HABER MERKEZİ En düşük katılımlı anayasa değişikliği referandumunun ardından ortaya çıkan belirsizlik ve referandumun meşruiyet tartışmaları, yerini kısa günün kârı hesabına bıraktı. AKP referanduma katılmayarak protesto edenlere ceza kesip kasasını doldurmaya çalışırken, tam bir komediye dönüşen oylamaya katılmayarak tepkisini ortaya koyan seçmene de tahammülsüzlüğünü göstermiş oldu.

Referandumun ardından açıklama yapan CHP ise 11. Cumhurbaşkanı’nı halkın seçip seçmeyeceği kararının anayasa değişikliği paketinden çıkarıldığı sırada gümrük kapılarında oylamanın yapılmış olmasından hareketle, hukuki usulsüzlük gerekçesiyle dava açacaklarını söyledi. Ancak dava konusu ve referandumun içeriği üzerinden tartışmalar yerini CHP’nin sandık başına gitmeyen kitleyi sahiplenme çabalarına bıraktı. CHP referandumda "Hayır" oyu verenlerin ve katılmayanların oylama öncesi yaptıkları açıklama nedeniyle ortaya çıktığı iddiasını dile getirdi. Ancak CHP, gümrük kapılarında oylama başladığında henüz referanduma dair herhangi bir karara varamamış, ardından sandığa gitmeme imasında bulunmuş, referandumdan bir gün önceyse "Hayır'da hayır var" diyerek tavrını açıklamıştı. CHP’nin referandum karşıtlığı yalnızca hukuki düzenleme boyutunda gerçekleşmişti ve gerek cumhurbaşkanlığı seçimi tartışmalarında gerek referanduma gidilen süreçte, AKP’nin halkın siyasete katılımını engelleme çabasına dair hiçbir söz söylememişti.

CHP dün resmi internet sitesinden bir açıklama yaparak oylamaya katılım ve evet oylarının sayısı üzerinden yaptığı hesaplama sonucu seçmenin yüzde 46’sı dışındakilerin referandumda “hayır" dediğini yazdı. Bu açıklamayla referandum karşıtı tüm kesimlere sahip çıkmaya çalışan CHP referandum karşıtlığına dair söyleminde ise hukuki sorunlar çizgisinden farklı bir açıklama geliştiremedi.