www.soL.org.tr
Sosyal güvenlik reformu 'çok hızlı' yapılacak
17 Kasım 2007, Cumartesi

Çalışma Bakanı Çelik, sosyal güvenlik reformunun Aralık ayında yasalaşması için takvim oluşturduklarını belirtti. DİSK ise yaptığı açıklamada sosyal güvenliğin mali piyasalara terk edildiğini söyledi

resim

HABER MERKEZİ Sendika konfederasyonları ile sermaye ve bakanlık temsilcilerinin katılımıyla oluşturulan “Üçlü Danışma Kurulu” toplantısının açılışında konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, sosyal güvenlik reformu kapsamında hazırladıkları taslağı tasarıya dönüştürüp çok hızlı bir şekilde önümüzdeki hafta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a, oradan da TBMM’ye sevk etmeyi planladıklarını söyledi. Çelik. “TBMM’de belki de Alt Komisyon kurarak yeniden taslağı ele almayı ve Aralık ayında Genel Kurul’a taşıyıp yasalaşmasını sağlama konusunda bir takvim belirledik” dedi.

Sorunu bizzat yaşayan tarafların görüşlerini alarak çalışmayı uygun gördüklerini birlikte bir yasama gayretinde olduklarını ifade eden Çelik, sosyal taraflardan da görüş istediklerini belirtti.

Sosyal Güvenlik Sistemi’nin sürdürülebilir olmaktan çıktığını, makro ekonomik dengeleri sarsacak boyuta ulaştığını söyleyen Çelik, “Açık veren bir sosyal güvenlik değil, huzur veren bir sosyal güvenliğe geçiş konusunda hepimize düşen bir sorumluluk var. Bu bilinçle çalışmalarımızı sürdürmemiz, öneri ve katkılarımızı sağlamamızın çok daha doğru olacağı düşüncesindeyim” dedi. Çelik’in bu sözleriyle, sosyal güvenliğe devlet katkısını sıfıra indirme yaklaşımını ortaya koyduğu kaydediliyor.

DİSK: Model piyasacı
Devrimci İşçi Sendikalar Konfederasyonu (DİSK) 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile kanunda değişiklik öngören taslakla ilgili değerlendirmelerini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na sundu. Metinde, söz konusu kanunun çalışanların ve halkın sağlık ve sosyal güvenlik hakkını karşılamadığı savunuldu. Açıklamada, sağlık ve sosyal güvenlik haklarının dengeli ve eşitlikçi bir yapı içinde kullanımının sağlanması ve toplumun tüm kesimleri için gözetilen temel haklar olarak düzenlenmesi gerekirken, sonucun beklenenin tam tersi olduğu söylendi.

5510 sayılı yasanın ve bu yasada değişiklik ön gören taslak metnin piyasacı devlet anlayışına dayandığının ifade edildiği açıklamada, “Sosyal güvenlikte 5510 sayılı yasa ile getirilen ve bir dönüşümü yansıtan bu model, Dünya Bankası ve IMF’nin sosyal hakları ve sosyal güvenliği mali piyasalara terk eden modelidir. 5510 sayılı yasada olan, değişiklik öngören taslak metinde de korunan bu yaklaşımın, daha önce uygulanan ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de başarılı olma olanağı yoktur” görüşüne yer verildi.

yazici   mail