www.soL.org.tr
Turgutlu halkı kobay olmak istemiyor
1 Aralık 2007, Cumartesi

İngiliz sermayeli Sardes şirketinin Turgutlu yakınlarındaki Çal Dağı’nda işletmek istediği nikel madenine karşı, yöre halkının tepkisi sürüyor. Vatandaşlar “Bizler kobay mıyız?” diye soruyor.

resimsoL Çal Dağı'nda nikel madeni işletilmesi ile ilgili düzenlenen panelde konuşmacıların burada uygulanacak olan "yığın liçi tekniğinin" nikel madenciliğinde bir ilk olacağını ve sonuçlarının da ilk olarak burada test edileceğini söylemesi üzerine Turgutlu halkı "Bizler kobay mıyız?" diyerek tepki gösterdi.

Turgutlu Ticaret Odası tarafından gerçekleştirilen "Çal Dağı'nda Nikel Madenciliği; Tehdit mi Fırsat mı?" konulu panel Belediye Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi.

Öğle saatlerinde gerçekleştirilen panel öncesi madenci şirketin, konuşmacı uzman ve bilim insanlarından bazılarına maden alanını "ikna" amaçlı gezdirdiği, panel sırasında yapılan konuşmalarda ortaya çıktı.

Rüzgar sermayedan yana esiyor
Panelde ilk konuşmayı yapan Sardes Genel Müdürü Kemal Yıldırım, ülke açısından madenciliğin bir seçenek değil gereklilik olduğunu ileri sürerek, Çal Dağı'nda yapacakları madencilik hakkında şirketin görüşlerini tekrarladı. Konuşmacılardan MTA görevlisi Veysel Özdemir, nikel madenciliği ve nikel elde etme yöntemleri hakkında konuşurken, Meteoroloji Mühendisi Rüştü Kırbaş, Turgutlu'nun uzun yıllar meteorolojik verileri hakkında elde edilen istatistikleri aktardı. Kırbaş'ın, maden yöresinde esen hakim rüzgarın güney karakterli olmasına rağmen kuzeyli rüzgarların da etkili olduğunu açıklaması, madenin yaratacağı kirliliğin yayılacağı alanlar konusunda bilgi verdi.

Yard. Doç. Dr. Bülent Yağmur, madencilikte ortaya çıkan toprak, su ve hava kirliliğinin ekolojik dengeyi bozduğunu dile getirirken, Dr. Caner Zambak ise "Madencilik ve Çevre" konulu sunumunda, Çal Dağı'ndaki madencilikte çevrenin ve insanın etkilenmemesi için gereken önlemlerin alınmasının sıkı bir şekilde takibi gerektiğini belirtti. İTÜ Maden Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Neşet Acarkan ise panel öncesi şirket yetkililerinin maden alanında kendilerine yaptırdığı gezideki gözlemlerini aktardı. Acarkan'ın, tesislerin gördüğü kadarıyla modern olduğunu, burada kullanılacak yöntemin dünyada ilk olacağı ve sonuçlarının ileride görüleceği yönündeki sözleri, dinleyenler tarafından "Turgutlu halkı kobay mı?" sözleri ile karşılandı. Acarkan, salondan gelen tepkiler üzerine madenin deprem, sıvı yönetimi ve diğer olası riskleri hakkında da açıklamalar yapmak durumunda kaldı.

Maden İngilizlere kıyak
Jeoloji Yüksek Mühendisi Tahir Öngür'ün de katıldığı ve salonda bulunan Turgutlu halkının desteğini aldığı konuşmasında Öngür, Türkiye'nin bilinen tek nikel madeninin Çal Dağı'nda olduğuna dikkat çekerek, ülkenin doğal sermayesi durumunda olan madenin bir İngiliz şirkete devredilerek yok edildiğini dile getirdi. Madeni işletecek şirketin Euro Nikel olduğunu ve Türkiye'de kurulan şirketlerin hiçbirisinin ana şirket olmadığını belirten Öngür, herhangi bir olumsuzlukta bu şirketlerin iflas göstermesi durumunda bunlar üzerinde hiçbir hakkın elde edilemeyeceğine vurgu yaptı. Madenin, daha proje aşamasında, devletten "teknoloji geliştirme" adı altında 1 milyon dolar tutarında para aldığını aktaran Öngür, "Zaten geliştirilmiş bir teknoloji için Eoropa Nikel'e 1 milyon dolar vererek kıyak geçen anlayışın, yarın madenin çalışması durumunda neler yapabileceğini varın siz düşünün. Bu zihniyet, çevre ve insan yaşamı açısından madeni denetleyebilir mi?" diye konuştu. Öngür, şirketin hesaplarında görülmeyen yıllık 27 bin ton kükürdün ne olacağına yanıt verilmeden bu projeye ÇED olumlu belgesinin verilemeyeceğini belirtirken, "Bu işletme Turgutlu için tehdit, uluslararası sermaye için fırsattır" dedi.

Otelde siyaset
Panelin ikinci bölümüne Tahir Öngür'ün konuşması ile ilgili olarak "Siyaset yapıyor" diye geçiştirmeye çalışan şirketin genel müdürüne yanıtı 22. Dönem Milletvekili Hasan Özen verdi. Genel müdüre "Sizden önceki genel müdür, madene karşı olan ben ve 10 milletvekili arkadaşımı ikna için Ankara Sheraton Otel'de ağırlarken siyaset yapmıyor muydunuz?" diye sordu. Özen, şirketin geçmişte söylediklerinin hiçbirisinin bugünkü söylediklerini tutmadığını belirtti.
yazici   mail