Susurluk davasında aralarında Demirel, Çiller ve Ağar'ın bulunduğu bazı isimlerin tanık olarak dinlenmesine karar verildi. Bu kişilerin kontrgerillanın örgütlenmesinde önemli görevler üstlenmiş isimler olmaları dikkat çekti.
HABER MERKEZİ Eski DYP milletvekili Sedat Bucak'ın yargılandığı Susurluk kazası davasında mahkeme, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Başbakanı Tansu Çiller ve İçişleri Bakanı Mehmet Ağar'ı tanık olarak dinlemeye karar verdi. İstanbul Sultanahmet Adliyesi 2.No'lu Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün görülen davada Demirel, Çiller ve Ağar'ın yanısıra eski Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş, emekli Korgeneral Hasan Kundakçı, emekli Albay Eşref Hatipoğlu, emekli Albay Seral Saral ve Fatih Bucak'ın da tanık olarak çağrılmalarına karar verildi. Davada tanık olmasına karar verilen isimlerin çete ilişkilerinin içerisinde yer almış isimler olması dikkat çekti.Ekim ayına ertelenen davanın dünkü duruşmasına "çete kurmak" suçuyla yargılanan Sedat Edip Bucak katılmadı.
Demirel, Çiller ve Ağar'ın rolü
3 Kasım 1996'da gerçekleşen trafik kazasında Mercedes'i kullanan Emniyet Genel Müdürü Hüseyin Kocadağ, kırmızı bültenle aranan katliam sanığı ülkücü Abdullah Çatlı ve sevgilisi Gonca Us öldü. DYP Şanlıurfa Milletvekili Sedat Bucak yaralı olarak kurtuldu.
Demirel'in cumhurbaşkanı, Çiller'in başbakan, Ağar'ın içişleri bakanı olduğu dönemin Türkiye'deki kontrgerillanın faaliyetlerinin en çok arttığı dönem olduğu biliniyor. Ancak konuyla ilgili olarak açılan davalarda bu isimlere ve kontrgerillanın ordu içerisindeki üst düzey örgütleyicilerine dokunulmadı.
Davanın seyri
İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığı, Sedat Bucak hakkında dokunulmazlığının kaldırılmasından sonra, “gıyabi tutuklama kararıyla aranan Abdullah Çatlı'nın yerini bildiği halde yetkili mercilere haber vermeyerek saklamak”, “cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak” ve “vahim nitelikte silah bulundurmak” suçlarından 11 ile 20 yıl arasında ağır hapis cezası istemiyle dava açmıştı. Bucak'ın tekrar milletvekili seçilmesiyle kesintiye uğrayan dava süreci, 3 Kasım seçimlerinden sonra tekrar başladı. Ancak TCK'nın 313. ve 314. maddelerinin DGM kapsamından çıkarılması üzerine dava, İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.
ABD’li askerin davası izleniyor | |
Moskova’dan işgalcilere sert çıkış | |
İşkenceciyle “diyalog” | |
Doğramacı'dan Bilkent'e cami | |
Dört milyon işçinin grevi |