www.soL.org.tr
Eğitim emekçileri gericiliğe teslim olmayacak
4 Mart 2008, Salı

Eğitim-Sen Ankara 2 No’lu Şube Genel Kurulu’nda ülkeyi emperyalizme ve gericiliğe karşı savunma çağrısı yapıldı. Üniversite Konseyleri Derneği’nin gericiliğe karşı yürüttüğü mücadeleye destek talebinin kabul edildiği kurula, Yurtsever Cephe Eğitim Emekçileri de hazırladıkları bildiriyle katıldı.

resim

HABER MERKEZİ Eğitim-Sen Ankara 2 No’lu Şube Genel Kurulu önceki gün yapıldı. Kurula Yurtsever Cephe Eğitim Emekçileri de hazırladıkları bir bildiriyle katıldılar. Genel Kurul’da konuşma yapan üyelerin çoğunluğunun, Eğitim Sen’in bugüne kadar yönetiminde yer almış sendikal anlayışları ve grupları eleştirmesi dikkat çekti.

Fiili mücadeleye, sınıf sendikacılığına, ülkenin emperyalizme ve gericiliğe karşı bağımsızlığını savunmaya vurgu yapılan konuşmalarda, mevcut yönetimlerin tabandan koptuğu ifade edilirken, işyeri örgütlülüğüne dayalı mücadelenin nasıl yükseltileceğine dair öneriler de dile getirildi.

Kurulda, Üniversite Konseyleri Derneği’nin Milli Eğitim Bakanlığı’nın evrim teorisini çıkartarak yaradılışı merkeze aldığı müfredat programının iptali için açtığı dava süreci ve son dönemde türbana karşı yürüttüğü imza kampanyasıyla oluşan direniş sürecine destek talebi de kabul edildi.

“Bu duruma razı olamayız”
Konuşmacılardan Dilek Karaşin, reel sosyalizmin çözülüşüyle başlayan ve özelleştirme politikalarıyla özdeşleşen neoliberal politikaların, Türkiye gibi ülkeleri hedef aldığını, bu saldırıların, demokrasi ve özgürlükler klişesi altında hak ve özgürlük kayıplarına neden olduğunu söyledi. Bu saldırılar sonucu devletlerin parçalanarak küçük şirket birimlerine dönüştürüldüğünü hatırlatan Karaşin, bu duruma razı gelinemeyeceğini vurguladı. Eğitim-Sen’in eşitlik, özgürlük ve sınıf mücadelesi için çalışması gerektiğini, gerçek sorunların gündeme alınmasının önemli olduğunu söyleyen Karaşin, eğitimcilerin bu neoliberal saldırıların alanlarına yönelik saldırılarına güçlü yanıtlar vermesi gerektiğini söyledi.

Karaşin, MEB’nın müfredattaki değişikliğine karşı açılan iptal davasında Eğitim-Sen’in taraf olmadığını ve destek vermediğini söyleyerek eleştirdi. Karaşin, küreselleşmeyi emperyalizm olarak görmenin, sınıf ilişkilerinin ana belirleyiciliğini kabul eden muhalifliğe değil de, iktidara aday eşitlikçi bir toplum için mücadele etmenin önemine vurgu yaparak sözlerini tamamladı.

“Ülkemizi gericiliğe teslim etmeyeceğiz”
Genel Kurul delegesi Müslüm Kabadayı ise konuşmasında, “emperyalizmin saldırılarını, paranın saltanatını, gericilerin ve yobazların karanlığını yenmek için birlikte mücadele” çağrısı yaptı. Eğitim emekçilerinin işçi sınıfının parçası olduğuna işaret eden Kabadayı, “işçi sınıfının işbirlikçi burjuvazi ve gerici cemaatleriyle birlikte emperyalizmin ördüğü bu kuşatma duvarını yıkacağına inandığını” söyledi. “Eğitim emekçilerini köleleştiren, eğitimi metalaştıran kapitalizmin, eğitimi piyasa koşullarında ticarileştirdiğini” anlatan Kabadayı, başlıca sorunların arasında ücretli-sözleşmeli çalıştırma, atamaları yapılmayan eğitim “emekçileri, her türlü angaryayla karşılaşan özel okul ve dershane emekçileri, uzmanlık, başöğretmenlik, yönetici atamalarındaki kadrolaşma, sicil notu baskısı gibi konular bulunduğunu ve sendikanın tüm eğitim emekçilerini, bu köleleştirmeye karşı çıkacak ve örgütleyecek biçimde mücadele etmesi gerektiğini” vurguladı.

Kabadayı konuşmasının sonunda, “ülkemizin yurtsever ve ilerici bilim insanlarınca örgütlenen ve öncülüğünü Üniversite Konseyleri Derneği’nin yaptığı ‘Üniversitelerimizi Gericiliğe Teslim Etmeyeceğiz’ kampanyasını yürekten destekliyor, Eğitim Sen’in de bu aydınlanma ve bilimi savunma mücadelesinde aktif rol almasını talep ediyoruz” diyerek örgütlü mücadeleye çağrı yaptı.

Genel Kurulda Yurtsever Cephe Eğitim Emekçileri de vardı
Yurtsever Cephe Eğitim Emekçileri adına Eğitim-Sen Ankara 2 No’lu Şube Genel Kurulu’nda “eğitim emekçilerini, insanca bir yaşam için örgütlü mücadeleye çağırıyoruz” başlıklı bir bildiri dağıtıldı. Bildiride, emperyalizm ve işbirlikçi patronlar tarafından yürütülen ve her gün biraz daha yoğunlaşan saldırıların ancak, emekçilerin, tüm yurtseverlerin emperyalizme ve kapitalizme karşı mücadelesiyle ortadan kaldırılabileceği vurgusu yapıldı.

Bildiride, sermaye sınıfının kamu hizmetlerini tümüyle tasfiye etmesine zemin hazırlayan bir Anayasa taslağı hükümetçe gündeme getirilirken, enerji üretim ve naklinin uluslar arası şirketlerin tekeline terk edilmesi söz konusuyken, sular, yollar ve köprülerin satılması planlanırken, özellikle de patronların ve AB’nin bastırmasıyla meslek liseleri eğitimin merkezine konurken, bu acı tabloda Eğitim Sen’in nasıl bir konumlanışta olduğu soruldu.

Eğitim işkolunun en büyük sendikasının bu saldırılara karşı sessiz kalamayacağına vurgu yapılan bildiride, üye sayısı 200 binlerden bugün 110 binlere düşen Eğitim Sen’in bugün, “eğitim işkolunda yetkili sendika” olmaktan da çıktığı anlatıldı. Bildiride ayrıca, sendika yasasının çıkmasıyla bürokratizme kayan, çarpık temsil ilişkileri yaşayan, örgütlenme ve mücadele biçimlerinde kendisini “toplu görüşmelere” ve “Kurum İdari Kurulları” cenderesine hapseden, fiili ve meşru mücadeleden uzaklaşan, eğitim emekçilerinin işçileşme sürecini karşılayacak bir bilinç dönüşümünü gerçekleştiremeyen ve siyasallaştıramayan Eğitim Sen’in, sürekli gerilediği belirtildi.

Bilimsel eğitimin temel konularından biri olan evrimle ilgili Üniversite Konseyleri Derneği tarafından yürütülen mücadelede aktif rol almayan Eğitim Sen’in, ÜKD’nin türban karşıtı “Üniversitelerde Gericiliğe İzin Vermeyeceğiz” kampanyasında da taraf olmaktan kaçındığı kaydedilen bildiride, sendikanın bu konuda kendi başına da sağlam bir duruş geliştirmediği ifade edildi. Bildirinin sonunda, “mücadelenin gerçekleştirilmesi için sendikaların, mücadeleye ama sınıf mücadelesini örgütlemeye ihtiyacı vardır. Kamu emekçilerinin sendikalarının, emekçilerin birleşik gücünü yaratıp siyaset yapmaya ihtiyacı vardır. Buna karşı çıkanlar, emekçilerin birleşerek güçlenmesinin önüne geçmek isteyenlerdir. Yurtsever Cephe Eğitim Emekçileri İnisiyatifi, tüm eğitim emekçilerini birleşmeye, emekten yana örgütlü mücadeleye katılmaya çağırmaktadır” denildi.

yazici   mail