DIŞ HABERLER Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in üvey kardeşi ve istihbarat örgütü Muhaberat'ın eski şefi Barzan İbrahim el Tikriti ile eski Devrim Mahkemesi başyargıcı Avad el Bender'in idam cezası Pazar gününe ertelenirken, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından yapılan açıklamada idamların durdurulması istendi.

Milletvekillerinden açıklama
Başbakan Nuri el Maliki'ye yakınlığıyla tanınan Şii milletvekili Baha el Aracı, her iki sanığın idamının Pazar günü gerçekleşeceğini açıkladı. Bir başka milletvekili ise, idamların ertelendiği kesin tarihi belirtmezken, "Arap ülkeleri ve uluslararası toplumun baskıları nedeniyle Barzan İbrahim el Tikriti ve Avad el Bender'in infazı birkaç gün ertelendi" şeklinde konuştu.

BM'den temkinli çağrı
İdamların Pazar gününe ertelendiğinin duyurulmasının ardından açıklama yapan BM Genel Sekreter sözcüsü Michel Montas, "Genel Sekreter idam cezasının tamamen yasaklanmasına ilişkin yürütülen tartışmaların bilincindedir" diyerek idamların iptaline ilişkin önceki gün yapılan açıklamayı yineledi. Ancak açıklamasına bir ek yapan Montas "BM, sorun çözülene kadar konu üzerine üye devletlerin kendine has pozisyonlarına saygı gösterir" diyerek ABD karşıtı bir pozisyon almaktan da geri durdu.

Önceki gün bir açıklamada bulunan Louise Arbor, Duceyl davasında düzensizlikler olduğunu belirtmiş ve Irak hükümetinden Saddam Hüseyin ile birlikte Duceyl davası sonucunda idam cezasına çarptırılan Barzan İbrahim el Tikriti ve Avad el Bender'in idamının durdurulmasını talep etmişti.

Ban Ki-Moon etkisi
BM'nin ABD'yi kınamama yönünde ısrarla izlediği tutumun ardında Genel Sekreter Ban Ki-Moon'un büyük etkisinin olduğu yorumu yapılıyor. Hatırlanacağı gibi Ban, Saddam Hüseyin'in idamını kınamamış; bu durum başta Norveç olmak üzere bazı ülkelerin ve Uluslararası Af Örgütü'nün tepkilerini çekmişti.

Genel Sekreter'in açıklamalarında, "üye ülkelerin kendilerin has pozisyonlar"a vurgu yapılması ve idamlara duyulan tepkiye neden olarak "dava sürecindeki düzensizliklerin" gösterilmesi, ABD ve işbirlikçi Irak hükümetinin bariz hak ihlallerini gölgelemek için öne sürülen nedenler olarak yorumlanıyor.