi.

Tuğgeneral Tarçın'ın, Salı günü Prizren'de yapılacak devir-teslim töreniyle, komutayı Alman meslektaşından devralacağı ifade edilen açıklamada, Türkiye'nin bu görevi Mayıs 2008'de Avusturya'ya devredeceği belirtildi.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kosova’daki operasyonu NATO ile AB’nin kesişim noktasında yer aldığı için de önemsediği belirtiliyor. Hatırlanacağı gibi geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin NATO ile AB’nin Kosova’da işbirliği yapmasını engellediği iddiaları kamuoyuna yansımıştı. Bunun sebebi olarak “Kıbrıs sorunu” gösterilirken Türkiye bu iddiaları yalanlamıştı. Türkiye’nin NATO ile AB’nin askeri ilişkileri konusunda son derece hassas olduğu ve bu alanda özellikle AB’ye karşı bir hareket alanı açmak istediği belirtiliyor.