www.soL.org.tr
Avrupa Günü'nde 'strateji' vurgusu
10 Mayıs 2008, Cumartesi

Avrupa Günü nedeniyle açıklama yapan Erdoğan, Babacan ve Gül, AB’yle ilişkilerin yakın gelecekte bölgeye yönelik askeri ortaklıklar ve koyu bir liberalizm üzerinden ilerleyeceğinin sinyallerini verdi.

resimHABER MERKEZİ 9 Mayıs Avrupa Günü nedeniyle açıklamada bulunan devlet zirvesi, Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilerin yakın gelecekte sahip olacağı rota üzerine mesajlar verdi.

Mesajlarda askeri ortaklık ve liberalizm vurguları öne çıktı.

“Üyeliğe yakınız”
Avrupa Günü dolayısıyla bir mesaj yayımlayan Başbakan Tayyip Erdoğan ise, AB konusunda pembe tablo çizdi. Erdoğan, neredeyse imkansız hale gelen AB üyeliği için “yakınız” ifadesini kullandı.

Bilindiği gibi, AB Anayasası’nın Avrupa halkları tarafından reddedilmesinin ardından, onun yerine Lizbon Antlaşması gündeme getirilmişti. AB ülkelerinin kabul etmeye başladıkları bu antlaşmayla, Türkiye’nin tam üyeliği gündemde kalkıyor.

“Stratejik çıkar ortaklığı”
Erdoğan, açıklamasında “ortak askeri-bölgesel çıkar” imasında da bulundu. Açıklamada şu satırlara yer verildi:

“Türkiye’nin, Avrupa Birliği’nin daha geniş bir coğrafyada barış ve istikrara yapacağı katkılar bakımından gelecekte, bugünkünden büyük bir rol üstlenmesini samimiyetle ümit ettiğini belirterek, Türkiye’nin bu yönde uzun yıllardır vermekte olduğu katkıların her geçen yıl daha arttığını ifade etti.

Türkiye ile AB’nin istikrar ve güvenliği, siyasi, stratejik ve ekonomik çıkarları birbirini tamamladığına işaret eden Başbakan Erdoğan, bu nedenle de Türkiye ve Avrupa Birliği’ni 21. yüzyılda ortak bir geleceğin beklediğini bildirdi.

Erdoğan, Türkiye’nin, üyeliği ile birlikte Avrupa Birliği’nin küresel barış ve istikrara katkı sağlayan gerçek bir küresel aktör haline geleceğini kaydetti.

Gül’den “serbest piyasa” vurgusu
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ise, Avrupa Günü vesilesiyle Çankaya Köşkü’nde verdiği resepsiyonda, AB’nin serbest piyasa ekonomisi hedefine vurgu yaptı. Gül şöyle konuştu:

“Türkiye ve Avrupa Birliği, bugün ise stratejik bir hedefte birleşmiş bulunmaktadırlar. Türkiye bakımından, Avrupa ile bütünleşme süreci, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün koyduğu çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşma hedefi doğrultusunda başlamıştır ve devam etmektedir. AB’nin demokrasiye, hukukun üstünlüğüne, insan haklarına, sosyal haklara, serbest piyasa ekonomisine ve kültürel çeşitliliğe dayanan temel değerleri, gerek Cumhuriyetimizin felsefesi ve uygulamaları gerekse Anayasamızın temel ilkeleriyle tam bir uyum içerisindedir. Bu doğrultuda devletimizin ve halkımızın, bütün kurum ve kesimleri ile katıldığı geniş bir mutabakat çerçevesinde büyük mesafeler katedilmiştir.”

“Şöyle ya da böyle aşarız”

Dışişleri Bakanı ve AB Başmüzakerecisi Ali Babacan, Avrupa Günü dolayısıyla AB Büyükelçilerine verdiği yemekte, kapatma davasıyla ilgili olarak “Hukukun üstünlüğü ve uluslararası meşruiyet çerçevesinde çözüm olması gerektiğini” söyledi. Babacan “Konuyu şöyle ya da böyle aşarız” diye konuştu.

Ali Babacan’ın TCK’nın 301. maddesi konusunda soruşturma yetkisinin Adalet Bakanına verilmesini kastederek, “sisteme sigorta yerleştirdik” dediği ve maddenin uygulama için zihniyetin değişmesi gerektiğini, vakit alacağını ve uygulamaya dikkat edileceğini söylediği öğrenildi.

“Dışarıdan destek verin” imasında bulunan Babacan ayrıca, kapatma davasıyla ilgili “Hukukun üstünlüğü ve uluslararası meşruiyet çerçevesinde çözüm olması” gerektiğini belirtti.

yazici   mail