DIŞ HABERLER Macaristan'da Başbakan Ferenc Gyurcsany'nin halka yıllardır yalan söylediğini itiraf ettiği konuşmasının kaydının ortaya çıkmasının üstünden bir hafta geçerken, ülkede protesto eylemleri de sürüyor. Cumartesi akşamı Budapeşte'de yapılan yürüyüşe 40 bin kişi katıldı. Öncekilerin aksine olaysız sona eren yürüyüş, skandalın patlak vermesinin ardından şimdiye dek yapılan en kalabalık eylem oldu.

Gyurcsany istifa etmiyor
Ana muhalefetteki sağ parti Fidesz'in lideri Viktor Orban, parlamento önünde yapılan eylemde bir konuşma yaparak halkı "sivil itaatsizliğe" çağırdı. Protestolar dün de birkaç yüz kişinin katılımıyla devam etti.

Başbakan Gyurcsany lideri olduğu Sosyalist Parti’nin dünkü toplantısında yaptığı konuşmada, protestocuların Macar halkını temsil etmediğini söyledi. Gyurcsany "100 Budapeşteli'den 99'u evinde oturmuştur ve böyle bir Budapeşte istememektedir. Bu 99 kişiyi unutamayız" diye konuştu.

Basın destek veriyor
Dün yayınlanan Macar gazeteleri de başbakana arka çıktı. Vasarnapi Hirek adlı gazete Gyurcsany'nin "pisliği kilimin altına süpürmektense ülkenin ekonomisi hakkında doğruyu açıkladığını" yazdı. Gazetede yayınlanan haberde "Yalan söylemeye devam etmektense elbette incitici olan doğruyu söylemeye karar verdi." görüşüne yer verildi. Vasarnap Reggel adlı gazete ise "Bugüne dek doğruyu söyleyip şimdi yalan söylemeye başlasaydı bu bir ahlaki kriz olurdu." biçiminde ilginç bir yorumda bulundu. Gazete, hükümetin meşru olduğunu ve başbakanla birlikte yoluna devam edeceğini savundu. Sosyalist Parti yanlısı Nepszabadsag adlı gazetede çıkan bir yorumda ise, ana muhalefet lideri Viktor Orban ikiyüzlü davranmakla eleştirildi.

Ekonomi sıkıştıkça tepki sağa yazıyor
2010 yılında avro bölgesine geçmeyi amaçlayan Macaristan, yüzde 10'un üstündeki bütçe açığını üç yıl içinde yüzde 3'e çekmeyi amaçlıyor. Nisan ayında yapılan seçimlerle hükümete gelen sosyalistler ve küçük ortağı liberallerin başlattığı ekonomik program halkın tepkisine yol açıyor. Sözkonusu ekonomik program kapsamında halkın emeklilik, sağlık ve eğitim gibi sosyal hakları büyük ölçüde elinden alınıyor.

Hükümetin mali reform paketine yönelik öfke, başbakanın yalan söylediğini itiraf ettiği bir bant kaydının geçtiğimiz pazar basına sızdırılmasının ardından sokaklara taşmıştı. Ülkede aşırı sağcılar tarafından da yönlendirilen tepkinin 1 Ekim'de yapılacak yerel seçimlere yansıması bekleniyor. Yapılan anketler Sosyalist Parti’nin Nisan ayında aldığı yüzde 40'lık oy oranının yüzde 25'e düştüğünü gösteriyor. Ancak bazı yorumculara göre, bu skandal sonrasında hükümet bu kadarlık bir oy kaybıyla kendini korurken, reformları hayata geçirmek konusunda üstündeki AB baskısından da bir ölçüde kurtulacak.

Öte yandan protestocular gösterilerini hükümet istifa edene dek sürdüreceklerini açıklıyorlar.