www.soL.org.tr
'İkinci çuval'a sahip çıktılar
2 Mart 2008, Pazar

Türkiye'nin ABD'ye teslimiyet derecesini göstermesi bakımından 2003'teki çuval krizini geride bırakan Güneş Operasyonu, hem hükümet hem de askerler tarafından sahiplenildi. Baştan sona skandal niteliği taşıyan kararların sahiplenilmesi, ABD müdahalesinin yerini bulduğu biçiminde yorumlanıyor.

resim

HABER MERKEZİ ABD Savunma Bakanı Robert Gates'in ve ABD Başkanı George Bush'un sert uyarısının ardından birkaç saat içinde bitirilen Güneş Operasyonu'nun yankıları sürerken, çekilme kararı hem hükümet hem de askerler tarafından sahiplenildi.

"Tüm sorumluluk bize ait"
Operasyonun ardından Milliyet gazetesinden Sedat Ergin'in sorularını yanıtlayan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, çekilme kararını bir başarı gibi yansıtırken, çekilmedeki tüm sorumluluğun askerlere ait olduğunu söyledi.

Gates ve Bush'un uyarılarının çekilmede etkili olmadığını savunan Büyükanıt, "Hiç kimsenin çekil mekil dediği yok. Bu tamamen askeri gerekçelerle alınmış bir karardır. ‘Çekil' diye ne siyasi kanat ne de yabancılardan bir ima bile gelmedi. Yabancıların kısa sürsün diye demeçleri oldu. Bunun sorumluluğunun hepsi bize ait" diye konuştu.

Büyükanıt, "Çekilme kararını asker olarak verdik. Eğer bir kusuru varsa, o kusur bizim" dedi.

"Hükümetin haberi vardı"
Çekilme kararının son anda verilmediğini, Gates'in uyarısının çok öncesinde alındığını iddia eden Büyükanıt, hükümetin de karardan haberdar olduğunu açıkladı.

"Çekilme tarihini açıklamak, ‘gel pusu kur, tuzak kur' anlamına gelirdi, açıklayamazdık' diyen Büyükanıt, "Tereyağından kıl çeker gibi çekildik" diyerek durumun bir başarıya işaret ettiğini savundu.

Öte yandan, Başbakan Erdoğan'ın Ulusa Sesleniş konuşmasının "operasyon sürecek" algısıyla hazırlanması ve operasyonun alelacele sona ermesiyle değiştirilmek zorunda kalınışı, Büyükanıt'ın iddialarını çürütüyor.

Büyükanıt'ın iddialarının aksine hükümet, konuşmanın "taktik icabı, operasyon sürecekmiş gibi hazırlandığı" yönünde herhangi bir açıklama yapmazken; aksine haberi ambargo saatinin dolmasının öncesinde yayınlayan basın kuruluşlarına ateş püskürüyor.  

Başbakanlık Basın Merkezi'nden yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Ambargolu metinler, tanımı gereği üzerlerindeki ‘ambargo' kaydı kaynakları tarafından kaldırılmadığı sürece yok hükmündedir. Dün ve bugün bazı medya organlarında Sayın Başbakanımızın aylık Ulusa Sesleniş konuşmasıyla ilgili ‘ambargolu' bir metinden alıntılar yapıldığı görülmektedir. (...) Bu itibarla, bazı medya organlarında yer alan haberlerin, temel bir ahlak ilkesinin açıkça ihlali olduğunu belirtiyor, karşılıklı güven ilişkimizi kötüye kullananları şiddetle kınıyoruz."

Şahin: Tam uyum içindeyiz
Hükümet adına dün açıklamada bulunan Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, hükümet ile Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Genelkurmay Başkanlığı'nın terörle mücadele konusunda tam bir uyum içinde olduğunu söyledi.

Şahin'in açıklamaları, hükümet ve askerlerin, ABD'nin her doğrudan müdahalesinin ardından daha da yakınlaştıkları yorumunu haklı çıkardı.

Dağlıca'da hayatını kaybeden Uzman Çavuş Mustafa Uysal adına memleketi Antalya'da yaptırılacak okulun temel atma töreninde konuşan Şahin'in, Büyükanıt'a benzer biçimde çekilme kararını sahiplendiği görüldü.

"Çekilme kararını Başbakan vermiş olabilir"
Şahin, "Genelkurmay Başkanlığı her uygulama ile ilgili Başbakan'ı bilgilendirmiştir. Bu dönüşle ilgili de mutlaka bilgilendirmiştir. Ama bu tür işler ulu orta konuşulmaz. Biz falan gün çekileceğiz denmez. Nitekim hareket başlarken bir anda başlamıştır. Belki bu vatandaşlarımıza sürpriz gelmiştir. Nitekim de çekilirken de biz falan gün çekileceğiz denmez. Bu tür askeri harekatlar bir anda verilecek kararla da bitirilebilir. Birkaç saat içinde dönüş kararı verilmiş de olabilir. Başbakan görevlendirmiş olabilir" diye konuştu.

ABD'nin emirvari talimatının hemen ardından gerçekleşen çekilme, toplumun geniş kesimleri tarafından "ABD'ye tam itaatkarlık", "köleleşme" gibi yorumlara neden olurken, hükümetin kararı orduya yıkmak yerine sahiplenmesi dikkat çekti.

Hükümetin bu tavrı, ABD'ye biat etme konusunda ordudan geride kalmama çabası olarak yorumlandı.

ABD'ye itaat histeri yarattı
Açıklamasında TSK'yla aralarında hiçbir şekilde iletişimsizliğin olmadığını, tam uyum içinde çalıştıklarını ve operasyonun başarılı olduğunu tekrar tekrar vurgulayan Şahin, temel atma esnasında şehit Uzman  Çavuş'a hitaben yaptığı konuşmada da benzer bir vurguda bulundu. Şahin şöyle konuştu:

"Kardeşim Mustafa, rahat uyu, kanın yerde kalmadı. O hain saldırıyı yapanlar bunun hesabını verdiler. TSK'nın gerçekleştirdiği Güneş Operasyonu'nda bunun hesabını verdiler. Gerekirse yeniden TSK ve milletimiz hainlere hesap sorarlar. Güneş Operasyonu bitti diye sevinmeyin. Akşam güneş belki ufukta kaybolur ama yeniden doğar. Güneşler kaybolmaz. Her doğan gün yeni bir güneşle parlar. Şehidin kızı Beyza, babasının ölmediğini söyledi. Evet inancımıza göre şehitler ölmez, vatan bölünmez."

Şahin, daha sonra "Şehitler ölmez, vatan bölünmez" sözlerini kalabalığa üç kere tekrarlattırdı.

CHP ve MHP ürkek karşı çıkış
Operasyonun ABD'nin uyarısının hemen ardından sona ermesi, muhalefette "ABD'ye dokunmayan" kimi çıkışlara neden oldu. ABD'nin belirleyiciliğini ve ABD'ye bağımlılığı dile getirmeyen muhalefet, hükümetten yalnızca "açıklama" istedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, çekilme kararı için "ABD'nin net şekilde tavrını koyduğu ve Türkiye'nin uyduğu görünüyor" diye konuştu. Gates görüşmesinde tutanak tutulup tutulmadığını soran Özyürek, tutulmuş olması halinde CHP'nin ABD'ye karşı tutumunun ne olacağı konusunda açıklama yapmadı.

CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu da, tabloyu özetleyen bir çıkışta bulundu. Kılıçdaroğlu, "Bu çekilme ABD'nin telkini ile olmuşsa, "ABD'nin güdümünde Kuzey Irak'a girdik, onların isteği üzerine de çıkıyoruz' demektir" diye konuştu.

MHP ise, operasyondan tatmin olmadığını açıkladı. MHP Genel Sekreteri Cihan Paçacı "Operasyon, hedef ve amacı dikkate alındığında kamuoyunun beklentilerine cevap vermedi. Bunun için mi gittik oraya" diye konuştu.

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ise, "Yabancıların sözleriyle ‘sanki bu operasyon sona erdirilmiş' gibi hava verilmesi milletimizi rencide etmiştir. Perde arkasında, birtakım yerlerle, birtakım anlaşmalar yapılmışsa, bedeli ağır olur" diye konuştu.

ABD'nin uyarısının önemli olmadığını söyleyen DTP yönetimi ise, "Birileri istedi, böyle istendi, diye mantık doğru değil. Önemli olan operasyonun durdurulmasıdır" açıklamasında bulundu.  

TÜSİAD sahip çıktı
TÜSİAD Başkanı Arzuhan Yalçındağ dün yöneltilen bir soru üzerine "operasyonun çok başarılı" olduğunu söyleyerek çekilme kararına, TSK ve hükümete sahip çıkan bir değerlendirme yaptı. Kriz kabusları görmeye başlayan patronların hem ABD hem de AB ile mesafelenilmesinden çok endişelendikleri geçtiğimiz hafta yapılan TÜSİAD-hükümet görüşmelerine ve Sabancı Holding'in yıllık hedeflerini açıkladığı toplantıda yaptığı konuşmada Güler Sabancı'nın sözlerine de yansımıştı.

 

yazici   mail