PRENSA LATINA Dördüncü AB-Latin Amerika Zirvesi, geçtiğimiz hafta AB'nin dönem başkanlığını sürdüren Avusturya'nın başkenti Viyana'da düzenlendi. Özellikle enerji başlığının masaya yatırılmasının beklendiği zirveye Latin Amerika liderlerinin çıkışları damga vurdu.

Küba Devleti Devlet Konseyi Başkan Yardımcısı Carlos Lage Dávila, zirvede sağlanması beklenen bölgeler arası işbirliğinin gerçekleşmeyeceğine inandığını belirtti. AB'nin Latin Amerika ve Karayiplerde güç kaybettiğini ve özellikle Doğu'ya doğru genişlemesine ve ABD ile olan ilişkilerine odaklandığını ifade eden Dávila "Gerçek şu ki AB'nin gerçek stratejik ortağı, şu anki uluslararası iktisadi ve siyasi düzenin hegemonik gücü ve polisi olan ABD'dir. Bu düzen adil değil ve dışlamaya odaklanmıştır" dedi.

AB'nin NATO'da ABD'nin müttefiki olmasını da eleştiren Dávila, AB tarafından geliştirilen "sınırlı egemenlik", "insani müdahale" ve "koruma sorumluluğu" kavramlarının BM ilkelerine aykırı olduğunu kaydetti.

AB ülkelerinin, Küba'nın BM İnsan Hakları Komisyonu'na alınmaması için aralarında gizlice anlaştığını, buna rağmen Küba'nın üçüncü dünya ülkelerinin oylarıyla bu komisyona seçildiğini belirten Dávila, "AB hiçbir zaman Batı yarıküredeki en kanlı terörist olan Luis Posada Carriles'in yargılanmasını talep etmedi. AB hükümetleri hiçbir şekilde terörizme karşı mücadele eden ve ABD'de haksız yere tutsak edilen beş Kübalı gencin serbest bırakılması için bir tek kelime bile etmedi" dedi.

AB'nin Latin Amerika ve Karayiplerle olan dış ticaretinin azalma eğiliminde olduğunu ve yardımların giderek daha fazla koşula bağlandığını ifade eden Dávila, AB'nin bölgede büyük çabalarla yetiştirilen teknisyenlerin ve profesyonellerin göçünden çıkar sağladığını da sözlerine ekledi.

Zirvede Bolivya lideri Evo Morales de, bu ay başında açıklanan petrol ve doğalgazda kamulaştırma politikası çerçevesinde şirketlere tazminat ödenmeyeceğini açıkladı ve "Biz kaynaklarımızı sömürecek patron değil, ortak arıyoruz" dedi.